Bazen Konuşmaktan hayâ ediyor insan.
Kelimeler boğazına düğümlenir, sinir katsayısı tavan yapar ve kendi kendine; “ne oluyoruz, nereye gidiyoruz?” diye sorar.
İnsanın bazen duyduklarını düşündükçe; “biz bu esfel-i safilin’in (aşağıların aşağısı) mahlukatla aynı toplumda mı yaşıyoruz, aynı havayı soluyup, aynı caddelerde mi dolaşıyor, aynı arz-ı damı mı yaşıyoruz?” diye hayıflanıyor, kahrediyor kendini…
Evet arkadaşlar, maalesef sözün bittiği noktadayız…
“Kim bunlar?” diye soracak olursanız buyurun, dinleyin.
Özürlü bir kız çocuğuna tecavüz edecek kadar alçalan,
Küçük yaşta kız çocuklarını taciz edecek kadar sapkınlık içinde olan,
Öz kızına sarkıntılık edecek kadar insanlıktan çıkan,
Karısına kurşun sıkacak kadar canileşen,
Ağzı süt kokan bebeleri bile yoldan çıkarmak için her türlü kahpeliği, alçaklığı müptezelliği düşünmeden sergileyen,
Hırsızlığı, çalmayı, çırpmayı, namussuzluğu ve her türlü gayri ahlaki davranışları yaşam tarzı haline getiren…
Bunlardan bahsediyoruz işte…
Ve diyoruz ki;
“Nereye kadar?” Bu gidiş nerede son bulacak?”
Allah’ım aklımıza mukayyet olma gücü ver. Bizleri ve Milletimizi şeytanın izini adım adım takip eden kullarından eyleme. Bizi en güzel şekilde yarattın. Biz kendi yaptıklarımızla aşağıların aşağısı olmaktan koru Allah’ım.
Çiftlikbank muhabbeti…
Nereye gitsen hangi kanalı açsan hangi internet sitesine baksan gündem “Çiftlikbank” muhabbeti,
Konu; “yeni yetme bir çocuğun yarım milyardan fazla parayı 80 bine yakın kişiyi dolandırarak elde etmesi...
O parayı verenler de bu toplumda yaşayan insanlar.
Ortak özellikleri ise; bedava para kazanmak, tamah, hırs ,emek sarf etmeden biri ikiye, ikiyi üçe, üçü beşe ona katlama ihtirasları…
Ama bunlar maalesef çoğaltamadıkları gibi ellerinde olanı da kaybettiler.
Vahim bir olaydır ama “mağdurları” da acıyacak değilim hani. İçimden gelmiyor çünkü. Nerede görülmüş bire on kazanma gibi bir kolaycılık? Üstelik yakın tarihimiz de, uzak tarihimiz de buna benzer dolandırıcılık hikâyeleriyle doluyken…
Rabbimiz Ne diyor Ayet-i Kerimesinde aklını kullanmayanları üzerine pisliği boca ederiz.”
Hala mı ders çıkarmayacağız?