Yeni bakanlar kurulunun açıklanması ile Konya sessizliğe büründü.
Kabineye yeni bakanlar girdi ama “Konya’dan yine bir bakan yok” serzenişini hemen hemen her bakanlar kurulu açıklandıktan sonra duyar olduk. Bu konuda da yerden göğe kadar haklıdır Konya seçmeni. Zira Ak Parti kurulalıdan beri en yüksek desteği her zaman Konya’dan almış ve almaya da devam edecektir.
Bence Konya, bakanlar kurulunda temsilde,“altındevrini” Ahmet Davutoğlu ile yaşamıştır. O da siyasete, Konya Merkezden başlamamış sadece Konyalılığı ile bunu söyleyebiliyoruz. Yoksa eğer Konya’dan başlayıp Ankara’yadoğru gitseydi, inanın Ankara’ya varmadan Konyalı siyasetçiler önünü keser, ve yoluna taş koyalardı. Bir daha böyle bir şans elde edilmesi ne kadar sürer Allah bilir.
Bu kanıya nereden vardın derseniz; Konya’da halkın Ak Partiye vermiş olduğu destek ile Konya siyasetini belirleyenlerin uyumlu olmadığını düşünüyorum.
Bu olumsuz durumda, seçilenlerin olduğu kadar seçilemeyenlerin de katkısı var.
Konya siyasetinde dışarıya yansımayan ve derinden yürüyen ve sürekli olarak fokurdayan bir kazan var.
Her siyasetçi bir başka arkadaşına karşı teyakkuzda bekler. “Beni geçer mi?”, “benim yerimde gözü var mı?”, “yarın benden üst bir makama gelir mi?”vs vs …
Hasbelkader bir makama geldi ise eğer, birincisi; bulunduğu yeri sağlamlaştırmak,ikincisi ise; gelecekte o yerini koruyabilmek için muhtemel rakiplerinin önünü kesmek…
Bunuda kendisi gibi düşünen adamlarla bir araya gelip yapıyor.
Böyle olunca elbette karşısında kendisi gibi düşünen başka grupların oluşmasına neden oluyor. Böyle olunca da işler kendi mecrasında akıp gitmiyor ve sürekli olarak dere, kendi yatağının dışında yataklar arıyor
O zaman ne oluyor? Siyasette sivrilip çıkacak olan herkesin önü bir şekilde kesilmiş oluyor. İşte siyasete yön veren zatı muhteremler, sürekli olarak oynadıkları ayak oyunları ile kendilerinin siyasi geleceğine zarar vermeyecek birilerini öne çıkararak güya yeni isimler çıkarıyorlar siyaset meydanına…
Sevsinler senin adaletini.
Konya siyasetine müdahil olan kişilerin anlayış ve düşünce yapısı bu şekilde devam ederse eğer, Ak Parti Genel Merkezinden,Konya’dan bir bakan çıkacağını duysalar inanın çevrilen entrikalarla kendi ekibinden olmayan bir Konyalı bakanı engellemek için ellerlinden ne gelirse yaparlar, ne türlü ayak oyunlarını biliyorlarsa hepsini birden oynarlar. Adamın yüzüne gülerler arkasından tekmeyi vururlar.
Bu kadar bir siyasi ahlak yozlaşması ile karşı karşıyayız yani…
Ben ta uzaklarda Konya’nın bir ilçesinden, 15 yıllık tecrübemle, Konyalı siyasetçilerin nasıl bir kaygan zemin üzerinde yürüdüklerini bilebiliyorsam, bu zemini görebiliyorsam eğer, gerisini varın siz düşünün.
Gördüğüm ve izlediğim kadarı ile Konya’nın siyaset baronlarının; her kritik dönemde, Konya siyasetine yön vermek için nasıl müdahale ettiklerini, siyaseti rayından çıkarmak için neler yaptıklarını, bu konularda ne kadar hünerli olduklarını daha açık bir şekilde söylemeye gerek yok sanırım.
Bu anlayış; her kongre döneminde her milletvekili seçimi döneminde her yönetim seçimi döneminde her belediye başkanlığı seçimi döneminde, kısaca her seçim döneminde yaşanan ve artık rutin hale gelmiş bir “Konyalı siyasetçi” anlayışıdır.
Hem de bunu yaparken inanın tereyağından kıl çeker gibi yapmaları, “Konya’ya has bir siyaset anlayışı”tabirini doğurmuştur.
Ne demişler?
“Yiğidi öldür ama hakkını yeme. (!)”
Bekle Konya!
“Bir Konyalı Bakan bekleyişin” üç vakte kadar gerçekleşir nasılsa…