"Vatan Sevgisi"; ne bir parti ismi ile ne de bir "lider" im'i ile açıklanacak basit bir kavram değildir.
Farz edin ki birisinin vatan sevgisini ifade eden sözleri, bir parti ya da bir lider tarafından slogan haline getirilmiş olsun... Bu durum, sözü ifade edenin vatan sevgisinin sorgulanmasını asla gerektirmez, onun ismi de, asla bir parti ya da lider ismi ile birlikte ifade edilemez.
Zira; Türkçe'de bazı ifadelerin sadece belli kimseler ya da kurumlar tekelinde kullanılabileceğine dair bir sınırlama olduğunu şahsen ben bilmiyorum...
Ne var ki, normal konuşma süreci içinde geçen bazı ifadeler ile bazı siyasi liderler eşleştirme yapılarak, "hım, o da böyle söylüyor, demek ki sen de ondansın" gibi yaklaşımlarla, dolaylı olarak, güzel Türkçe'mizin bir çok güzel ifadesinden de mahrum bırakılma girişimleriyle karşı karşıya bırakılabiliyoruz maalesef. Bu ithamlarla, sizi o ifadelerin kullanılması hususunda bir endişeye, korkuya sevk etmiş oluyorlar.
Çok fena bir durumla karşı karşıyayız...
Vatan sevgisi asla aracı kabul etmez ve bunu ifade etmek için de ne bir partiye mensup olmak ne de bir lidere bağlılık yemini etmiş olmayı gerektirmez.
Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı aklını, aracısız bir şekilde kullanma yeteneğine sahiptir kanımca ya da öyle olmalıdır...
Düşüncelerime yakın bir partiye, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak gider oyumu veririm ama asla onun bir bağımlısı olmam.
Sabah akşam parti propagandası yapanların hiç birisinden de asla ve kat'a akıl almaya ihtiyacım yoktur...
Benim bilgi kaynaklarım daha güçlü ve daha tesirlidir.
Başımıza ne gelirse bağnazlık (taassup)'tan gelmektedir. Kulaktan dolma sözler ve tek taraflı bilgi kaynaklarından istifade alışkanlığı ve inadı, maalesef milletimizin fertlerinin en derin kanayan yarasıdır.
Bazen, öyle insanların ağzından öyle çirkin sözler duyulmaktadır ki, o insanları, aslında savundukları fikirlere darbe vurmak için karşı cenah tarafından özel yetiştirilmiş ajanlar olarak düşünüyorum. Tutum ve davranışlarında, eylem ve söylemlerinde; ne kaliteyle ne seviyeyle ne gerçekle ve ne de ülke menfaatleriyle alakası olmayan durumlar seziyorum çünkü...
Öncelikle, "taassuptan" bir kurtulmamız gerekiyor. Ve elbette çok okumamız ve bilgi düzeyimizi artırmamız gerekiyor. Ömründe bir tane bile kitap okumamış biri karşımıza geçip ciddi ciddi siyasi analizler yapabiliyor ve söylediklerinin de iştiyakla kabul görmesini bekleyebiliyor.
Allah bu gibilerden vatanımızı da, milletimizi de korur inşallah.
Tayyar Yıldırım
