Siyaset -Misyon- Komisyon ve Milletin Bekası
SEYDİŞEHİR, 19 Ağustos 2024 13:50
Bu memleketin tarihinde, her dönemde varlık gösteren siyaset komisyoncuları, milletin sırtından geçinen, siyaseti sadece kendi çıkarları için kullanan omurgasız kişilerle doludur. Bu kişiler, milletin malını babalarının malı gibi görüp, siyaseti sadece kendi menfaatleri doğrultusunda kullanmışlardır. Misyon ve sabite yoksunu olan bu tür siyasiler, tarihin her döneminde milletin iradesine zarar vermiştir. Ancak millet, bu omurgasız siyasetçileri her zaman tanımış ve onların oyunlarını boşa çıkarmıştır.
Milletin güvenini sarsan bu tür komisyoncular, toplumun birlik ve beraberliğine zarar vererek sadece kendi çıkarlarını gözetmişlerdir. Bu nedenle, milletin uyanık olması ve siyaseti sadece kendi çıkarları için kullanan kişilere karşı dikkatli olması gerekmektedir. Omurgasız siyasiler, ülkenin şehrin geleceğini tehlikeye atan, sadece kendi cebini düşünen kişiler olarak tarihe geçecektir.
Ancak, milletin iradesi ve sağduyusu, her zaman bu tür çıkarcılara karşı galip gelmiştir. Gerçek liderler, halkın çıkarlarını ön planda tutan, misyon ve vizyon sahibi, omurgalı siyasetçiler olmuştur. Bu nedenle, millet olarak, her zaman çıkarcıları tanıyıp, gerçek liderlere destek vermek, ülkemizin bekası için hayati önem taşımaktadır.
Misyon İçin Siyaset: Gerçek Liderlerin Yol Haritası
Siyaseti misyon için yapanlar, halkın ve ülkenin çıkarlarını her şeyin önünde tutan gerçek liderlerdir. Bu kişiler, siyaseti bir çıkar aracı olarak değil, bir hizmet aracı olarak görürler. Amaçları, toplumun refahını artırmak, adaleti sağlamak ve ülkesinin ve şehrinin geleceğini güvence altına almaktır. Misyon sahibi siyasetçiler, ilkeleri doğrultusunda hareket eder, değişen şartlara rağmen doğrularından sapmazlar. Bu tür liderler, toplumun güvenini kazanır ve tarihte kalıcı izler bırakırlar.
Misyon için siyaset yapanlar, kısa vadeli kazançlar yerine uzun vadeli hedeflere odaklanır. Onlar için en önemli şey, ülkenin ve şehrinin geleceğini inşa etmek ve halkın ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bu doğrultuda, kişisel menfaatlerini bir kenara bırakır, sadece toplumun yararını gözetirler. Siyasetteki misyonları, topluma hizmet etmek ve adaletin sağlanmasına katkıda bulunmaktır. Böyle liderler, milletin gönlünde taht kurar ve tarih boyunca saygıyla anılırlar.
Bu tür siyasiler, vizyoner bir bakış açısına sahiptirler. Onlar için siyaset, sadece bir meslek değil, bir ahlak , bir erdembir hayat amacı, bir idealin peşinde koşmaktır. Misyonları, topluma fayda sağlamak, ülkenin kalkınmasına katkıda bulunmak ve adil bir düzenin kurulmasına öncülük etmektir. Bu nedenle, misyon için siyaset yapan liderler, toplum tarafından her zaman takdir edilmekte ve örnek alınmaktadır. Onların bıraktığı miras, gelecek nesillere ilham kaynağı olmaya devam edecektir.
Sonuç olarak, siyaseti misyon için yapanlar, toplumun gerçek kahramanlarıdır.Siyaseti bıraksalar da toplumda her zaman karşılığı vardır makamlar elinden gitse de sokaklar insanlar beraber yürüğü arkadaşları her zaman onun yanındadır,Onlar, liderlik vasıfları ve ilkeleri doğrultusunda hareket ederek, ülkenin ve şehirlerin geleceğini inşa ederler. Bu tür liderlere destek vermek, milletin ve ülkenin şehrin bekası için büyük önem taşır. Misyon sahibi siyasetçiler, sadece bugün için değil, yarınlar için de çalışan, vizyoner liderlerdir.
Komisyon İçin Siyaset: Halkın Güvenini Zedeleyen Bir Yaklaşım
Siyaseti komisyon için yapanlar, siyasi kariyerlerini halkın yararına değil, kendi kişisel çıkarlarına ve etrafındaki dalkavuklarına hizmet edecek şekilde kullanırlar. Bu tür siyasetçiler, genellikle halka hizmet etme söylemiyle yola çıksa da, asıl amaçları komisyon ve rant elde etmektir. İhalelerde, projelerde ve kamu kaynaklarının yönetiminde kendi çıkarlarını ve etrafında kümelenmiş menfaat odaklarının ön planda tutarlar. Bu kişiler, siyaseti halkın güvenini zedeleyen bir araç olarak kullanır ve kamu kaynaklarını kişisel servetlerine dönüştürmeye çalışır. Konuşurken Şehrin insanın sömürmek için hep Peygamberden örnek verirler ama Firavun Karun gibi iş çevirirler.
Komisyon için siyaset yapanlar, genellikle kısa vadeli kazançlar peşindedir. Toplumun genel refahını artırmak yerine, kendi ceplerini doldurmanın yollarını ararlar. Bu nedenle, uzun vadede hem ülkeye hem şehirlere hem de kendilerine zarar verirler. Halkın gözünde güvenilirliklerini kaybederler ve toplum tarafından dışlanırlar. Siyasetin böyle bir anlayışla yapılması, demokratik süreçleri zayıflatır ve toplumsal adaleti sarsar.
Bu tür siyasetçiler, halkın çıkarlarını hiçe sayar ve sadece kendi menfaatlerini gözetirler. Komisyon ve rant peşinde koşarak, toplumsal kaynakları tüketir ve ülkenin gelişimine engel olurlar. Ancak tarih, bu tür siyasetçilerin uzun vadede kaybettiğini ve toplum tarafından unutulduğunu defalarca göstermiştir.
Sonuç olarak, siyaseti komisyon için yapanlar, halkın güvenini ve devletin itibarını zedeleyen kişiler olarak tarihe geçer. Onların faaliyetleri, hem demokratik değerlere zarar verir hem de toplumsal huzuru bozar. Bu tür siyaset anlayışına karşı, toplumun bilinçli ve duyarlı olması, gerçek liderlerin ön plana çıkmasını sağlayacaktır.
Nama Olmak İçin Siyaset: İçi Boş Şöhret Peşinde Koşanlar
Siyaseti "nama olsun" diye yapanlar, halkın yararına hizmet etmekten çok, kendi adlarını duyurmak ve şöhret kazanmak amacıyla hareket ederler. Bu kişiler, idealleri veya toplumun ihtiyaçları için değil, yalnızca kişisel prestij ve görünürlük peşinde koşarlar. Yaptıkları işler genellikle yüzeysel ve kalıcı bir etki yaratmaktan uzaktır.
Nama olma amacıyla yapılan siyaset, toplumun güvenini sarsar ve uzun vadede toplumsal değerlere zarar verir. Bu tür siyasetçiler, gösterişli projeler ve büyük vaatlerle halkı etkileyebilir, ancak bu vaatler genellikle gerçekleştirilmez. Amaçları, sorunları çözmek değil, sadece isimlerini duyurmaktır. Bu da siyasetin özünden sapmasına ve toplumun gerçek sorunlarının göz ardı edilmesine yol açar.
Sonuç olarak, siyaset, kişisel şöhretin değil, toplumun refahının peşinde koşan liderlerin işi olmalıdır. Siyaseti nama olsun diye yapanlar, toplumun uzun vadeli çıkarlarını gözetmez ve halkın güvenini kaybetmeye mahkûmdur. Gerçek liderlik, hizmet etmekten geçer; isim yapmak için değil, iz bırakmak için siyaset yapılmalıdır.
FAHRİ KUBİLAY
SEYDİŞEHİR, 19 Ağustos 2024 13:50
Yorumlar (0)