AYŞE ÜNÜVAR/UZM.PSK.DNŞ.

ZİMEM DEFTERİ

25 Nisan 2022 15:03

Defterin sonundaki beş sayfanın borcuna talibim…

Defterin sonundaki beş sayfanın borcuna talibim…

 

Eskidendi, eskimeyen zamanlardan, dağların dağlara kavuştuğu, insanın insanı anladığı, yürekçe konuşulduğu zamanlardan…

Anadolu insanımız yardımlaşma ve dayanışma konusunda her daim örnek teşkil edecek davranışlara imza atmış ve güzel geleneklerimizle toplum içerisinde düşen kaldırılmış kalkan alkışlanmıştır. Toplum olabilmenin tadına varan milletler iyilik ve güzellikte yarışmayı sorumlulukları bilmişlerdir… “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” Anlayışı yüreklere sirayet ettiğinden beri konu komşu hısım akrabanın hali hatırı sorulmuş ve toplumsal yapı içerisinde yarası olanın yarası sarılmaya gayret edilmiştir… Kanımızdan canımızdan olmasa bile birlikte yaşadığımız aynı toprağı aynı gökyüzünü aynı havayı paylaştığımız insanlardan sorumluyuzdur aslında. Bu hem dinin hem vicdanın hem de insan olabilmenin düsturlarındandır. İnsan olabilmek diğerini de düşünebilmek, ihtiyacı olanlara yardım etmekten geçer… Teknolojinin ilerlemesi, nüfusun çoğalması, hayatın yoğunluğu düşünüldüğünde insanın kendine bile zor zaman ayırdığı yüzyılımızda bazı gelenek göreneklerimizin sürdürülmesi oldukça azalmış ve unutulmuştur… Unutulmayan, yara saran, şaşırtan, mutlu eden ve zor koşullara şifa oluveren geleneklerimizden biridir “Zimem Defteri Geleneği” Oldukça eski, Osmanlı döneminden beri zihin kalıplarımızda yer eden bu gelenek günümüzün ağır koşullarında unutulmaya yüz tutmasına rağmen devam ettirilmekte ve ayrıca tekrar gün yüzüne çıkmaya gayret etmektedir…

Zimmi:Sözlükte “Bir kimsenin yüklendiği, ödemeye mecbur olduğu borç, alacak; himaye, sahip çıkma; antlaşma, ahid” anlamlarındaki zimmet kökünden gelen zimmî (çoğulu zimem) “kendisine güvence verilen, koruma altına alınan kişi” demektir(Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi)

Zimem Defteri Geleneği İslam medeniyetinin olduğu yerlerde genellikle Ramazan aylarında gerçekleştirilen ve “Sağ elin verdiğini sol el görmesin” düsturundan hareket edilen bir güzel Osmanlı geleneğidir… Ramazan tüm manevi ihtişamı ile göründüğünde birçok gelenek görenek örf adet kendini hatırlatır bizlere. Özellikle Ramazan aylarında ayın manevi havasının kalplere koyduğu ilhamla herkesteşenlik tadında bir yardımlaşma dayanışma başlar… Sadakalar, fitreler verilir. Fakir fukara iftara davet edilir. Konu komşu hısım akraba ile ne var ne yoksa paylaşılmaya ve birlik beraberliğin tesisine çalışılır… Ramazan Geleneklerimizi ayrı bir başlık altında değerlendirdiğimiz için burada sadece Zimem Geleneği üzerinde durmak isterim; bu gelenek fakir fukaranın hatırını sormanın gizli yüzlerinden biridir aslında. Zimem Defterini kapatacak kişi tebdil-i kıyafet gezer çarşı pazarı. İster ki kimse bilmesin tanımasın ve hayrım boşa gitmesin…  Eskiden bakkal, manav, çarşı,pazar dükkanlarında borç defterleri olurmuş, günümüzde hala da varlar. Fakir, fukara, durumu yerinde olmayan, hastalık yüzünden çalışamayan, öksüz, yetim ve ay başını çıkaramayan birçok insan ihtiyaçlarını alırken veresiye defterine borç yazdırır ve ay başında ödemeye çalışır.  Varsa maaşını alınca, yoksa eline para geçinceye kadar bekler borç. Bazen mahalle bakkalı, manavı uzun uzun borç defteri tutarlar. Sayfalar dolusu borcu olanlara yeniden borç yazmak istemezler ama bir şekilde kıyamazlar. Şunun şurasında “mahallenin adamıdır yazmamak olmaz”“nasılsa verecektir”“eline geçince verecektir”“neyse yazalım bakalım”“eline geçerse verirsin ağbi, senin defter de kabardı gibi”Ara sıra dükkan önünden geçenlere seslenirler… “Borç yiğidin kamçısıdır”  denilir ama ortada bir borç vardır ve ödenmesi evladır… Yemesen olmaz, giymesen olmaz, almasan olmaz ama borç gırtlağa dayandı derler… Borç adına, yoksulluk fukaralık adına bu cümleler havada uçuşurken hali vakti yerinde kendini bilen, toplumun bir arada ve yan yana mutlu olmasının huzur ve barış açısından önemli olduğunun farkına varan falanca zengin kıyafet değiştirip genelde bilmediği bir mahalle bakkalının, manavının, kasabının…vb kapısını çalar ve Zimem Defteriniz var mı?diye sorar. Bakkal ya da manav “Var Bey’im buyurun” der ve Zimem Defterini çıkarır. Genelde kaç sayfa diye sorar hali vakti yerinde olan kişi. Bakkal, defteri gösterir, kaç sayfa olduğunu ve toplam borcu söyler. Hali vakti yerinde olan cebine göre ya veresiye defterinin tamamını satın alıp tüm borçluların borcunu sildirir ya da defterin ilk dokuz sayfasını, son yedi sayfasını, ortadaki sekiz sayfayı satın aldım deyip o kısımlara denk düşen kişilerin borcunu kapatır. Borcu kapanan esnaf hali vakti yerinde kişiye “Allah hayrınızı kabul etsin” deyip uğurlar… Sonraki günlerde borç ödemeye ya da alışverişe gelen kişiye “Senin borcun kalmadı” der bakkal… Borçlu kişi şaşırır ve sorar “Nasıl ödendi, kim ödedi?” Bakkal elbet gelenin kim olduğunu bilmez bilse de söylemez ve “Ötesini sorma, hayırlı bir el hayrını tamam etti” der… Borçlu kişi de            “Allah kabul etsin” deyip mutluluk içinde dükkândan çıkar… Borcu ödenmiştir ve kime teşekkür edeceğini bilmez. Zaten asıl mesele de budur ne veren tanınır ne de verdiği, böylece kimse kimseye minnet duymaz. “Sağ el ne verdiyse sol el görmez” neticede ve kimse incinmez. Zengin zenginliğiyle böbürlenmez. Fakir de fukaralığından ötürü başını eğmez… Ramazan’ın bereketi hikmeti her yeri sardığında kimi kasabın zimem defterini, kimi bakkalın kimi manavın kimi de manifaturacının zimem defterini kapatıp döner evine. Bu toplumsal ruh bu yardım düsturu insanı insanla birler ve huzur ile mutluluğun tesisini sağlar… Böyle bir Ramazan’dı uzak mahallelerin birinde bir bakkalın kapısına varıp “zimem defteri” sorduk. Bakkal defterin ödendiğini yeni tek sayfa borç bulunduğunu söyledi. Nasibimize düşen tek sayfayı ödedik ve kimlerin mutlu olduğunu hiç bilmedik…

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

BENLİK KAYGIMIZ “BİZ”İ YOK ETMESİN
28 Mayıs 2024 15:03

ESKİDENDİ -ŞİVLİLİK-
10 Ocak 2024 15:03

İÇİYLE YOL BULANLARDAN OL!
21 Kasım 2023 15:03

AİLE OLABİLMEK
21 Mayıs 2023 15:03

GEÇİPGİTMELİ İNSAN TÜRKÜSÜZ ŞEYLERDEN
10 Mart 2023 15:03

ESKİDENDİ -ŞİVLİLİK-
27 Ocak 2023 15:03

KOMŞULUK GELENEKLERİ
13 Ocak 2023 15:03

GÖRÜCÜ GİTME (DÜNÜRCÜ GELENEĞİ)
15 Aralık 2022 15:03

ÖLÜM GELENEKLERİ
10 Kasım 2022 15:03

KINA GECESİ “
24 Ekim 2022 15:03

AŞURE
14 Ağustos 2022 15:03

HAC GELENEKLERİ
07 Temmuz 2022 15:03

YKS’YE HAZIR MIYIZ GENÇLER?
18 Haziran 2022 15:03

İŞ OLSUN/KOLAY GELSİN GELENEĞİ
02 Haziran 2022 15:03

BAYRAM GELENEKLERİ
20 Mayıs 2022 15:03

RAMAZAN GELENEKLERİ
01 Nisan 2022 15:03

NİNİ GÖRME
09 Mart 2022 15:03

KANDİL SİMİDİ
15 Şubat 2022 15:03

İMECE
02 Şubat 2022 15:03

ESKİDENDi -YERLİ MALI-
25 Aralık 2021 15:03

SANDIK KURTARMA
22 Kasım 2021 15:03

ESKİDENDİ-DİŞ BULGURU-
26 Ekim 2021 15:03

ESKİDENDİ -KONAK ALMA-
17 Eylul 2021 15:03

ESKİDENDİ -GELİN KOÇU GETİRME-
02 Eylul 2021 15:03

ESKİDENDİ -SEPET GÖTÜRME-
28 Temmuz 2021 15:03

YKS’YE DOĞRU
25 Haziran 2021 15:03

AZIK ATMA
22 Haziran 2021 15:03

BEŞİK BELEME
24 Mayıs 2021 15:03

RAMAZAN GELENEKLERİ
25 Nisan 2021 15:03

KÖY ODASI
23 Mart 2021 15:03

ŞİVLİLİK
22 Şubat 2021 15:03

OKUNTU DAĞITMA
23 Ocak 2021 15:03

ISLAK CEVİZ YAPRAĞI KOKUYORMUŞ DENİZ
09 Temmuz 2020 15:03

HERKES BİLMESİN
09 Temmuz 2020 15:03

TOPLA BİZİ ALLAH?IM
09 Temmuz 2020 15:03

AŞK? A DUA GEREK
09 Temmuz 2020 15:03

NİYETİME SES VERDİ HZ. MEVLANA
09 Temmuz 2020 15:03

DÖNMEYİ DÜŞÜNMÜYORUZ
09 Temmuz 2020 15:03

KIRMIZI HAYATIN RENGİ OLSUN “ÖLÜMÜN” DEĞİL
09 Temmuz 2020 15:03

MASALCI
09 Temmuz 2020 15:03

KENDİLİK KUYUSUNDAN YESEVİ’ye
09 Temmuz 2020 15:03

BEN DEĞİL BİZ OLMAK(Vebalini Taşımak)
09 Temmuz 2020 15:03

ZAN’nımca…
09 Temmuz 2020 15:03

SELAM OLSUN AKŞEMSEDDİN HZ. SELAM OLSUN BOLU BEY’ine
09 Temmuz 2020 15:03

BİR ÇOCUĞU MUTLU ETMEK İÇİN ÇOK ŞEYE SAHİP OLMAYA GEREK YOK
09 Temmuz 2020 15:03

Tüm Yazılar