Biz şimdi değil de ne zaman birliğimizi sağlayacağız?
24 Haziran'da kim kazanırsa kazansın arkasında mı duracağız, yoksa hemen ertesi gün kazananı anasından doğduğuna pişman edecek girişimlerimize devam mı edeceğiz?
Korkarım ki içimdeki kurt, rahat ve huzurumuza musallat olmaya devam edecektir.
Hepimiz 81 milyonun içinde bir fert, bu toprakların gerçek sahipleri isek eğer -ki öyleyiz, bu "seçim oyununda" kim kazanırsa kazansın Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en önemli unsuru olan Bu Büyük Milletin bütün fertleri olarak, mızıkçılık yapmadan, kin ve nefret duygularımızı harekete geçirmeden, kimsenin gazına gelmeden, en değerli varlığımız olan aklımızı kullanarak, Bu Büyük Devleti yönetmek için milletten yetkiyi kim almışsa eğer kapı gibi, dağ gibi onun arkasında durmaktır görevimiz.
"Seçim Oyunu" dedim, evet seçim de bir oyundur. Öyle ya, Yüce Allah Ankebût Sûresinde; "bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir" diye buyuruyorken bizler,
dünyada olup bitenleri bir oyun olarak değil de savaş "olarak" mı ilan edeceğiz?
Öyleyse nasıl ki, mesela dünya kupası elemelerinde, bütün dünya ülkeleri önceden konulmuş futbol kurallarına uygun olarak aralarında yüzlerce karşılaşma yaparak içlerinde en güzel oyun oynayanı dünya şampiyonu olarak ilan ediyorlarsa eğer, bu seçim oyununda da konulmuş kurallara göre oynanan oyunun sonunda Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetmek üzere bir bir şampiyon çıkacak ve biz de o şampiyonu alkışlayarak gelecek seçim oyununa kadar arkasında duracağız.
Gelecek seçime kadar, performansında düşüş olursa, yanlış oyun oynarsa, kuralları bozarsa zaten şampiyon olamayacak ve geride kalacaktır... Bizler de kararımızı verecek bir başkasını şampiyon yapıvereceğiz...
Dedim ya bu oyunun neticesinde Ülkemizin ve Milletimizin lehine olan şey, kazanana saygı duymak, huzurumuza ve mutluluğumuza katkı sunmaktır.
Elbette kazananı denetleme, ona yol gösterme, hatalarını yüzüne vurma, tavsiyeleri ona iletme, zaman zaman da kulağını çekme işlevleri de önemli görevlerimizden olmalıdır.
Ancak, kırıp dökerek, düşmanlarımızı sevindirecek eylemelere imza atarak, Ülkemiz ve Milletimizin üzerinde uçuşan leş kargalarının hoşuna gidecek şeyleri yaparak hareket edersek, bir zaman gelecektir ki, kapımızın ziline basılacak ve kolumuzdan bizleri de çekip alacaklardır, bilinmeyen yerlere, ulaşılmayan mekanlara götürmek için.
Kim iktidar olur ise olsun dikkati elden bırakmadan, 81 milyonun ardında durduğu bir iktidarı dünya birleşse yıkamaz, alt edemez.
Şimdiden ilan ediyorum ki; 25 Haziran günü kazanan lider bir sonraki seçime kadar benim liderim, kazanan iktidar benim iktidarım olacaktır. Tavsiyelerimi, eleştirilerimi, kendi çapımda çekinmeden sunabileceğim bir iktidar...
Zira ben Türkiye Cumhuriyetinin saygın bir vatandaşı, Türk Milletinin saygın bir ferdiyim. Onlar da benim gibi 81 milyonun huzurunu, refahını temin için yola çıkmış cengaverlerdir.
Tayyar Yıldırım
