Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ateşten azat olan, 11 ayın sultanı ramazan ayı, nefsimize, neslimize, vatanımıza, milletimize huzuru, mutluluk, bolluk ve bereket, birlik ve beraberliğimize sevile olsun inşallah.
Sevgili peygamberimiz (s.a.v.) Recep ayı gelince, “Allah’ım Recep ve Şabanı bizlere mübarek kıl ve bizi Ramazana kavuştur.” diye dua ederdi Efendimiz (s.a.v.). Bizlerde ‘O’(s.a.v.)’nun ümmeti olarak da âmin âmin âmin. Diyerek şimdiden Ramazana hazır olmalıyız. Ramazan ayı öyle bir ayki Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.) Ramazan ayı için “Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden azad ayı” olduğunu beyan buyurmuşlar.
Ramazan, ‘kelime olarak yüksek dereceli sıcaklık veya güneşin şiddetli hararetiyle yerin ve taşların ısınması ve kızması anlamlarına gelmektedir.’ Bu ayda tutulan oruç nedeniyle verildiği açlık ve susuzlukla yanma veya oruçla günahların yanıp silinmesinden dolayı yakma anlamı ile ilgili olarak Ramazan adı verilmiş olsa da bazı âlimlere göre ise; ramazan, Yüce Allah (c.c.)'ın isimlerinden biri olup af ve mağfiretiyle günahların yanıp yok olması manasını taşıdığından dolayı böyle tabir etmek daha da uygun olacaktır beyan etmişlerdir. Dolayısıyla, bizleri yoktan var eden varlığından haberdareden, rızık veren, şekil veren, takvaca kimilerini kimilerinden üstün kılan Yüce Rabbimiz (c.c.) bir Kutsi hadislerinde, “Oruç benim içindir, mükafatınıda ben veririm. Oruçlu, şehvetini ve yemesini benim için bırakır.” buyurarak orucu bu ayda tutmak farz kılınmıştır.
İşte o ay öyle bir ay ki; Ebu Hüreyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu. “Ramazan ayı girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır.”
İşte o ay Kur'an-ı Kerim ayıdır. Hasta kalplere nur, hasta gönüllere şifa, müminlere rahmet ve bütün insanlığa hidayet olan Kur'an-ı Kerim, bu ay içerisinde bulunan Kadir Gece'sinde indirilmeye başlanmıştır. Yüce Allah (c.c.) “ Ramazan ayı, içerisinde insanlar için hidayet rehberi, doğruyu gösteren açık belgeleri kapsayan ve hak ile batılı birbirinden ayıran kitap olarak Kur'an'ın indirilmiş olduğu aydır. Sizden kim bu aya erişirse onda oruç tutsun…” (Bakara /185)
İşte o ayoruç ayıdır. Öyle ki Rabbimiz (c.c.), “Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki oruç tutmak suretiyle kötülüklerden korunursunuz.” (Bakara/182) emri ile kullarının af ve mağfireti için orucu farz kılmıştır.
O ay öyle bir aydır ki; "Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur." (Buhari Oruç)
O ay öyle bir ay ki; Kur’anın doğum ayıdır. O Kur’an ki insanlığın yok denecek kadar bir dönemde, Allah diye çamurdan yaptıkları putlara haşa rab olarak taparlarken, ayaklarının altına cenneti seren bir varlık olan annalerin, dünyaya getirdikleri masum, günahsız kız çocuklarını cahillikleri nedeniyle diri diri toprağa gömülürken, tüm bu karanlık dönemi aydınlığa çevirmek üzere Mekke’den, Hira’dan bir güneş gibi zuhur eden, karanlıkları aydınlığa, zulmü adalete, köleliği hürlüğe, nefreti ve kini kardeşliğe, çölü gülistana, dikeni güle çeviren o Hz. Kur’an, o ayda yaklaşık 83 yıllık bir ömürde yapılan ibadete bedel olan ‘Leyle tül Kadr’ yani Kadir gecesini içinde barındıran bir ay olup kısacası Kur’an’ın doğum ayı olan ramazan ayı.
O ay öyle ay ki; orucu, iftarı, sahuru, teravihi, cemaatle dolan camileri, minarelerinden ‘Hoş geldin ey şehri ramazan’, ‘Oruç tut sıhhat bul’, ‘Oruç kalkandır’ görsel mahyalarıyla hem göze hem de gönüllere ve şehrimizin selamlarına hitap eden, vaazları ve okunan mukabeleleri ile kurtuluşa vesile olan müstesna bir aydır Ramazan ayı.
O ay öyle bir ay ki; Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde ümmetine verilen beş şeyden bahsederek şöyle buyurmuştur. Ümmetime ramazan da beş şey verilmiştir ki bunlar benden önceki hiç bir peygambere verilmemiştir.
1- Ramazan ayının ilk gecesi olunca Allah (c.c.) ümmetime rahmet nazarıyla bakar. Allah her kime rahmet nazarıyla bakarsa, ona ebedi olarak azap isabet etmez.
2- Akşamladıklarında ağızlarının kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzel olur.
3- Melekler her gün ve gece onlara istiğfar ederler, Allah'tan bağışlanmalarını dilerler.
4- Allah (c.c.) cennetine emredip “Kullarım için hazırlanıp süslen. Onların dünya meşakkatlerinden kurtulup, benim yurduma ve ihsanıma istirahat için gelmeleri yaklaştı.” buyurur.
5- Gecenin sonu olunca, Allah (c.c.) hepsini bağışlar. Orada bulunanlardan biri o gece Kadir gecesi midir? Deyince hayır, çalışanları görmüyor musun? Onlar çalışıp işlerini bitirince kendilerine ücretleri tam olarak ödenir buyurduğu bir aydır Ramazan ayı.
Hz. Peygamber (s.a.v.) başka bir hadis-i şeriflerinde, Ebu Hüreyre (r.a.)'nin anlattığına göre şöyle buyurmuşlardır. “Kim ramazan gecesini, sevabına inanarak ve bunu elde etmek niyetiyle namazla teravih ile ihya ederse geçmiş günahları affedilir.” Müjdesi verilen bir ayın ehemmiyetini biz ümmetine müjdelendiği bir aydır Ramazan ayı.
O ay öyle ay ki; Cennet şu dört sınıf kimseye özlemle kucak açmış beklemektedir.
Kur’an-ı Kerimi okuyana, Ramazanda oruç tutana, açları doyurana, dilini tutan (yani yalan, gıybet, iftira ve çirkin sözlerden muhafaza edene)
O ay öyle ay ki; Yüce Rabbimiz (c.c.) “İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim.” buyurmuştur.
O ay öyle ay ki; Yarın kıyamet gününde Reyyan isminde iki kapısı olup ve sadece oruç tutanların oradan geçeceği müjdesinin verildiği bir aydır Ramazan ayı.
Dolayısıyla o ay öyle ay ki; Ramazan ayı girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır. Buyurulduğu bir aydır ramazan ayı öyleyse gelin hep beraber nefsimizle, neslimizle tüm kalbi ve bedeni emanet olan nimetleriyle beraber mezkûr nimetlere kavuşabilmek için biz orucu değil ‘ORUÇ BİZİ TUTSUN’ şuuruyla Ramazanı geçirir “Can bula cananı bayram o bayram ola, kul bula sultanını bayram o bayram ola.” zikredildiği gibi bayrama şeker değil, ramazan bayramı olarak girelim inşallah selam ve dua ile.
Yusuf ÇAKICI
Yalıhüyük/ KONYA