banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

Müfredatlar yeniden yazıldı, sıra müfredatı esas alarak ders kitaplarının yazılmasında. En önemlisi de dersleri öğrenciye anlatacak ve onları erdemli insanlar olarak yetiştirecek öğretmenin yetiştirilmesinde.

                Değerler eğitimi müfredata girdi. “Adalet, dostluk, dürüstlük, öz denetim, sabır, saygı, sevgi, sorumluluk, vatanseverlik ve yardımseverlik” gibi temle değerler müfredatta yerini aldı.

15 Temmuz direniş destanı müfredatta işlenecek konular arasında.

Demokratik düşüncenin benimsenmesi çok önemli. Öğrencilere; yurdunu ve milletini darbecilere ve düşmanlara karşı canını ortaya koyarak savunma azmi verilmeli.

Bilgili, becerikli, imanlı, inançlı, vatansever ve cesur, sivil toplum bilincine sahip vatandaş yetiştirebilmeliyiz.

                Türkiye 150 yıldır mason localarından pişirilen, Pentagon patentli darbe süreçlerini yaşadı. Amerika, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere gibi kalkınmış ülkelerde darbe olmaz, ülkemizde de olmamalı.

                Darbeler, Harbiyelilere havale ediliyor, subayların katılmadığı darbe yok.

                Sivil halk kitleleri darbenin içinde değil. Darbeleri mason localarında örgütlenen, Batılı istihbaratların beslediği, desteklediği, satın aldığı cuntalar gerçekleştiriyor.

                Devşirilmiş, satılmış, hainler darbelere imza atıyor.

                1876’da Sultan Abdülaziz’i mason localarından örgütlenen Mithat Paşa, Mütercim Rüştü Paşa, Serasker Hüseyin Avni Paşa ve adamları gerçekleştirdi, arkasında İngiltere büyükelçisi vardı.

                1908’da meşrutiyet ilan edip 1909 Sultan 2. Abdülhamit’i indirenler Makedonya mason localarında örgütlenen Talat Paşa, Enver Paşa, Cemal Paşa, Makedonya Risorta Loası Başkanı  Emmanuel Carasso ve şürekası idi. İttihat ve Terakki örgütlenmesi ve gizli yeminler localarda yapılmıştı.

                1960 darbesini yapanlar Amerika’da özel harp eğitimi ve CIA’den icazet almış subaylardı.

                1971, 1980, 1997 darbelerinin arkasında Pentagon, CIA ve localar vardı. Ordu içindeki subaylar kullanılmıştı.

1980 darbesinin başı Kenan Evren’di, 1997 darbesinin başaktörü Org. Çevik Bir, Kenan Evren’in emir subayıydı. Kenan Evren de 1960 darbesi sırasında teğmen idi. Darbeciliği, subaylar birbirlerinden usta-çırak usulü ile öğreniyorlar. Tabii subaylar Amerika’da eğitim alırken gerektiğinde ABD kontrolünden çıkan sivil iktidarları nasıl devirecekleri de öğretiliyor. Bizim subaylar, Nato eğitimleri devşiriliyor ve halkın seçtiği iktidarları indirmek için maşa olarak kullanılıyor.

                15 Temmuzun arkasında CIA Başkanı John Brennan, Türkiye temsilcisi Prof. Henri Barkey vardı. Mister Barkey ve selefi Graham Fuller o gece Büyükada’daydı, ertesi gün Türkiye’den firar ettiler. 

                15 Temmuz darbesinin baş maşası, F.Gülen moson; Pensilvanya’da CIA çiftliğinde besleniyor. 249 şehit, 2193 gazi ve 15 Temmuz gecesini sokakta geçiren milyonlarca şahide rağmen, Mister Barkey, Gülen’in darbe organizatörü olduğunu kabul etmiyor ve ABD, Gülen’i koruma ve kollamaya devam ediyor.

                Su uyur, düşman uyumaz. Düşmanlarımızın elini ayağını bağlayamayız. Öyleyse darbeci, hain azınlığa karşı koyacak sivil toplum bilincine sahip vatandaşlar yetiştirmeliyiz. Sivil toplumu örgütlemeli ve darbecilere karşı bilinçli hâle getirmeliyiz.

                15 Temmuzda destan yazan kahramanlar çok önemli. İlk defa sivil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan darbecilere boyun eğmedi, halkı meydanlara ve hava limanlarına çağırdı, ölümüne darbecilere karşı koyacaklarını söyledi.

İlk defa sivil halk, darbeci hainlere karşı çıktı ve onları ezip geçti.

                Sivil, imanlı ve cesur insanlar ellerinde bayrak, dillerinde tekbir; ölümüne tanklara, helikopterlere, savaş uçaklarına meydan okudular.

                Önceki gün, tanka kaldırım taşları atarak meydan okuyan Sabri Ünal evinde ziyaret ettim. Eğitimli bir insan, bilişim uzmanı, Pendik İmam Hatip ve Urfa İlahiyat Fakültesi mezunu. 28 Şubat darbesini yaşamış ve darbelerin halk iradesini ezdiğini ve masum halka zulmettiğini biliyor. Darbe haberini alınca abdestini alıp sokağa çıkmış, gördüğü askeri birliğin komutanına karşı çıkmış ve haykırmış:

                “Benim olduğum ülkede darbe yapamazsın komutan! Darbe yapıyorsunuz, siz nasıl askersiniz? Başkomutan cumhurbaşkanına isyan ediyorsunuz! Emasya protokolü iptal edildi. Yaptığınız iş kanunsuz.

                Sonra da darbecilerin komutanını gözüne biber gazı sıkarak yere sermiş.

                15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne giden tanklara taş fırlatmış, meydan okumuş, bir kolu tankın paletleri altında ezilmiş.

                Sabri Ünal’ı cesaretinden ve haksızlığa karşı koyma azminden dolayı tebrik ettim. O zaten yaptığı işin kahramanlık olduğunun bilincinde; Metin Doğan gibi tankın önüne yatan kahramanlarla gurur duyuyor.

Milli Eğitim Bakanlığı zulme karşı çıkmayı cihat olarak gören, bilgili, becerikli, sivil toplum bilincine sahip, ahlaklı, dürüst, vatansever ve yardımsever kahramanlar yetiştirmeyi hedef edinmiş. 15 Temmuz destanını yazan Sabri Ünal, Metin Doğan, Ömer Halisdemir gibi yiğitler yetiştirmeyi önemsemeli.

En önemlisi de bu yiğitleri yetiştirecek “öğretmen yetiştirme politikaları” belirlemeli ve YÖk ile birlikte çalışarak öğretmen yetiştirmeli.

Müfredat ve kitapların iyi olması yetmez, kitapların ruhuna uygun ders anlatacak öğretmenlere ihtiyacımız var.

                 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.