Bağımlılık; adı üstünde, “bir şeylere koşullanmış olma, o şeye bağlı olma durumu.”
Kendi hayatımdan örnek vererek konuya girmek istiyorum… İlkokul çağında çevremdeki arkadaşlarım ve özentiden dolayı başladığım sigara alışkanlığını 40 yaşıma kadar sürdürdüm.
Maddi ve manevi zararlarından dolayı hep zarar görmeme rağmen bir türlü bırakamadım. Şimdilerde daha net idrak edebiliyorum ki, sebepleri açıktı... Hep kendi kafamda oluşturduğun istifamlar.
Mesela “ben sigarayı bıraksam maç seyrederken ne yapacağım?”, “sigara olmadan yolculuk olur mu?”, “bu kadar sorunlarım var, dağa taşa gidince çay içtiktik ten sonra korda sigara yakmasam olur mu hiç?” vs… Bu gibi absürt şeyler yüzünden yıllar boyunca sigara içtiğimi fark ettim.
Elhamdülillah, tam 15 yıl oldu bu "meret" şeyen kurtulalı… Maç seyrediyorum, dağa gidiyorum, kara çaydanlıkta gözde çay demliyorum ama sigara içmek hiç aklıma gelmiyor bile.
Bu örneği şunun için verdim. “Bağımlılık” bir tür hastalık olmuş toplumda. Belki ben şahsım adına bir irade örneği göstererek kurtuldum ama kurtulamayan çok insan var.
Bu gün toplumda en masum bağımlılık belki de sigaradır…
Modern çağın insanı dünya genelinde; uyuşturucu madde, tütün, alkol, teknoloji, sosyal medya, kumar vb bağımlılığının ne boyutlarda olduğunu bizler kendi şehrimizde kendi mahallemizde etrafımızda görmeye başlayınca ne olduğunu yeni yeni konuşmaya anlamaya başladık. Onu yeni yeni tanımaya başladık.
Hızla artmakta olan bağımlılıklar sonucu insanları bedensel, ruhsal ve sosyal hayatta bir travma yaşamakta.
Toplumun felaketi sayılabilecek bağımlılıkları engellemek için tedavi merkezleri oluşturulmakta, devletler, bütçeler ayırmakta, kolluk kuvvetleri, psikoloji ve sosyoloji uzmanları ile soruna çözümler aramakta…
Tüm insanlığı ve bilhassa gençliğimizi ciddi anlamda etkileyen sigara, alkol, uyuşturucu, kumar alışkanlıkları ve bağımlılığı çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği ile ilgili olarak ciddi endişelere yol açmaktadır.
Yapılan araştırmalarda alkol ve sigara kullananların yaşı, 10-11'e kadar düştü. Eroin ve uyuşturucu hap kullanan gençlerin sayısının ise sürekli çoğaldığını duymak ise artık sıradan bir olay haline geldi.
Toplumun temel taşı olan ailelerde yaşanan bu tür olaylar domino etkisi yaparak tüm aile fertleri ve toplumu sarsmaktadır.
Sonuç olarak diyebiliriz ki; şu anki yaşanan bağımlılık bir hastalık ve toplumsal olay haline gelmiştir ki, geleceğimizi ateşe atmaktadır.
Şu anki yaşanan olaylar gençliğimizi diri diri toprağa gömmektir.
Bunun anlamı toplumumuzun yavaş yavaş ölüme terk edilmesidir.
Acil olarak tedbir alınmalı ve toplumumuz ölüm virüslerinden arındırmak lazımdır.