Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kur spekülasyonunu 1 saatte atıverdik
SİYASET, 25 Aralık 2021 21:49Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk konuşmasını AK Parti Gaziantep İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptı.
Konuşması esnasında partililerin "Bir şarkı sen" şarkısını söylemesi üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hatırlayın, siz bu güzelim şarkıyı terennüm ederken, onlar, 'yandık, bittik, öldük' diyerek, insanımızın, girişimcimizin, çalışanımızın, üreticimizin morallerini bozmaya çalıştılar. Tam kapanma çağrıları altında ekonomimizi adeta kontak kapatmaya zorladılar. Haritada yerini dahi bilmedikleri ülkeleri bize örnek göstererek, Türkiye'nin salgınla mücadelesini sekteye uğratmaya kalktılar. Milletin sıkıntısını paylaşmak, hükümetle dayanışma sergilemek yerine yalan ve korku siyasetiyle oy devşirmenin hesabını yaptılar. Ellerine geçen her fırsatı ülkemizi kötülemek, yatırımları engellemek, Türkiye'yi yurt dışındaki odaklara şikayet etmek için kullandılar. Büyükelçilere mektuplar yazdılar. Ne işiniz var sizin büyükelçilerle Önce siz ne yaptınız veya belediyeleriniz ne yapıyor, bunu bu millete anlatın, hiçbir şey yok. Her tarafı bakıyorsunuz kanalizasyonlar alıp götürüyor ama bunlarda bir şey yok.
''ÇAREYİ OTEL LOBİLERİNDE BULUŞTUKLARI IMF KOMİSERLERİNDE ARADILAR''
Ağızlarını her açtıklarında hayırlı bir söz söylemek yerine bu ülkenin, tüccarını, bürokratını, hakimini, savcısını, iş adamını, memurunu, polisini tehdit eden bir genel başkan var. Türkiye'ye, Türkiye'nin üretim altyapısına, bu milletin dirayetine güvenmek yerine gittiler çareyi 3-5 kendini bilmezin hezeyanlarında ya da otel lobilerinde buluştukları IMF komiserlerinde aradılar, onlardan medet umdular."
KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ: ÇILGINA DÖNDÜ, DAHA ÇOK ÇILGINA DÖNECEKSİN
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Merkez Bankası'nı ziyaret ettiğini de hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Hani diyordu ya 'Merkez Bankası bağımsız değil', ya bağımsız olmasa seni oraya sokarlar mı? Seni oraya soktuklarına göre, demek ki bağımsız ve şimdi böyle bir kuruluş sana bir brifing veriyor, çıkıyorsun dışarıya, dışarıda gizlilik ruhu olan bu kurumun sana verdiği bilgileri medyayla paylaşıyorsun. Ya sende bir defa bu noktada haysiyet yok. Arkadan İstatistik Kurumu'na gitmek istedi. İstatistik Kurumu nefis bir cevap verdi, 'Siz, imtihanı Merkez Bankası'nda kaybettiniz. Dolayısıyla sizinle paylaşacak hiçbir bilgimiz yok. Çok istiyorsanız bize yazılı olarak bildirin, biz de size yazılı cevabını veririz.' Çılgına döndü. Daha sen çok çılgına döneceksin çünkü dürüst değilsin. Siyasi ahlaktan yoksunsun. Sende etik diye bir şey yok ve bizler kararlı adımlarla yürüyoruz, şehir hastanelerimizle ve ülkemizin dört bir yanında vatandaşlarımızın rahatlıkla gittikleri zaman ilgi görecekleri yerdeyiz."
GAZİANTEP'TEKİ PİTBULL SALDIRISI
Erdoğan, Gaziantep'te, 4 yaşındaki Asiye Ateş'in pitbull cinsi 2 köpeğin saldırısında ağır yaralanması olayına değinerek, "Asiye yavrumuzu maalesef bu pitbull köpekleri adeta parçalama noktasına geldiler. Biz hayvan severler noktasında bir yasal düzenleme yapalım dedik, yaptık. Şimdi tabii bu yasal düzenlemeyle ortaya bir de bedel çıkıyor" diye konuştu.
''KANDIRAMAYACAKSINIZ, BEDELİNİ ÖDEYECEKSİNİZ''
Asiye'nin dün gece ambulans uçakla Antalya Üniversitesi'ne nakledildiğini ve orada gerekli operasyonların yapılacağını bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tabii ilginç olan bir şey var, şimdi bu köpekler parası bol olanların köpekleri. Ve ne oluyor, ne gidiyor, ne yapıyorlar, şudur budur hiç böyle bir dertleri yok. O yavru orada paramparça oluyor hala bu adamlar 'acaba babasını nasıl aldatırız, nasıl kandırırız ' bunun gayreti içindeler. Kandıramayacaksınız, bunların da bedelini ödeyeceksiniz. Ama biz de anneyi de, babayı da, yavruyu da inşallah elimizden gelen tüm hassasiyetle en ideal şekilde ve alanında ülkemizde de dünyada da parmakla gösterilen doktorlarımıza inşallah tedavisini yaptıracağız. Hep birlikte dua edelim, Asiye yavrumuzu da inşallah kurtarmış olalım. Babasını da kapıcı olarak çalıştığı o yerden alıyoruz ve onu da inşallah çok daha ideal bir yere çalışmak üzere sevk ediyoruz."
"BU ADAM NE KADAR ZAVALLI ELEKTRİĞİ KİMİN ÜRETTİĞİNİ BİLE BİLMİYOR"
Muhalefetin Türkiye'ye sunabilecek hiçbir vizyonunun olmadığının bu süreçte bir kez daha ortaya çıktığını belirten Erdoğan, "Bunların ne milletimize hizmet gibi bir dertleri ne de ülkenin yarınlarına dair bir hayalleri var. Bunların yegane gayesi, yalan, iftira, hakaret, siyasetle gemilerini yürütmek, koltuklarını borçlu oldukları odaklara şirinlik yapmaktır" diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şanlıurfa'da ne diyor 'Şanlıurfa Belediyesini bize verin, elektriği size bedava verelim.' Ya bu adam ne kadar zavallı bir adam ya Elektriği kimin ürettiğini bile bilmiyor. Ya belediyelerin elektrikle ne işi var Belediyeler, devletten, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından elektriği alır, bedelini öder. Arkadaşlarımız gayet güzel bir şey söylediler, dediler ki 'Adana'da senin belediyen var.' Haydi buyurun. Adana neredeyse yarısı çiftçi olan bir ilimiz. Haydi Adana'daki çiftçilerimize elektriği ver bakalım, verebiliyorsan bedava. Yalan, yalan. Kendi çıkarları ve ikballeri uğrunda çiğnemeyecekleri değer yoktur. Bunun için onlardan ülkemiz ve milletimiz adına hayırlı bir iş, hayırlı bir söz beklemiyor, sadece gölge etmesinler, yeter diyoruz."
TOPLU AÇILIŞ TÖRENİNDE KONUŞTU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra ise Şahinbey Kültür Merkezi yanında düzenlenen, "Panorama 25 Aralık Kahramanlık Müzesi, Şehitkamil Vadi Park, AB-Türkiye Anadolu Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü ve Gaziantep Havalimanı Yeni Terminal Binası ile Yapımı Tamamlanan Projelerin Açılış Töreni"ne katıldı.
''BEYAZ TÜRKLER, HAYVANLARINIZA SAHİP ÇIKIN''
Açılışı yapılan Yazıbağı Hayvan Barınağı'nın, sahipsiz hayvanların sokaklardan alınarak temiz ve güvenli ortamlara taşınması bakımından önemli bir hizmet olarak gördüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tüm belediyelerimize de sahipsiz hayvanları sokaktan alarak hem vatandaşlarımızın güvenliğini sağlayacak hem bu canları koruyacak adımları süratle atmaları çağrısında bulunuyorum. İşte Asiye yavrumuzun başına gelen hadise. Beyaz Türkler, hayvanlarınıza sahip çıkın. Bu yavrumuz şu anda hamdolsun emin ellerde. Biliyorsunuz dün gece ambulans uçakla aldırdık ve Antalya Üniversitesine götürdük. Şu anda Antalya Üniversitesinde bu operasyonlarda Türkiye'nin bir numarası, dünyanın saygın hocası Profesör Doktor Ömer Özkan Bey'e teslim ettik, kendisiyle de görüştük. İnşallah yapılacak operasyonlarla yavrumuzu, sağlığına kavuştururuz."
"KURUN SEVİYESİNİ ŞARTLAR, İHTİYAÇLAR, İMKANLAR BELİRLER"
Erdoğan, milletin diline, gönlüne, aklına, menfaatine göre konuştuklarını, işi ise ona göre yaptıklarını vurgulayarak, "Karşımızdakilerin düşmanın dili ve aklıyla hareket etmesi, onlar adına bize ok atması, kılıç sallaması herhalde ülkeye ve millete muhabbetlerinden kaynaklanmıyor. Onların gözü de başka yere bakar, kalbi de başka yer için atar, hesapları da başkaları için kuruludur. Bunun son örneğini döviz kurlarında bir süredir yaşanan dalgalanma nedeniyle bir kez daha gördük" ifadelerini kullandı.
Kurun serbest piyasa ekonomisiyle uyumlu olmayan dengesiz dalgalanışının 84 milyonun her birinin hayatını olumsuz yönde etkilediğini belirten Erdoğan, "Bizim meselemiz döviz kurunun şu veya bu rakamı değildir. Kurun seviyesini şartlar, ihtiyaçlar, imkanlar belirler. Unutmayın, atalarımızın güzel bir lafı var: 'Dere yatağında akar.' Bay Kemal bunları bilmez. Ben ekonomistim, benim işim bu. Kırk yıl siyasette bu türlerle uğraştık" dedi.
"KUR SPEKÜLASYONU DENİLEN BİR OLAYLA KARŞI KARŞIYA KALDIK VE BUNU 1 SAATTE ATIVERDİK''
Türkiye'nin gerçekleriyle, ekonominin işleyişiyle, milletin menfaatleriyle ilgisi bulunmayan spekülatif bir dalgayla Türkiye'nin boğulmaya çalışıldığına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kur spekülasyonu denilen bir olayla karşı karşıya kaldık ve bunu ne yaptık, 1 saatte atıverdik. İnsanları paniğe sürükleyerek bu dalgayı sürekli büyütmek için ortada dolaşan siyasetçi kılıklı muhterisleri, akademisyen ve gazeteci kılıklı tetikçileri ibretle seyrettik. Akla, mantığa, izana, vicdana, ahlaka sığmayan ne senaryoların ortada dolaştırıldığını, ne sinsi hesapların yapıldığını, ne karanlık hayallerin kurulduğunu hep birlikte gördük mü Hep birlikte bunu yaşadık mı Ülkesinin ve milletinin felaketi pahasına iktidar peşinde olanların sureti haktan görünerek nasıl keyifle seslerini yükselttiklerine şahitlik ettik. Bu süreç boyunca biz hep çalıştık, hazırlık yaptık, tedbir geliştirdik ve iş zıvanadan çıkınca yeni paketimizi kamuoyuyla paylaştık. Halbuki ortada bu sert iniş çıkışları gerektirecek hiçbir şey yoktu."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin tarihinin en yüksek üretimine, istihdamına, ihracatına ulaştığını kaydederek, "Küresel finans krizine rağmen uluslararası yatırımcılar, son dönemin en yoğun ilgisiyle ülkemize akın ediyordu. Kendi sanayicilerimiz sürekli kapasite büyütüyor, yeni fabrikalar inşa ediyor, yeni eleman arıyorlardı. Lojistik sektörümüz tarihimizin en canlı ve en karlı dönemini yaşıyordu. Turizmde öngörülerin ötesinde turist sayısını ve gelir rakamını yakaladığımız bir sezon geçiriyorduk. Hizmetler sektörü, salgından sonraki en hareketli dönemin tadını çıkartıyordu. Buna rağmen dışarıdan ve içeriden birileri dedikoduyla, yalanla, iftirayla ülkemizi içinde olduğu gelişme ikliminden çıkartıp kriz iklimine sokmak için ısrarla, canla, başla çalıştı" değerlendirmesinde bulundu.
"SEÇİM HAZİRAN 2023'TE YAPILACAK"
Eski Türkiye güzellemeleriyle Türkiye'nin 20 yıllık kazanımlarını yok etmeyi hedefleyenlerin "Hemen seçim" çağrılarıyla ortaya döküldüğünü söyleyen Erdoğan, "Bay Kemal, Meral Hanım, boşuna uğraşmayın, seçim Haziran 2023'te yapılacak. Öne gelmesi diye bir şey söz konusu değil" açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin hukuk devleti olarak gereğini yerine getirdiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu süreçte ülkemizin yaşadığı sıkıntılar karşısında 'Faizleri artırın, bundan başka çözüm yok.' diyenler, bu Bay Kemal ne diyordu 'Faizi sıfırlayın.', biz de her türlü desteği verelim. Bay Kemal, sen bu aklı kendine sakla. Dün öyle dedin, bu defa kalktın, farklı konuşmaya başladın. Çünkü hiçbirinin de ülkenin ve milletin meselelerini çözmek gibi bir derdi yok. Yaşananlar aslında bunların ne kadar sığ, ne kadar boş, ne kadar kifayetsiz, ne kadar hazırlıksız olduklarını bir kez daha ortaya çıkardı. Bunlara değil ülke yönetimini vermek, önlerine üç keçi emanet katıp Islahiye veya Nurdağı yaylalarına salsanız akşama hepsini de kaybetmiş olarak geri dönerler. Allah göstermesin, bu kifayetsiz muhterislere ne ekonomi, ne dış politika, ne güvenlik, ne de ülkenin başka direksiyonu teslim edilir. Bunlar daha yönettikleri belediyelerde yolları yapmayı, çöpleri toplamayı, otobüsleri doğru dürüst çalıştırmayı bile beceremiyorlar. Ülke bunların eline kalsa güvenliği terör örgütlerine, ekonomiyi IMF'ye, dış politikayı mandacılara, sosyal politikacıları tacizcilere, istihdamı tecavüzcülere bırakıp aralarındaki kavgadan fırsat bulurlarsa kendileri de çilingir sofralarında keyif çatarlar."
SİYASET, 25 Aralık 2021 21:49
Yorumlar (0)