Kadına şiddetle mücadelede yeni reform paketi
SİYASET, 04 Mart 2022 06:23Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni düzenlemeyle artık kadına yönelik saldırılarda faillerin somut pişmanlık ifadesi içermeyen hiçbir davranışı indirim nedeni olarak kabul edilmeyecektir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Ülkemizdeki kadın cinayetleri oran olarak Avrupa ülkelerinin çoğundan daha geridedir ancak bu tür hadiseleri sıfırlayana kadar kendimizi görevimizi yapmış sayamayız.
Bir süredir Adalet Bakanlığımız yeni bir reform paketinin hazırlıklarını yürütmektedir. Taslağı üzerindeki çalışmaları biten bu paketi en kısa sürede TBMM’nin gündemine getireceğiz. Yeni düzenlemeyle artık kadına yönelik saldırılarda faillerin somut pişmanlık emaresi içermeyen hiçbir davranışı indirim nedeni olarak kabul edilmeyecektir.
Sadece takım elbise giyip, kravat takarak, ellerini önünde birleştirip başını yana eğerek sergilenen tiyatrovari görüntüler, takdiri indirim gerekçesi olmayacaktır. Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve eziyet gibi suçlar kadına karşı işlenmişse cezalar daha da artırılacaktır. Nikahlı veya boşanmış eşe karşı işlenen tehdit suçlarına verilecek cezaların da alt sınırı 6 aydan 9 aya çıkarılacaktır.
Fiziken veya iletişim araçları vasıtasıyla yapılan ısrarlı takip eylemleri artık cezası 6 aydan 2 yıla kadar hapisle sonuçlanacak bir suç olarak işlem görecektir. Belli durumlarda bu suç için tutuklama kararı da verilebilecektir. Aynı şekilde eşe veya boşanılmış eşe karşı işlenen kasten yaralama suçları da katalog suç düzenlemesine dahil edilerek tutuklama kararları kolaylaştırılacaktır.
Şiddet mağduru kadınlara talep etmeleri halinde baro tarafından ücretsiz avukat görevlendirilebilecektir. Tüm bu yeni düzenlemelerin de ülkemiz ve kadınlarımız için şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.
Bilindiği gibi bu hafta başı 28 Şubat postmodern darbesinin 25’inci yıldönümüydü. Türkiye’de kadın hakları konusundaki çifte standardın en bariz örneği 28 Şubat uygulamasıdır. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren batıdaki gelişmelere işaretle kadını hayatın her alanında öne çıkarma söylemiyle hareket edenlerin aslında zihinlerinin gerisinde nasıl faşist, nasıl gerici, nasıl karanlık bir dünya taşıdıklarını çeyrek asır önce 28 Şubat’ta gördük. Bunun yabancısı değiliz, bunları da çok iyi biliriz.
Bu dönemde sözde çağdaşlık adına sırf başlarını örttükleri için kız öğrencilerin eğitim öğretim haklarını ellerinden hoyratça alan, zor kullanarak onları okullarından çıkaran zihniyet, kara bir bulut gibi ülkenin üzerine çökmüştür. Kamuda çalışan kadınları sırf başörtüsü tercihleri yüzünden gözlerini kırpmadan kapı önüne koydular. Hatta bu uygulamayı özel sektöre kadar yaygınlaştırdılar.
Evet, 28 Şubat döneminde çalışma hayatından sokağa kadar her yerde bu kirli zihniyetin gölgesine rastlamak mümkündür. İşte şimdi de 28 Şubat’ta acaba 2023’te nasıl biz hükümeti veya iktidarı ele geçiririz gayreti içindeler. Ama kusura bakmayın o 28 Şubat, geride kaldı. O tarih oldu. Sizlere yeniden böyle bir 28 Şubat inşa ettirmeyiz.
Ülkemizde kadınların en çok ayrımcılığa maruz kaldığı yıllar çağdaşlık, laiklik, iltica naralarıyla insanımızın ötekileştirildiği işte bu süreçtir. Milletin değerleriyle, inancıyla, tarihiyle, kültürüyle kavgalarını kadınların ve erkeklerin kılık kıyafet tercihleri üzerinden yürütenlerin foyaları kısa sürede ortaya dökülmüştür.
Şimdi bir araya geliyorlar, bir şeyler yapar mıyız? Büyüklerimizin güzel bir ifadesi var "benim oğlum bina okur, döner döner yine okur." bunların durumu bu.
SİYASET, 04 Mart 2022 06:23
Yorumlar (0)