banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Mehmet Çınarlı “Onlar” isimli şiirinde üzerinde derin derin düşünmemiz gereken bir şey söyler:

        “Bizsiz ayakta durmaya yetmezdi güçleri/ Her gün bizimle güçlenerek yettiler bize”

        Kişilerin de toplumların da dostları var, dost bildikleri var; düşmanları var, düşmanının düşmanları var, müttefikleri var, var oğlu var. Bu son derece normal bir haldir. Benim hiç düşmanım yok diyenlere hatırlatmak gerek: Kendin varsın ya! Şairin işaret ettiği gibi beni daha çok bu grup ilgilendirmektedir.

        Düşman ve eylemleri konusunda göstereceğimiz refleks az çok bellidir. Sorunlarımızın çoğu kendimizden veya daha çok dost bellediklerimizden gelir. İnsanlık tarihi başlangıçtan bugüne bunun sayısız örnekleriyle doludur. Dilimizde ‘dost kazığı’ olarak dolaşan bir deyim vardır. “Sen de mi Brütüs!” çığlığı bu kabil düşmanlıkların Roma İmparatoru Sezar tarafından dile getirilmiş en dramatik sahnesini canlı tutar yıllardır. Payitaht Abdülhamit dizisinin sarayda yetişmiş kimi paşasını prensini getirin gözünüzün önüne. Neler, neler…

        Çınarlı düşmanlarımızın asıl güçlerini nerelerden/ kimlerden aldıkları konusunda tam da bunu söylüyor bana göre.

        Abdurrahman Dilipak, 15 Kasım 2017 günü yayımlanan Emperyalizmin İyi çocukları başlıklı yazısında varlığını kan, kin ve sömürü üzerine kurmuş düşmanın genel karakterini özetledikten sonra değişmez bir gerçeğe parmak basar ki bu bir türlü değiştiremediğimiz için Allah’ın yardımını engellediğini söylediği halimiz yani kendimizden başkası değildir.

        “Beyaz adamın bastığı her karış toprakta kan kokusu duyuyor insan. Kızılderililer, Karaderililer, sarı ırk yetmedi, iki dünya savaşı, bir soğuk savaş yetmedi. Batı uygarlığının sömürü çarkı kan, gözyaşı ve alın teri ile dönüyor. Kapitalizm kendine yeni kurbanlar arıyor. Herkes dikkatli olsun. Sonuçta Allah’ın muttaki kullarına kimse zarar veremez. Zulm ile de abad olunmaz. Ama elbette, Allah cahil, zalim ve fasık bir topluluğa da yardım etmeyecektir. Allah’ın yardımını engelleyen halimizi değiştirirsek, Allah’ın yardımı yakındır.  O’nun Allah’ın ipine sarılalım. Unutmayalım ki, karanlığın en koyu anı, aydınlığa en yakın olduğu zamandır.

        Yazar birçok yazısında ve konuşmasında ısrarla vurguladığı gibi yeniden iman etmeye ve sorumluluk ahlakı ile ahlaklanmaya çağırır. Çünkü düşman addettiğimiz kişiler ve milletler inanıp geliştirdikleri zulüm makinasını nasıl programladılarsa ona göre çalışmaktadırlar. Sorun, kendini hakkıyla tanıyamadığı için sorumluluk duygusunu kuşanamayan ve nihayet fabrika ayarlarına dönmeyi beceremeyen biz bedavacılarda.    

        Nitekim Nuh Albayrak Star’da yayımlanan ‘Gelin, yeni bir toplumsal mutabakat yapalım’ başlıklı yazısında bir bünyeye zarar veren ker türlü kötülüğün kendi içimizde oluştuğuna işaret ederken yeni devletimizi iç bünyemizin tahkim edilmesiyle kurduğumuzu, düşmanın da her zaman bu iç bünyede bir zaaf oluşturmak için çaba sarf ettiğini söyler:

        “Haçlı Seferlerinin sarsamadığı Osmanlı İmparatorluğu, içerdeki ihanet ve işbirlikleri sonucu yıkıldı.

Küllerinden yeni bir devletin doğması ise Anadolu’da sergilenen birlik ve beraberlik ruhu sayesinde oldu.

Bugün de Türkiye işgal dönemini aratmayan bir muhasara altındadır.

Hatta özellikle FETÖ’nün hain işbirlikleri bu kuşatmayı daha karmaşık ve tehlikeli hale getirmiştir.

Oysa bugün o yıllarla mukayese edilemeyecek kadar gelişmiş bir ülkemiz var ama aynı düzeyde bir toplumsal barıştan bahsetmek mümkün değil.

Başka bir ifade ile toplu iğnesi bile olmayan bir milletin, birlik ve beraberlikle neler başardığını dikkate aldığımızda, bugün aynı ruhun sağlanması durumunda neler yapabileceğimizi hayal etmek bile mümkün değildir.

Onun içindir ki düşmanlarımız, yıllardır bu birlik ve beraberliğimizi hedef almaktadır.”

Düşmana güç veren, hasımlarımızın iştahlarını artıran zayıf bıraktığımız için her türlü hastalığa hazır içimiz, değiştiremediğimiz hallerimizdir.

Ağaca balta vurmuşlar, sapı bedenimden demiş.

Selamların en güzeliyle…

H. Halim Kartal     

                                     16 Kasım 17  

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.