banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Allah’ın selamı rahmeti bereketi hepimizin üzerine olsun kıymetli kardeşlerim.

        Malumunuz olduğu üzere; Süleyman (a.s.) kendisine nice hikmetler verilmiş bir peygamberdi. İşte o Peygamber zamanında, iki kadın bir çocuk üzerinde münakaşa ediyorlar. İkikadının ikisi de bir çocuğa sahip çıkmak üzere münakaşa ediyorlar çocuk benimdir diye.

        Bu kadınlarbir gün kıra çıkarlar ikisinin de kundakta bir çocuğu vardı. Kırda oturup dinlenirlerken aniden bir kut gelip bir çocuğu yemek üzere onların yanından alıp kaçar.

        Derken o kadınlar kalan çocuğa sahip çıkmak üzere kavga etmeye başlarlar. Nihayet bu mesele Hz. Süleyman(a.s.)'a intikal ederek durumu çözmek üzere Hz. Süleyman (a.s.)’ın huzuruna başvururlar o kadınlar.

        Durumu Hz. Süleyman (a.s.)dinledikten sonra mademki bu çocuğu paylaşamıyorsunuz, o zaman benim bir fikrim var ve bu çocuğu ikiye parçalayıp yarısınısana diğer yarısını dasana vereceğim buna razı mısınız dediğinde bir kadının biri tamam ben razıyım kesin ve bir parçasını bana verin diğer bir parçasını da ona verin dediğinde diğer kadınbağırarak ağlayarak hayır hayır bunaasla razı olmam asla ve ben hakkımdan vazgeçiyorumnolur kesmeyin de çocuğu ona verin o çocuk benim değil verin o kadına dediğinde Süleyman (a.s.) çocuğun kesilmemesini isteyen ve hakkımdan vaz geçiyorum diyen kadına çocuğu kesmeden teslim eder. Ve şöyle buyurur eğer öbürü çocuğun annesi olsaydı, bir anne olarak asla kesilmesinerazı olmazdı der ve çocuğu öz annesine verir Süleyman (a.s.).

        Ne acı ki ülkemde bazı yalancı vatansevercilerin vatanından çok çıkarlarını düşünenlerin özellikle bu günlerde bizi birbirimize düşürmek, isteyen terörü, fitne ve fesadı körükleyenlere inat, gönüllerimizi iman kardeşliğiyle sımsıkı kenetlemeye devam eden bu kahraman milleti hedef alanlar iyi bilmelisiniz ki; bizim en muazzez değerlerimizin başında vatanımız gelir. Biz, gerektiğinde aç ve susuz yaşarız, fakat hürriyet ve bağımsızlığımızdan, izzet ve onurumuzdan, izzet ve onursuzlara karşı asla taviz vermeyiz asla. Mukaddesatımız uğrunda bedenimizi siper ederiz amma, bir karış vatan toprağından bile vazgeçmeyiz.

        Ey gözleri kör sahte vatansevicileri şunu unutmayınki, bu yüce millet, geçmişten günümüze kadar savaşı değil barışı, tefrikayı değil birlikte yaşamayı tercih etmiştir. Hakkı ve haklıyı savunmuş, kimsesizlerin, mağdurların, mazlumların, gariplerin ümidi veçaresizlere çare sunmuş ilelebet de sunmakta ve dünya durdukça da, sunacaktır inşallah.

        İşte o yüzsüzlerin, arsızların dış şer güçleriyle utanmadan, sıkılmadan el ele kol kola olup Afrin hareketine başlayan Mehmetçiğimizin Allah (c.c.)’ı seven, Peygamber (s.a.v.)’i seven, Kur’an-ı seven, İmanı olan, irfanı olan ‘ER’ kişilerin yurdumuzu, yuvamızı iç ve dış şer güçlere karşı koruyan gerçek vatansever evlatlarımızın, Mehmetçiklerimizinyanında olmamız gerekirken ne acı ki; yukarıda Hz. Süleyman (a.s.)’ın yanına getirilen çocuğun kesilmesine razı olan sahte anne gibi başta ana muhalefet lideri ve onunla birlikte bizi birbirimize düşürmek isteyenlere inat, gönüllerimizi iman kardeşliğiyle sımsıkı kenetlemeye devam edenlere karşı tutarsızca sarf ettikleri sözlerin sahiplerini güya bu ülkeyi ve ülkemin insanlarını seviyorum diyenlerin sahte olduklarını sizlerle paylaşıp takdirlerinize sunuyorum.

        Bir düşünün

1-  Bir gün bakıyorsun, insanların analarına küfür ediyor,

2-  Bir gün bakıyorsun,devlete ait yolları binaları yakıp yıkıyor, halkın hizmetinde olan otobüse Molotof atarak içindeki yolcuları bile hani küçücük bir yavrumuz vardı ya; yanan Serap ESER gibi küçücük kızın ve Yasin BÖRÜ’nünölmesine sebep olanlarıve onları destekleyenler,

3-  Bir gün bakıyorsun,Gezicilerin anlından öpüyorum diyenler,

4-  Bir gün bakıyorsun,Şehit ailelerini kötüleyenler,

5-  Bir gün bakıyorsun, Şehitlere haşa o vatan hainlerinin dedikler sözü söylemekten vallahi şahsen ben utanıyorum bok yoluna ölüyorlar diyecek kadar namus ve şereften yoksun olanlar,

6-  Bir gün bakıyorsun, biz Allah (c.c.)’tan korkmuyoruz diyecek kadar din yoksunu kâfir aşığı kâfir olanlar,

7-  Bir gün bakıyorsun hacca niyetlendiğini söyleyen bir vatandaşa alaylı alaylı boşver canım Araplara para boşuna kaptırma bakarsın Muhammed (s.a.v.) seni tutar bir daha buraya göndermez diyen dini kıtlar,

8-  Ulan sizi İzmir'e kadar kovalamazsak anamızdan emdiğimiz süt helal olmasın diyen Allah hakkı, kul hakkı içinde boğulanlar,  sizi de sizin yedi göbek sülalenizide İzmir'den denize dökeriz diye bu necip milletin denize döktüğü Yunanlılardan daha yunan olanların,

9-  Bir gün bakıyorsun sahte kardeşçe, doğudan batıya, güneyden kuzeye herkese özgürce genel affın yolu açılsın diyerek binlerce şehitlerimize, yakınlarına saygısızca davranıp utanmadan sıkılmadan eli kanlı vampir PKK’lıların da affını isteyenler,

10-                   Bir gün bakıyorsun başörtüsü sorunuyla onu ve terörü de çözeceğiz, türban sorununu da çözeceğiz diyen tüm başörtülüleri hep ağlatıp ve başörtülü kızların türbanla Üniversiteye gitmesine karşı olanların, Üniversitelerde ikna odaları kuranların ve başörtülü kızlarımızın okullarına başörtülü olarak giden kızlarımızın resimlerini çekenlerin aynı Süleyman (a.s.)’ın yanına gelen o iki kadından gerçek anne olmayan sahte anne gibi isme gerek yok çünkü okuyan kardeşlerimizin isimleri arif olmasa da kendileri arif oldukları için anlarlar zannederim.

        Onlarında bu güzelim ülkemi sevdiklerini, Bayrağı sevdiklerini, birlik ve beraberliğini, huzurunu, güvenliğini ordumuzun, yurdumuzun güvenlik ve kolluk kuvvetlerimizin selametini düşündüklerine asla ve asla siz kıymetli imanlı, irfanlı kardeşlerimle birlikte bende emin olun inanmıyorum.

        Çünkütarihimizde hani Rus zulmünden kaçan 417 Azeri kardeşimizin Türkiye’ye sığındığını ve bunun üzerine Rus Hükümetinin Türkiye’den bunların kendilerine teslim edilmeleri sonucuAzerbaycanlı mültecileri iade edilerek Ruslara sattığını, onların nolur bizi siz öldürün onlara teslim etmeyin diye yalvarışları karşısında feryad-ı figân kopararak sonunda o Allah’tan korkmazlar, Peygamberden utanmazlar ne acı ki 417 Azeri kardeşlerimizi Ruslara teslim edip ve Türk subaylarının gözleri önündeSerderAbad Barajının öte yakasında kurşunadizilirken, o anda söyledikleri şu ağıt ne kadardayukarıdaki icraatlarıyla bilinen sahte vatansevicilerini çok iyi kanıtlıyor çok.

Şöyle diyor şair;

 

        Boraltan bir köprü, aşar geçer Aras’ı,

Yuğsan Aras suyuyla, çıkmaz yüzün karası.

Karası, karası, merhamet fukarası,

Karası, karası, merhamet fukarası,

 

Düşman bekler karşıda, önüne kattı beni,

Can alınan çarşıda, kardeşim sattı beni.

Dönüp seslendim geri, merhametsiz birine,

Beni siz vursaydınız, şu gavurun yerine.

 

        Dizeleriyle yalvaranların kurşuna dizilmelerine çanak tutanlar,Hatta Azerbaycan’ın büyük milli şairi Almas Yıldırım, bu olayı “Dönek Kardeş” adlı şiirinde şöyle dile getiriyor:

 

Türk denince özü, sözü mert olur,

Dost deyince ayrılmaz bir fert olur,

Kardeş deyip dara düşsem, sığınsam,

Şimden geru bu bana bir dert olur.

Ben ne diyem bu vefasız dağlara,

Öz gardaşı dönek olan ağlara!

 

Türk; o Altayların dünkü eri mi?

Yolunda can koydum, verdim serimi,

Düştüğü ağlardan kurtulsun diye,

Serdim ayağına doğma yerimi…

 

Gardaş armağanı, dökülen kanlar,

Bana mükâfat mı giden kurbanlar?

Ben diyorum, Kayıhan’dır soyumuz,

Bir kaynaktan varlığımız, boyumuz,

 

 

Dilim dili, yolum yolu, emel bir,

Bir bayrakta, yıldız’ımız, ay’ımız.

Azerî, Türk, Türkmen; var mı ayrılık,

Nerden doğdu bu imansız gayrılık?

 

Alnımın yazısı, karadır kara,

Karadan bir mendil yolladım yara,

Yol uzun, el uzak, yetişmez eller,

Türklüğün kanayan kalbini sara.

 

Felek kıymış beslenen bu dileğe,

        Lânet Türk’ü hançerleyen bileğe.

Bir suç mu düşmana göğüs gerdiğim?

Günah mı Türklüğe gönül verdiğim?

 

Rusların açtığı yaradan derin,

Anayurtta öz gardaştan gördüğüm.

Seslenseydim, ses çıkardı her taştan,

Ne beklersin sağırlaşan bir baştan.

 

Kaçtır, eli kanlı çıktı oyundan,

Ne bilem, kahpelik varmış soyunda,

Girdiğim öz yurttan döndürülürken,

Kanımın aktığı sınır boyunda

Açan lâlelerden bir çelenk örsem,

Türklük dünyasına armağan versem.

Türklük dünyasına armağan versem.

 

       

Yusuf ÇAKICI

                                                                       Yalıhüyük/ KONYA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.