AYŞE ÜNÜVAR/UZM.PSK.DNŞ.

RAMAZAN GELENEKLERİ

25 Nisan 2021 06:06

RAMAZAN GELENEKLERİ

Ayşe ÜNÜVAR

“Hoş geldin on bir ayın sultanı”

Eskidendi, eskimeyen zamanlardan, dağların dağlara kavuştuğu, insanın insanı anladığı, yürekçe konuşulduğu zamanlardan… “Nerede o eski ramazanlar” diye başlar, tadı damaklarda kalan gelenekler anlatırdı büyüklerimiz…

Ramazan ayı kalplerin yumuşadığı, hoşgörü ve sevginin arttığı, toplumu sıcacık birbirine bağlayan tadı ile geliverir evlerimize. İnsan, ruhunun manevi şuurla yıkanmasından hoşnut, ibadetlerin en güzelini yapmaya ve mübarek ayın bereketine nail olmaya gayret eder. İhtiyaç sahiplerini gözetmek, küçüklere sabırlı bir şifa öğretmek, nimetlere hakkıyla saygı göstermek, varlıkların kıymetini bilmek adına bize müjdelenen bu güzel ay, bereketi ile gönüllerimize dolarken bizler onun gelişini dört gözle bekleriz… Kekikli çorbalar, sarmalar, dolmalar, rengârenk kompostolar, tatlılar ve iftariyeliklerle donatırız sofraları. Zeytin ve hurma vazgeçilmezimizdir. “Oruç tut sıhhat bul” mahyaları asılan camilerden ezan sesi duyulurken bir başka yerden top sesi gelir. Eski ramazanlar diye başlayan seslere kulak verince duyduğum ilk sestir top sesi. Ramazan ayına özel kalelerden top atışı yapanların, yöresel kıyafet giydiğini anlatırdı dedem.

Güzel geleneklerle taçlandırılan bu kutlu ayda; ramazan davulcusunun, “Davetleri pek severiz/ Bin teşekkür ederiz/ Yemekler sevdi bizi/ Diş kirası isteriz.” manisiyle sahura girilir, “sahur pişisi” konu komşuya dağıtıldıktan sonra, Allah ne verdiyse yenilip niyet edilirdi. “Sahur beklemek”, “sahura kalkmak”, “sahur bereketi” gibi güzel deyişlerimiz vardı. “Niyetliyim” diyerek yola düşülür, selamsız geçilmez, konu komşu hakkına riayet edilir ve özellikle çocukların keyifleri ile yakından ilgilenilir, evde küçük çocukların sahura kalkma, iftar açma, teravihe gitme alışkanlıklarını doğru kazanması için itina gösterilirdi. “Tekne orucu” bunlardan biriydi. Çocuğun gönlü kırılmasın istenirdi. Bunun için çocuklar öğle yemeği yerler ve sonra yine oruca devam ederek iftar beklerlerdi. Bu güzel âdet büyüklerin çocuğa hürmeti, sevgisi ve eğitsel katkısıydı. İftar, top sesiyle açılır, misafir çağrılmış ise evin kadınlarını bir telaş alır, en güzel yemekler, iftariyelikler hazır edilirdi. “İftar daveti” de devam eden geleneklerimizden olmasına rağmen eskinin davetleri daha ince anlamlar taşırdı. Konu komşu, hısım akraba yanında fakir fukara, düşkün, yolda kalmışlar da iftar davetinde unutulmaz başköşeye oturtulurdu. Zengin konaklarda iftar sofraları kurulur gelen geçen herkes buyur edilir, en çok da fukara gözetilir, iftar açıldıktan sonra ev sahibi, misafirlere “diş kirası” adı ile gelenekleşen hediyeler verirdi. Diş kirası, bütçeye göre değişir, kadife keselerin içine altın, akçe, tespih, mendil, çorap vb. koyanlar olurdu. Diş kirası geleneği; ev sahibinin, “Sizler soframı onurlandırıp bana sevap kazandırdınız.” diyerek misafirlerine teşekkür etmesiydi. Bu geleneklerle ramazan ayının daha coşkulu yaşanması sağlanırdı.

İftar sofralarını süsleyen tatlardan en güzeli de ramazan şerbetlerinden oluşur, halk bunları içmeye doyamazdı. Demirhindi şerbeti ile kızılcık şerbeti içenler şifa bulur ve hep birlikte teravihe gidilirdi. Gençler sahura kadar uyumaz aralarında yüksük oyunu, tura oyunu oynar, bilmeceler sorardı. Ramazan bereketi şehri çepeçevre sararken baktığımız her yerde oruç ayını hissettiren imgeler olurdu. Köşe başlarında güllaç ve tulumba tatlısı kuyrukları, ramazan pidesi, hurma tepsileri, zeytin tenekeleri sokakları süsler, tatlı bir telaş içinde küçüklü büyüklü kalabalıklar çarşılara akardı. Herkes gücünün yettiğince sofrasını donatmaya gayret eder ve ramazan ayına hürmet gösterirdi. Torununun elinden tutan dedeler çınar altlarında muhabbete koyulur, ramazan ayına dair hikmetli deyişler söyler, çocuğu işaret edip “Kulağına küpe olsun sen de evlatlarına anlat.” derlerdi.

Herkes heyecanla, neler yapıp da sevap alabilirim diye düşünür, hâli vakti yerinde olanlar manava, kasaba, bakkala uğrar; “Zimem defteriniz varsa çıkarıverin bakalım.” derlerdi. Zimem defteri çarşıya, pazara borç yapmış kişilerin listesiydi ve maddi durumu yerinde olan kişi bu borçları kapatırdı. Ya birkaç kişinin borcu ödenir ya da defterin tamamı kapatılırdı. Ne borç ödeyen kimin borcunu ödediğini bilirdi ne de borcu olan borcunu kimin kapattığını. Hürmetlice, incecik yapılırdı iyilikler. “Müslüman arif gerek.” düsturundan hareket edilir çocuklara bayramlık unutulmazdı. Ramazan ayı, İslam kültür medeniyetinde apayrı bir yeri olan gelenek, görenek, örf, âdet silsilesinin en hoş yerine getirildiği kutsal aydı ve “Allah yılına zamanına sağlıkla kavuştursun.” diyerek özlemle yeniden beklenmeye başlanırdı…

Eskide kalmadı o ramazanlar, çok şey değişti belki ama iftar davetlerimiz, fakir fukara gözetmemiz, borç kapatmamız, hediyeleşmelerimiz devam etmekte çok şükür. Yakın zamanda onlardan birine şahit olmak düştü bahtımıza, arife günü, Seyyid Harun Veli Camii yanındaki sadaka taşına çoluk çocuk, fakir fukara alsın diye bırakılan para ve şekerlere şahitlik ettik sessizce. Ardından, “Gönül almak da sadakadır” diyerek uğurladık ramazanı…

banner207

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

BENLİK KAYGIMIZ “BİZ”İ YOK ETMESİN
28 Mayıs 2024 06:06

ESKİDENDİ -ŞİVLİLİK-
10 Ocak 2024 06:06

İÇİYLE YOL BULANLARDAN OL!
21 Kasım 2023 06:06

AİLE OLABİLMEK
21 Mayıs 2023 06:06

GEÇİPGİTMELİ İNSAN TÜRKÜSÜZ ŞEYLERDEN
10 Mart 2023 06:06

ESKİDENDİ -ŞİVLİLİK-
27 Ocak 2023 06:06

KOMŞULUK GELENEKLERİ
13 Ocak 2023 06:06

GÖRÜCÜ GİTME (DÜNÜRCÜ GELENEĞİ)
15 Aralık 2022 06:06

ÖLÜM GELENEKLERİ
10 Kasım 2022 06:06

KINA GECESİ “
24 Ekim 2022 06:06

AŞURE
14 Ağustos 2022 06:06

HAC GELENEKLERİ
07 Temmuz 2022 06:06

YKS’YE HAZIR MIYIZ GENÇLER?
18 Haziran 2022 06:06

İŞ OLSUN/KOLAY GELSİN GELENEĞİ
02 Haziran 2022 06:06

BAYRAM GELENEKLERİ
20 Mayıs 2022 06:06

ZİMEM DEFTERİ
25 Nisan 2022 06:06

RAMAZAN GELENEKLERİ
01 Nisan 2022 06:06

NİNİ GÖRME
09 Mart 2022 06:06

KANDİL SİMİDİ
15 Şubat 2022 06:06

İMECE
02 Şubat 2022 06:06

ESKİDENDi -YERLİ MALI-
25 Aralık 2021 06:06

SANDIK KURTARMA
22 Kasım 2021 06:06

ESKİDENDİ-DİŞ BULGURU-
26 Ekim 2021 06:06

ESKİDENDİ -KONAK ALMA-
17 Eylul 2021 06:06

ESKİDENDİ -GELİN KOÇU GETİRME-
02 Eylul 2021 06:06

ESKİDENDİ -SEPET GÖTÜRME-
28 Temmuz 2021 06:06

YKS’YE DOĞRU
25 Haziran 2021 06:06

AZIK ATMA
22 Haziran 2021 06:06

BEŞİK BELEME
24 Mayıs 2021 06:06

KÖY ODASI
23 Mart 2021 06:06

ŞİVLİLİK
22 Şubat 2021 06:06

OKUNTU DAĞITMA
23 Ocak 2021 06:06

ISLAK CEVİZ YAPRAĞI KOKUYORMUŞ DENİZ
09 Temmuz 2020 06:06

HERKES BİLMESİN
09 Temmuz 2020 06:06

TOPLA BİZİ ALLAH?IM
09 Temmuz 2020 06:06

AŞK? A DUA GEREK
09 Temmuz 2020 06:06

NİYETİME SES VERDİ HZ. MEVLANA
09 Temmuz 2020 06:06

DÖNMEYİ DÜŞÜNMÜYORUZ
09 Temmuz 2020 06:06

KIRMIZI HAYATIN RENGİ OLSUN “ÖLÜMÜN” DEĞİL
09 Temmuz 2020 06:06

MASALCI
09 Temmuz 2020 06:06

KENDİLİK KUYUSUNDAN YESEVİ’ye
09 Temmuz 2020 06:06

BEN DEĞİL BİZ OLMAK(Vebalini Taşımak)
09 Temmuz 2020 06:06

ZAN’nımca…
09 Temmuz 2020 06:06

SELAM OLSUN AKŞEMSEDDİN HZ. SELAM OLSUN BOLU BEY’ine
09 Temmuz 2020 06:06

BİR ÇOCUĞU MUTLU ETMEK İÇİN ÇOK ŞEYE SAHİP OLMAYA GEREK YOK
09 Temmuz 2020 06:06

Tüm Yazılar