AYŞE ÜNÜVAR/UZM.PSK.DNŞ.
MASALCI
09 Temmuz 2020 06:07Cümleleri hapsettim içime. Kelimelerimse zaten öldü. Konuşamıyorum şimdi, konuşmakta istemiyorum zaten. Ne demek ömür? Neden yaşıyor ki insan? Allah neden yaratmış bizi? Kimiz biz? İyi yaşayanların, bir eli yağda bir eli balda olanların bizden farkı ne? Avuç avuç şeker toplayanların, kırmızı pabuçlarını baş uçlarında saklayanların, deste deste çiçek derip annelerine verenlerin farkı ne…!
Söylesene bana! Susma öyle! Susma uzaklardan gelip beni birazcık gülümsetmenin peşinde olan Masalcı. Sen de biliyorsun ki gülemem ben! Gülemem, gülmem bundan böyle. Denemedim mi sanıyorsun; önce konuşmayı sonra ağzımı doldura doldura gülmeyi. Olmadı. Olamadı işte. Dudaklarım açılmadı. Belki de açılmak istemediler. Gamzelerin görünsün derdi annem. Annem nerede mi? Sorma! Biliyorsun o çoktan öldü. Kim mi öldürdü? Merhameti olmayanlar, küçük hesapları zaafları hırsları, samimiyetsizliklerine harcadılar büyük çocuk gülüşleri…
Ölüyordu O’nu son gördüğümde, gülümsüyordu ölürken. Elimi tuttu. Tüm tutmalardan soğuyacaktım bundan böyle. Yüzüme baktı garip gri bir yüz ifadesi vardı. Gözlerinin içine yuvalanmış kan vücudunda ki tüm parçalanmışlıklardan süzülerek toprağa iniyordu. Titrek işaret parmağını sağ yanağıma götürdü. Ardından “Gamzelerini unutma unutturma” dedi. Sonra mı? Titrek el şehide olmuşçasına yere düştü. Annem ölüyor ölürken gülümsüyor gülümserken gamze çukurlarına pıhtılaşmış kan doluyordu. Annem gerçekten orada kanlı toprağa taze kanını bulaştırıyor kadersiz bir coğrafyaya kanıyla sınır çiziyor benimse bunun guruyla büyümem gerekiyordu. İşte o günden sonra bir daha gülümseyemedim. Ayıp mı gülümseyememek? Gülümseyemiyorum olmuyor olamıyor işte uzaklardan gelen Masalcı. Belki de hiç suçun yok senin. İyi bir adamsın belki de. İyi bir kadının eşi güzel çocukların babasısın. Ama ben de inan ki kötü değilim kötü olamam sadece gülümseyip seni memnun edemiyorum işte Masalcı. Çünkü hala korkuyorum; karanlık yerlerde yalnız kalmaktan bir de çökelek yemekten… Annem çok severdi çökeleği. Kendi elleriyle mayalar kendi elleriyle oğlak derisine basardı. Buğday buğdaydı narin elleri, ama çocuklarının rızkına kör namilik edemeyip kara derinin sertliğinde çırpınır yara bere içinde kalır da yine de hiç vazgeçmez, köyün en iyi peynirini o basardı. İsterdi ki evlatları ve mahallenin yetimleri tıka basa yesin. Kardeşlerim mi; Onlar yok şimdi. Son çökeleğimizi yediğimiz kahvaltıdan sonra bilmediğim adamlar gelip götürdüler onları. Benden büyük bir de erkektiler. Erkek olmak “iyi” dir derdi babaannem ölmeden. Bilmem neden derdi? Annemse“Keşke erkek olaydım” der dururdu. Bence iyi değil erkek olmak erkek olunca savaşa gitmek zorundasın çünkü. Babam da; “Benim aslan kızım” derdi. Sonra da anneme dönüp “Peygamber sünnetidir kız evladını da sevmek hatun sen bilmezsin” derdi. Doğru ya kadınlar bir şey bilmezdi, bilmemeliydiler belki. Ama öyle değildi işte babam; “Aslan Parçası” diye severdi beni. Ben de ağabeylerimden daha çok sevildiğime inanırdım böylece. Şimdi öğrendim ki bu coğrafya da masumun güçsüzün hükmü yok hüküm sadece SAVAŞ’ın. Kadına hele çocuğa hiç yer yok buralarda. Öyleyse Allah’ın masumlara ayırdığı bir yer var mı diye merak ederim bende? Üzülmediğimi sanma sakın, uzaklardan gelen Masalcı çok üzüldüm. Çok üzülüyorum elbette ama umut dünyası işte bir şekilde yaşıyor insan, bir şekilde işte. Bazen çocuk bazen kadın bazen hiç sadece hiç! Üzülmez mi insan üzülür elbet hınçlanmaz mı hınçlanır elbet isyan etmez mi eder elbet şükretmez mi şükreder elbet;annesinin ölümünden önce onu korumaya çalışan babasının bedeninin delik deşik edildiğini sonra ağabeylerinin dilini bile bilmediği adamlarca uzaklara götürüldüğünü…..
Öyle ya sen bilmezsin bunları belki senin çocuklarında bilmezler. Çünkü siz kaderi savaş olan coğrafyaların çocuğu olarak doğmadınız. Süslü salonlarda bizler adına yardım manşetleri atıp gazete köşelerinde boy göstermeyi marifet saydınız. Olsun yine de teşekkür etmeliyim sana, uzaklardan gelen Masalcı ama yok işte. Kelimeler çıkmıyor ağzımdan. Açılmıyor dudaklarım…
Ama teşekkür ederim hem de en derinimden; ayağına kan bulaşacağını bilerek taa buralara kadar gelmişsin ve öğrendim ki çocukları çok sever anlattığın masallarla gülümsetirmişsin. Yine de söylesene; Allah bir gün sorduğunda; “Biz sadece masal anlattık mı” diyeceksin…. Olsun ben yine de sana çok içimden taa kalbimden teşekkür etmek istiyorum Masalcı; aylardır su görmemiş belik örgüleri içinde bitler oynaşan yağlı saçlarımı bir baba gibi şefkatle okşadın hem de hiç çekinmeden. İşte sırf bunun için dua edeceğim Allah’a senin için;
“Bir el, niyetini hiç bilmediğim ama baba gibi hissettiğim bir el dokundu aylar sonra saçlarıma…
Babamı; anamın namusunu korumak istediği için acımadan kurşuna dizilen, zavallı babamı hatırlattın be Masalcı. Sen de eğer varsa kızını hatırladın belki! Yook olamaz. Senin kızın benim gibi olamaz değil mi Masalcı. Şimdi o kendi ülkesinde sıcak yatağında en süslü pijamalarını giymiş başucuna senin annesiyle birlikte aldığın kırmızı pabuçlarını koymuş birkaç gün sonra ki bayram sabahının ilk rüyasını görmektedir ve o uyanacak sen de ülkene geri döneceksin. Sonra en mutlu bayramı olacak; büyükler onun mor elbisesinin cebine şeker koyup ellerini öptürecekler. Söylesene bizim buralarda da bayram olacak mı bir daha, bu topraklara da atılacak mı boş şeker kabukları? Diyelim ki oldu ben kimin elini öpeceğim kim bana mor elbise kırmızı pabuç alacak cebime şeker koyup elime harçlık sıkıştıracak…
En iyisi gitmek buralardan taa uzaklara, yanından kaçmak, seni, şu senin masallarına inanan birkaç saf çocukla yalnız bırakmak ve kendi içimde ki gizli mağaraya saklanıp olanları olmamış gibi yapmak; sevilmeyeceğini, gülemeyeceğini, el öpüp şeker toplayamayacağını sıcak bir yatağa uzanamayacağını bilmek ve ağlamadan sabırla beklemek… Hoşça kal. Hoşça kal uzaklardan gelen baba sıcaklığını hatırlatan yabancı Masalcı.
Halep’ e Dua ile….
(Kırmızı Hayatın Rengi Olsun Kitabı’sayfa60-63/Ayşe ÜNÜVAR)
AYŞE ÜNÜVAR
Eğitimci Yazar/Uzm.Psk. Dnş.
Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
BENLİK KAYGIMIZ “BİZ”İ YOK ETMESİN
28 Mayıs 2024 06:07
ESKİDENDİ -ŞİVLİLİK-
10 Ocak 2024 06:07
İÇİYLE YOL BULANLARDAN OL!
21 Kasım 2023 06:07
AİLE OLABİLMEK
21 Mayıs 2023 06:07
GEÇİPGİTMELİ İNSAN TÜRKÜSÜZ ŞEYLERDEN
10 Mart 2023 06:07
ESKİDENDİ -ŞİVLİLİK-
27 Ocak 2023 06:07
KOMŞULUK GELENEKLERİ
13 Ocak 2023 06:07
GÖRÜCÜ GİTME (DÜNÜRCÜ GELENEĞİ)
15 Aralık 2022 06:07
ÖLÜM GELENEKLERİ
10 Kasım 2022 06:07
KINA GECESİ “
24 Ekim 2022 06:07
AŞURE
14 Ağustos 2022 06:07
HAC GELENEKLERİ
07 Temmuz 2022 06:07
YKS’YE HAZIR MIYIZ GENÇLER?
18 Haziran 2022 06:07
İŞ OLSUN/KOLAY GELSİN GELENEĞİ
02 Haziran 2022 06:07
BAYRAM GELENEKLERİ
20 Mayıs 2022 06:07
ZİMEM DEFTERİ
25 Nisan 2022 06:07
RAMAZAN GELENEKLERİ
01 Nisan 2022 06:07
NİNİ GÖRME
09 Mart 2022 06:07
KANDİL SİMİDİ
15 Şubat 2022 06:07
İMECE
02 Şubat 2022 06:07
ESKİDENDi -YERLİ MALI-
25 Aralık 2021 06:07
SANDIK KURTARMA
22 Kasım 2021 06:07
ESKİDENDİ-DİŞ BULGURU-
26 Ekim 2021 06:07
ESKİDENDİ -KONAK ALMA-
17 Eylul 2021 06:07
ESKİDENDİ -GELİN KOÇU GETİRME-
02 Eylul 2021 06:07
ESKİDENDİ -SEPET GÖTÜRME-
28 Temmuz 2021 06:07
YKS’YE DOĞRU
25 Haziran 2021 06:07
AZIK ATMA
22 Haziran 2021 06:07
BEŞİK BELEME
24 Mayıs 2021 06:07
RAMAZAN GELENEKLERİ
25 Nisan 2021 06:07
KÖY ODASI
23 Mart 2021 06:07
ŞİVLİLİK
22 Şubat 2021 06:07
OKUNTU DAĞITMA
23 Ocak 2021 06:07
ISLAK CEVİZ YAPRAĞI KOKUYORMUŞ DENİZ
09 Temmuz 2020 06:07
HERKES BİLMESİN
09 Temmuz 2020 06:07
TOPLA BİZİ ALLAH?IM
09 Temmuz 2020 06:07
AŞK? A DUA GEREK
09 Temmuz 2020 06:07
NİYETİME SES VERDİ HZ. MEVLANA
09 Temmuz 2020 06:07
DÖNMEYİ DÜŞÜNMÜYORUZ
09 Temmuz 2020 06:07
KIRMIZI HAYATIN RENGİ OLSUN ÖLÜMÜN DEĞİL
09 Temmuz 2020 06:07
KENDİLİK KUYUSUNDAN YESEVİye
09 Temmuz 2020 06:07
BEN DEĞİL BİZ OLMAK(Vebalini Taşımak)
09 Temmuz 2020 06:07
ZANnımca
09 Temmuz 2020 06:07
SELAM OLSUN AKŞEMSEDDİN HZ. SELAM OLSUN BOLU BEYine
09 Temmuz 2020 06:07
BİR ÇOCUĞU MUTLU ETMEK İÇİN ÇOK ŞEYE SAHİP OLMAYA GEREK YOK
09 Temmuz 2020 06:07