Uçansu Şelalesi
“Uçansu Şelalesi nerededir?” diye merak ettiniz biliyorum.
Orta Toroslar'ın zirvelerindeki, Akdağ ve Geyik dağlarındaki karların erimesiyle beslenen Uçansu şelalesi, Gündoğmuş Alanya bölgesindedir.
Toroslar'ın eriyen saniye akan binlerce m3 kar sular,ı yaklaşık 76 m yükseklikten rüzgarında etkisi ile görenleri büyüleyecek şekilde ahenk içinde dökülmesi ile oluşan Uçansu Şelalesi'nden sonra, yaklaşık 100 kilometrelik bir yolculuğun sonunda Manavgat'ta Akdeniz'le buluşuyor. Şelale, yeşilin ve mavinin ahenkle buluştuğu büyüleyici doğal güzelliğiyle dikkati çekiyor.
Uçansu Şelalesi, yemyeşil ağaçlarla çevrili patika yollardan kuş cıvıltıları eşliğinde yürünerek ulaşılabilen "saklı bir cennet" edasıyla ziyaretçilerine bir başka dünyanın kapısını aralıyor.
Konya ile Antalya arasında kalan şelaleye ulaşmak için, uzun ve zahmetli bir yolun izlenmesi gerekiyor. Zorlu dağ patikalarından, çam ağaçları ve Toros Dağları'nın sarp kayalıklarının eşliğinde, araçla yaklaşık üç saat süren yolun sonunda büyüleyici güzellikteki şelaleye ulaşılıyor.
Günün stresinden kurtulmak, piknik yapmak, doğada güzel zaman geçirmek isteyenlerin tercih ettiği yerler arasındaki Uçansu Şelalesi'nde ziyaretçiler, güzelliğiyle görsel şölen sunan alanda yürüyüş yapıyor, fotoğraf çekiyorlar.
Şelale, günübirlik bölgeye gelen ziyaretçilerin yanı sıra kamp kuran doğaseverleri de misafir ediyor.
Tınaztepe Mağarası
Konya’nın Seydişehir ilçesinde Toros Dağları’nda bulunan Tınaztepe Mağarası, muhteşem yeraltı zenginliği ile ziyaretçilerini büyülüyor.
Seydişehir ilçesi sınırları içinde, Seydişehir Antalya Karayolunun 23. Km’de bulunan Tınaztepe Dağı’nın batısında yer alan Tınaztepe Mağarası, yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Tınaztepe Mağarası içindeki tavandan akansu akıntıları ile oluşan sarkıt ve dikitlerin yanı sıra, 1580 metre uzunluğundaki mağara boyunca hiç değişmeyen ısısı ile dış dünya ile irtibatın kesildiği değişik bir ortama götürüyor.
1968 yılında Toros Dağlarından akan suların oluşturduğu Suğla Gölü'nü araştırmak için bölgede inceleme yapan Fransız araştırmacı Michel Bakalowichz tarafından keşfedilen mağaranın, Orta Anadolu’yu Antalya'ya bağlayan Konya- Antalya Karayolunda olması ziyaretçi sayısını artırırken bir çok bölgeden gelen ziyaretçileri kendisine hayran bırakıyor.
Mağara2004 yılında 49 yıllığına Turizm Bakanlığından kiraladıktan sonra Turizme açılabilmesi için yer altında bulunan 1580 metre uzunluğundaki yatay alan merdivenler döşenerek ışıklandırılarak gezilir hale getirilmiştir.
Seydişehir-Antalya yolundan rahatlıkla görülebilen Mağara, dışına kurulan Sosyal Tesisler ile yolu kullananlar için hem ziyaret edilecek bir doğa harikası hem bir mola yeri olma özelliğne sahiptir.
Türkiye’nin yan ısıra dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri olan mağaraya ulaşımın kolaylığı nedeniyle, Antalya’ya tatil için gelen yabancı turistler bakımından da için günübirlik turlar düzenlenerek de kolaylıkla ziyaret edilebilecek bir mesafedir.
Gezilmeye görülmeye değer iki turistik değeri olan mekanı sizlere kısaca tanıtmış olduk.
İyi gezmeler.