Abdullah EROĞLU

BİR TEK GIDA TASARRUFU ÜZERİNE BİR HİKÂYE

12 Aralık 2022 04:56

Bu konuda çok şey yazılabilir, söylenebilir ama yazılmış bir hikâyeyi alıntı yapalım. Bitiminde, bir kaç Kelamı kibar da biz eyleyelim. Alıntı aynen şöyle;

                     Amerika'da master yaptığım yıllarda, çalıştığım üniversitenin yemek salonu açık büfe şeklindeydi.

                     Herkes dilediği yemekten istediği kadar alabiliyordu.

                     Yemekhanenin kapısında;

                     "Take what you need. Eat what you take" (Yiyeceğin kadar al, ne aldıysan ye) diye yazmakta idi.

                     Bir gün aynı masada yemek yediğimiz Çinli bir arkadaşı, tabağında kalan son pirinç tanesini almaya çalışırken görünce dayanamadım; denemek için dedim ki:

                     "Bir pirinç tanesi için neden bu kadar uğraşıyorsun?

                     Bırak tabakta kalsın."

                     Çinli arkadaşın verdiği cevap çok düşündürücüydü:

                     "Her Çinli bir pirinç tanesi israf etse, Çin nüfusu ile çarp bakalım, kaç ton pirinç yapar?

                     Biz kalabalık bir ülkeyiz, israf etme lüksümüz yoktur." dedi.

                     Yine denemek için dedim ki:

                     "Şu anda Çin'de değil Amerika'dasın.

                     Tabağında bırakacağın pirinç tanesi Çin'i değil, Amerika'yı zarara uğratacaktır?"

                     Bu sözlerim karşısında güldü ve şöyle dedi:

                     "Yaşadığım ülke olan Amerika'yı bu şekilde zarara uğratmak onurlu bir davranış olmaz."

                     Çinli arkadaşı bu onurlu davranışından dolayı tebrik ettim ve düşüncesini paylaştığımı söyledim.

                     İslam dininin bu konudaki;

                     "Yiyiniz içiniz, fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez." buyruğunu açıkladım.

                     Çok hoşuna gitti.

                     Tam o sırada, Ürdünlü Müslüman bir arkadaş tabağındaki yemek artıklarını çöp sepetine boşalttı.

                     Bunu gören Çinli arkadaş Ürdün'lüyü göstererek:

                     "O Müslüman değil mi?” dedi.

                     O kadar üzüldüm ki, ne diyeceğimi bilemedim.        

                     Hikâye burada tamamlanıyor.

                     Osmanlı'nın son dönemlerinde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Avrupa seyahati aydınlar(!) arasında moda olmuştu. Gerek ticaret, gerekse seyahat amacıyla, birçok kişi Avrupa turlarına katılmışlardı. Çoğu döndüğünde Batı'ya duyduğu hayranlığı dillendiriyor, kendi toplumunu ise küçümsüyordu. Bu seyahate çıkanlardan biri de Almanya’nın Berlin şehrine giden Mehmet Akif Ersoy’dur. Tabii döndüğünde ona da soruyorlar, “Avrupa nasıl?” diye Akif, bu soru karşısında halen güncelliğini koruyan şu cevabı veriyor: “Ne olsun, gördüğüm kadarıyla işleri var dinimiz gibi, dinleri var işimiz gibi!”

                      Maalesef ki, biz Müslümanlar olarak tasarrufta da, her şeyde de, uygulama ve yaşantı olarak örnek olmamız gerekirken, örnek olamadığımız gibi, Batı'yı ya da hak dine mensup olmayanların örnek gösterildiği bir manzarayla karşı karşıyayız.

                     Burada sırf Müslümanları günah keçisi yapmak veya hedef tahtasına koymakta doğru değildir.

                      Müslümanların, hem dini değerlerinden ve inançlarından, hem de kültür ve geleneklerinden uzaklaştırılması için, uygulanan özel projelerle adeta pusuya düşürülen askeri birlik gibi çapraz ateşe alınmışlardır.

                     Sonuçta, iki cami arasında kalmış binamaz veya beynamazlar gibi, ne İslam dininin emirlerini yerine getiren, ne de, Avrupa'nın istediği gibi batılılaşamamış, günümüz Türkiye manzarasında olduğu gibi, ilim sahibi olmadan fikir sahibi olduğunu, bilgi sahibi olmadan tv ve günlük hayatın içindeki konuşma ve uygulamalardan edindiği bilgi ve tecrübeler ile istisna ve çok az bir Elit kesim hariç, kendini Allameyi Cihan zanneden, Ulema yeri "ULAMA" olan kozmopolit bir toplum ve kitle oluşmuştur.

                     Böyle olunca, gıda israfı konusunda da, maalesef ki, gerekeni yapamayıp, sınıfta kaldık.

                     Çözümün eğitimde olduğunu herkes biliyor, ama doğru eğitimin nasıl ve şekil olacağını çok az insan biliyor.

                     Bununda, nerede, ne zaman, ne şekilde olacağı ve hangi eğitim metodolojisi ile yürütüleceği konusunda fikir birliği ve netlik yok.

                     Bu netleştirilse bile, bunu verecek eğitim ordusunun bu formata uygunluğu ve yetiştirilmesi ayrıca bir problem.

                     Bunların dışında en son aşama, bunun Devletimiz ve o günkü siyasi irade tarafından uygulama riskinin göze alınıp alınmayacağı ayrı bir sorun.

                     Bunlar zamanla ve ciddi uygulamalarla aşılabilir.

                     Bana göre, en büyük engel, bu işin, 657-Devlet Memurluğu mantığı ve uygulaması ile çözülemeyeceğidir. Ama ümitsiz de olmayalım. Zordur ama imkansız değildir. Zoru başarmak da, bir başkanın değil, Lider'in yapacağı bir iştir.

                     Bakalım hangi ananın doğurduğu Lider insana bunu başarmak nasip olacak.

                     Bu başarılıncaya kadar, alınacak bazı tedbirler ve eğitimde yapılacak uygulamalarla, gıda israfının, tamamen olmasa da, belli oranda önlenmesi mümkündür.

                     Sizce, çöpe atılan diğer gıdalar ile birlikte pirinç taneleri ülkemizde ne zamana kadar çöpe gidecek dersiniz?

banner207

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

KENDİN OLARAK KALABİLMEK
17 Aralık 2023 04:56

KIZILAY
06 Kasım 2023 04:56

NEZAKET VE NAZİK OLMA
16 Ekim 2023 04:56

EĞİTİM – RANDEVU – KUL HAKKI
11 Eylul 2023 04:56

RAHMETLİ VALİ RECEP YAZICIOĞLU -3-
14 Ağustos 2023 04:56

KİŞİLERLE UĞRAŞMAK NEYİN BELİRTİSİDİR?
03 Temmuz 2023 04:56

İT KOVALAMAKTAN ET SATAMAMAK
06 Mayıs 2023 04:56

BİR BAYRAMIN ARDINDAN
24 Nisan 2023 04:56

SU TÜKETİMİ VE İSRAFI
17 Nisan 2023 04:56

TARİHTEKİ DİL FARKI GÜNÜMÜZ ANLATIM VE ANLAŞILANLARI
03 Nisan 2023 04:56

NUMUNE-İ İMTİSAL RAHMETLİ İSMAİL ÖZER HOCA
27 Mart 2023 04:56

18 MART, AZİZ ŞEHİTLERİMİZ VE GÜNÜMÜZ GENÇLİĞİNİN BAZILARI
19 Mart 2023 04:56

DEPREM VE YAĞMUR BEREKETİ
12 Mart 2023 04:56

SİYASİLER SEÇİM DERDİNDE, VATANDAŞ DEPREMİN SORUNLARI DERDİNDE
05 Mart 2023 04:56

DEPREMİN ACILARI VE YARALARI SARILIRKEN
26 Şubat 2023 04:56

DEPREMİN ACILARI VE YARALARI SÜRERKEN
19 Şubat 2023 04:56

DOĞAL AFETLER, DEPREM, SABIR VE ŞÜKÜR
12 Şubat 2023 04:56

İNSANLAR NEDEN MUTSUZ ?
05 Şubat 2023 04:56

TÜRKİYE NEDEN BUĞDAY İTHAL ETMEKTEDİR ?
29 Ocak 2023 04:56

İYİ BİR İNSAN OLABİLMEK
22 Ocak 2023 04:56

Nesrin Bora
15 Ocak 2023 04:56

BİR PAZAR, BİR KALEM, BİR YAZAR VE BİR KONU BAŞLIĞI
08 Ocak 2023 04:56

RAHMETLİ VALİ RECEP YAZICIOĞLU - 2 -
01 Ocak 2023 04:56

İSRAF VE VERİM EKONOMİSİ, BİR PİRİNÇ BİR ÇAVDAR TANESİ
25 Aralık 2022 04:56

BABAYA SAYGI VE ERZURUM’LU ERCÜMENT VE OĞLU GÜRBÜZ SUSAM BEY
18 Aralık 2022 04:56

SERBEST PİYASA-NARH VE MUTLU SON
04 Aralık 2022 04:56

DEĞER ÖLÇÜLERİMİZ VE ANADOLU KADINININ İRFAN VE BASİRETLİLİĞİ
27 Kasım 2022 04:56

TÜRKİYE’DE BÜROKRATİK ANLAYIŞ VE UYGULAMALARI
21 Kasım 2022 04:56

İŞ ADAMI NAZİF BEY, OĞLU SELİM BEY VE PROF. MEHMET BEY
13 Kasım 2022 04:56

OKUMA ALIŞKANLIĞI VE DOMUZ YAĞLI GIDALAR
06 Kasım 2022 04:56

DÜNYA GÜNDEMİ NEDEN BU KADAR SIK DEĞİŞİYOR?
30 Ekim 2022 04:56

İSRAF ÜZERİNE GIDA VE EKMEK İSRAFI
24 Ekim 2022 04:56

RAHMETLİ VALİ RECEP YAZICIOĞLU (1)
17 Ekim 2022 04:56

DÜNYA ENERJİ KRİZİ VE ÜLKEMİZ UYGULAMALARI
10 Ekim 2022 04:56

EĞİTME GİDEKEN RAHMETLİ KADİR USTALARIN HACI DAYI
03 Ekim 2022 04:56

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI NEREYE EVRİLİYOR
26 Eylul 2022 04:56

HELAL KAZANÇ İLE HATIRLANMA VE DEMİRCİ MUSTAFA TURACI DEDE
19 Eylul 2022 04:56

EĞİTİM VE ÖĞRETİM
12 Eylul 2022 04:56

DÜNYA’NIN GİDİŞATI İLE İLGİLİ BAZI ÖNGÖRÜLERİMİZ
06 Eylul 2022 04:56

POZİTİF BAKMAK
29 Ağustos 2022 04:56

HELALLEŞME: MUSTAFA TURACI VE ARİFİN MUSA DAYI
22 Ağustos 2022 04:56

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KERBELA VE KOLTUK HIRSI
15 Ağustos 2022 04:56

AHLAK EREZYONU VE PANKART
08 Ağustos 2022 04:56

ASALET
01 Ağustos 2022 04:56

3. DÜNYA SAVAŞI BAŞLADI MI ?
25 Temmuz 2022 04:56

BİR BAYRAMI GERİDE BIRAKIRKEN
18 Temmuz 2022 04:56

SEVİMSİZLİK SENDROMU
04 Temmuz 2022 04:56

İ N T İ K A M S E N D R O M U
27 Haziran 2022 04:56

BABALAR VE GÜNLER
20 Haziran 2022 04:56

SÖYLESEM TESİRİ YOK, SUSSAM GÖNÜL RAZI DEĞİL
13 Haziran 2022 04:56

EĞİTİM VE YAVRULARIMIZ
06 Haziran 2022 04:56

DENEYİM PAYLAŞIMI -8-
30 Mayıs 2022 04:56

BURSA'DA ZAMAN
23 Mayıs 2022 04:56

TÜRKİYE' DE İKTİDAR İLE MUHALEFETİN 14. KATININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
16 Mayıs 2022 04:56

BERBER ALİ YAKA’NIN TERS ŞİİRİ
09 Mayıs 2022 04:56

ESKİ GÜNLER-RAMAZANLAR-BAYRAMLAR NOSTALJİSİ VE EMPERYAL KÖLE UYKUSU
01 Mayıs 2022 04:56

DENEYİM PAYLAŞIMI - 6 – 70’LİK AŞKA KURBAN GİDEN SAKAL VE BEKİR BATTAL
25 Nisan 2022 04:56

DENEYİM PAYLAŞIMI -5-
18 Nisan 2022 04:56

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ (WHO)
11 Nisan 2022 04:56

ULUSLARARASI ÇALIŞMA ÖRGÜTÜ (UÇÖ, İngilizce karşılığı ILO)
04 Nisan 2022 04:56

DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ (DTÖ), İngilizce’si WORLD TRADE ORGANİZATİON (WTO)
28 Mart 2022 04:56

DOLAR NEDEN DÜNYA PARASIDIR?
21 Mart 2022 04:56

DENEYİM PAYLAŞIMI 4 ÖĞRETMEN MEHMET KOÇ
14 Mart 2022 04:56

NATO
07 Mart 2022 04:56

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER CEMİYETİ (TEŞKİLATI)
28 Şubat 2022 04:56

TÜSİAD
21 Şubat 2022 04:56

ABD MERKEZ BANKASI FED
14 Şubat 2022 04:56

DENEYİM PAYLAŞIMI -3- DAĞDAKİ VE ŞEHİRDEKİ DERVİŞ
07 Şubat 2022 04:56

ABD MARSHALL YARDIMI VE SÜT TOZUNUN YERLİ UN VE SÜTLE SAVAŞI
31 Ocak 2022 04:56

GELİR DAĞILIMI VE ADALETSİZLİĞİ
22 Ocak 2022 04:56

DENEYİM PAYLAŞIMI - 2 -
14 Ocak 2022 04:56

ENFLASYONLA MÜCADELEDE KAMU HARCAMALARI
09 Ocak 2022 04:56

DENEYİM PAYLAŞIMI - 1 -
03 Ocak 2022 04:56

İLK YAZIMIZA BAŞLARKEN
20 Aralık 2021 04:56

MERKEZ BANKASI GERÇEĞİ
26 Aralık 2021 04:56

Tüm Yazılar