24 Haziranı bekleyin oyunuzu verin işinize bakın kardeşim. Bu kadar yalanın bu kadar riyakarlığın bu kadar ihtirasın bu kadar ukalalığın bu kadar tutarsızlığın bu kadar sahtekarlığın bu kadar israfın bu kadar gürültünün bu kadar saptırmanın bu kadar sapkınlığın bu kadar onursuzluğun bu kadar kanunsuzluğun bu kadar hukuksuzluğun bu kadar adaletsizliğin bu kadar ahlak dışılığın bu kadar iz'ansızlığın bu kadar ferasetsizliğin bu kadar vicdansızlığın hepsinin bir arada bulunduğu bir başka sektör bir başka kurum olduğuna asla inanmıyorum.
Koltuğa ulaşmak ya da onu bırakmamak uğruna bütün insani değerleri ayaklar altına alanlara kayıtsız ve şartsız alkış tutuyor ve destek oluyoruz ya asıl sorunun bizde olduğuna artık tüm kalbimle inanıyorum.
Adamlar kürsüde kutsallarımıza küfür etseler bile hurra alkış tutuyor, söylediklerini akıl süzgecimizden geçirip bir saniye bile üzerinde düşünmeden yalakalık zincirinin halkası oluyoruz. Yazıklar olsun bize...
Bir insanın dün dediğini bugün inkar etmesini, bizleri aptal yerine koymasını şahsen ben içime sindiremiyorum.
İstisnasız bütün politik yol haritaları benzer özellikler içeriyor.
Ama lider tapıcılığı, parti tapıcılığı yapanların da en yakınlarımızda dahi varlığını inkar etmemiz olası değil. Yukarıdakiler bizim; komşularımızla, akrabalarımızla, arkadaşlarımızla, esnafımızla, ortağımızla aramızı açıp bizleri düşman kutuplara bölme çalışmaları içindeler ama ne yazık ki bizler bütün bu olanların farkında bile değiliz.
Bizim hangi düşünceden olur ise olsun en kıymetli emanatimizi dahi gözümüz kapalı olarak bırakabildiğimiz komşularımızla bile kendi çıkarları için aramızı açmaya çalışıyorlar. Bizler de hiç düşünmeden gözümüz kapalı bu çalışmalara alkış tutuyoruz. Halbuki yarın onlar koltuğa oturacaklar, biz umurlarında bile olmayacağız... Verdiğimiz selamı dahi almayacaklar ama başımıza bir hal geldiğinde o komşumuzun kapısının ziline basacağız ve o komşumuz yetişecek imdadımıza...
Aklını kullan kardeşim. Sandığa git oyunu ver ama ne olursun ortamı gerenlere asla pirim verme! Onlara kayıtsız ve şartsız bağlanma! Gözlerini perde bürümesin!
Bir lider bir konu hakkında bir slogan üretiyor, hurra hepimiz o sloganın peşine takılıveriyoruz.
Ya hu bizlerin hiç mi aklı yok da onların ağzından çıkan her şeyi doğruymuş gibi, kanunmuş gibi adaletmiş gibi kayıtsız ve şartsız kabul edebiliyoruz? Bizlerin aklı hiç mi bir şey üretmeye, söylenenlere şüphe ile bakmaya müsait değil?
Allah bizleri bu tehlikeli davranışımızdan ve akl-i melekelerimizi kullanamama eksikliğimizden muhafaza eylesin inşallah.
Yoksa işimiz çok zordur. Kuklacının elinde kukla olmayı kabul ettiğimiz sürece burnumuz pis kokulardan asla kurtulmayacaktır. Onlar bizi değil, biz onları yönetelim. Biz onlara değil, onlar bize alkış tutsunlar.
"Çare yok" demeyin çare akıldır, çare, onu kullanabilme becerisidir. Bu da, hayatta yaptığımız her türlü işten daha kolay bir iştir.
Allah Türk Milletinin yardımcısı olsun inşallah.
Tayyar Yıldırım