Bir haftadır Sorgun, Kadışehri, Saraykent ve Çayıralan’da eğitim seminerleri veriyorum. Öğrencilerin çalışma, başarma, yükselme azmi görülmeye değer. Öğretmenlerimiz ve idarecilerimiz inanılmaz bir enerji ile öğrencilerini destekliyorlar.
Gençlere büyük düşünmelerini, büyük hedef seçmelerini, azim ve sebatla, sabır ve gayretle çalışmalarını tavsiye ediyorum.
Yaparız, diyorlar.
Öğrenmenin mutluluk verdiğini anlatıyorum.
Programlı ders çalışma sözü alıyorum.
LGS’de her öğrenci 90 soru çözecek.
TYT’de üniversite sınavına girenler 120 soru çözecekler.
Öğrencilere her hafta mutlaka bir deneme yapmalarını tavsiye ediyorum.
Denemeden sonra netlerini belirlemelerini bir sonraki haftaya eksik oldukları konuları çalışarak netleri artırma hedefi koymalarını istiyorum.
“Her hafta netleri artırın ve sınav gününe kadar eksikleri tamamlayarak çalışın, sınava iyi hazırlanın. Sınavlar şans arabasıdır, sizi ulaşmak istediğiniz hedeflere götürür. Benim hayatımda sınavların önemli katkısı oldu. İlkokuldan sonra yatılı sınavını kazandım, böylece ortaokul ve liseyi okuma şansı elde ettim. Köyümüzdü ortaokul yoktu, yatılı sınavını kazanamasaydım okuyamazdım. Liseden sonra üniversite sınavını kazandım, öğretmen oldum. Öğretmenken de Milli Eğitim Bakanlığının açtığı yurt dışı sınavını kazandım, Almanya’ya gittim, yabancı dil öğrendim ve birçok Avrupa ülkesini gezip görme fırsatı yakaladım. Sınavlar bana fırsat kapılarını araladı.
İyi hazırlanmak ve sınav kaygısını yenmek lazım. Sınav stresinin temel iki sebebi vardır:
Bilgisizlik
Tecrübesizlik
Her hafta en az bir deneme yapmalı ve tecrübe kazanmalı.
Programlı çalışarak bilgi eksikliğini gidermeli.
Konuları tamamladıktan sonra ne kadar deneme yapılırsa o kadar iyi.
İyi hazırlandıktan sonra sınavlar bizi hedefimize götüren şans arabasına döner. Bilgili, donanımlı ve çalışkan olduğumuzu herkese kabul ettirmemizi sağlar.
Derslere programlı çalışmalı, zamanı verimli kullanmalı. Ders çalışırken dikkatimizi dağıtacak televizyon, cep telefonu, bilgisayar gibi şeyleri kapatmalı. İnternetteki ders anlatan sitelerden ders dinliyorsak o başka. EBA gibi sitelerden faydalanmalı ama teknolojik aletler, çoğunlukla eğlence ve vakit geçirme amaçlı kullanılır, vaktimizi teknolojik aletlere kurban vermemeli.
Akıllı insan işlerini önem sırasına göre yapar. Bir öğrencinin en önemli işi dersleridir. Önceliği derslere vermeli.
Okuldaki ders saatleri dışında öğleden sonra saat 16’dan 24’e kadar öğrencilerin 8 saat zamanı var. Bu zamanın hiç değilse 4-5 saatini derslere ayırmalı. En önemli işimiz dersler.
Ders çalışırken beynimizi beslediğimizi düşünmeli. Beden besinlerle beyin bilgi ile beslenir. Okuldaki dersleri ve ders çalışmayı beynin beslenme saati kabul etmeli.
İlim öğrenmek zekâyı geliştir, önemli bilgileri ezberlemek hafızayı güçlendirir.
Her öğrencinin bir okuma kitabı olmalı ve her gün mutlaka okumalı. Kitaplar bilgi kaynağıdır.
Allah beyni öğrenme programlı yaratmış. Göz görme, kulak işitme, ayak yürüme, beyin öğrenme programlıdır. Beyni yaratan Allah, kitap göndermiş ve şöyle buyurmuş:
“Seni yaratan Rabbinin adıyla oku! O insanı bir embriyodan yarattı. Oku, Kerim Rabbin insana kalemle yazmayı ve bilmediğini öğretti!”
Okumak hem beyni besler hem de ibadettir, insana sevap kazandırır. Okumak Allah’ın emri. Okuyan insan bilgisini artırır.
İlim öğrenmek insanı yükseltir, zekâsını artırır, anlama ve kavrama yeteneğini geliştirir. Ayrıca sevap kazandırır.
Bilginin iki temel kaynağı vardır: Kur’an ve kâinat kitabı.
Dini bilgilerin kaynağı Kur’an’dır. Fen bilimlerinin kaynağı kâinat kitabı. Fizik, kimya, matematik, biyoloji, coğrafya, astronomi gibi bilim dalları kâinat kitabının incelenmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Kitapların sahibi Allah’tır. Her türlü ilim, insanı Allah’ı tanımaya (marifetullah) götürür.”
Motivasyon konuşmaları öğrenciler üzerinde çok olumlu etki bırakıyor. Bir öğrenci dün akşam şu maili atmış:
“Hocam, telefonu bırakma kararı aldım. Sizi dinledikten sonra sınavlara şans arabası gibi bakmaya başladım. Eskiden sınavları kâğıt üstünde karalama yapmak olarak görürdüm. Şimdi onları hayatımı daha güzel bir hâle getirmek için şans arabası olarak görüyorum. Bilgilendirdiğiniz ve daha da önemlisi bilinçlendirdiğiniz için çok teşekkür ediyorum.” Mert Bektaş, 8. sınıf öğrencisi
