Seyit Ahmet Erol’un Anılarında Elmesud (1969-1982)
SEYDİŞEHİR, 25 Ağustos 2021 09:53Tarihçi Ercan Arslan kaleminden Seyit Ahmet Erol’un Anılarında Elmesud (1969-1982)
Seyit Ahmet Erol 1946 yılında Seydişehir kazasının Ortakaraviran köyünde sekiz kardeşin sondan üçüncüsü olarak (Nazife, Şerife, Mehmet, Kuddusi, Remzi, S.Ahmet, Mustafa, Muhittin) dünyaya geldi. Annesi Fatma Hanım( vefatı 1988), babası Kadıoğlu Osman Efendi’(vefatı 1967)dir. Nüfus kaydı 5 Mart 1948 olarak yazdırıldığı için yaşıtlarından iki yıl sonra 1955 yılında Ortakaraviran Zafer İlkokuluna başladı.1961’de Kütahya Ortaokuluna kayıt oldu.1962’de nakil geldiği Seydişehir Mahmut Esat Orta Okulu’ndan 1964’te mezun oldu.1965 yılında kayıt olduğu Akşehir Öğretmen Okulu’ndan, stajını Akşehir’in Tipi Köyünde kalıp Orta Köy İlkokulunda tamamlayarak mezun oldu. 1 Kasım 1969 ‘da ilk görev yeri olan Seydişehir’in Keçili Köyü İlkokulu öğretmenliğine atandı. Bu köyde 1982 yılına kadar görev yaptı.
Ahmet Erol’a Keçili’nin yolu şöyle tarif edilmişti: Seydişehir, Taşağıl Köyü, Mağmanda, İçeri Kışla, Katran gediğine varınca sağa sap, orman yolundan ilerle köyü bulursun. Tarif üzerine yaya olarak yola koyulur. Ak Dağ (Yalıncak Dağ) eteğinde Keçili’yi bulur ve 10 Kasım 1969 da göreve başlar. Bu köyde 1982 yılına kadar 13 yıl 3 ay 18 gün görev yapacaktır. Pek çok öğrenci yetiştiren Ahmet Erol ilk görev yeri olan Elmesud (Keçili-Madenli) köyüne dair önemli hatıraları da not etmiştir. Elmesud Köyü Seydişehir’in en eski köylerindendir. Kuruluşu Anadolu Selçuklu Sultanı I.Rükneddin Mesud’a kadar gitmektedir.1502 yılında Seydişehir’in Gurgurum Nahiyesine bağlı 56 Köyden birisi de Elmesud idi.
“ Köylerin adı değiştirileceğinde köy muhtarı Seydişehir’deki toplantıya katılmamış, köy katibi de orada keçi çok beslenir “Keçili” olsun diye öneri de bulunmuş. Böylece Nisan 1963’te köyün adı Keçili olur. Mor taş ve Doğan kuzu Dağlarında Alüminyum Madeni çıkarılınca Köy muhtarı Ali Güler ve Okul Müdürü Seyit Ahmet Erol’un yazışmaları sonucu köyün adı 1972’de “Madenli” olarak değiştirilir. Elmesud Köyü evleri taştan iki katlı, altı ahır ve samanlık olarak kullanılan düğmeli evlerdi. Evlerin çatıları ardıç kabuklarıyla kaplıydı. Pencereler çatıya yakın ve dardı. Maden yolu açılınca kiremit ve çinko saçlar çatılarda kullanılır oldu. 1975 yılında köyün nüfusu 745 idi. Köyün temel geçim kaynağı (kıl keçi) hayvancılık idi. Köyün altındaki küçük araziye unluk olarak Göremez (arpa, buğday karışımı) ekilirdi. Keçi kılından sergi çulu dokurlardı. Tereyağı, lor yaparlardı. Sonraki yıllarda peynir yapıp satmaya başladılar. Şemşin ve Gözyakası mevkiinde orakla dağ yoncası biçerlerdi. Keçili’nin ileri gelenleri Gazi Cemali Dede (Aslan), İstiklal Gazisi Mehmet Ali (Yüksel), Zangırdaklı Ramazan Dede (Uçar, Köyün Bekçi ve postacısı), Muhtar Hacı Abbas (Yılmazer), Muhtar Zımbalı Ali (Güler), Uzun Hacı (Yıldırım), Lord Osman (Uyar), Beşir Çavuş (Mehmet Yüksel), Lordun Veli (Uyar), Hacı Ali (Eker), Kadı Bekir, Hüseyin Yılmazer, Ahmet Topuz, Tabancalı Fatma(Yılmazer), Mümine Teyze (Bakar). Keçili’nin Eşik Çukuru ve İçeri Kışla namlı yaylaları vardı. Çocuk hastalıklarında daha çok hocalara okuturlardı. Bunda şehre ulaşımın güçlüğü etkiliydi. Köyden kazaya merkeplerle Perşembe günleri inilir, pazardan ihtiyaç giderilir (unluklar, gaz yağı, gaz ocağı, orak, kosa, tuz) alınırdı. Bayram yemekleri sülalelerin en büyüklerinin evinde toplanılarak yenilirdi. Köyün nakliye işlerini Karabacak Mustafa (Uyar) ve ortağı Avşarlı Hüseyin Şitayır marka kamyonuyla Taşağıl, Suberde, Susuz Yaylası, Devret Başı, Durmuş Harmanı güzergâhından yapardı. 1960 yılında köy odasını okul olarak açmışlar. İlk öğretmeni Elbistanlı Cuma Çivi idi (Seydişehirli öğretmen Postacı Mahmut Çavuş’un kızı Şerife Gürol ile evlenmiştir). İki derslikli, lojmanlı yeni okul 1969’da eğitim öğretime başladı. Yıl sonlarında “Zavallı Çocuk, Vatan Yahut Silistre, Ezik Otlar, Kezban’ın Düğünü, Yavuz Emine” isimli piyesleri yüklük örtüleri önünde öğrencilere oynatırdık. köylüler piyesleri merakla izlerlerdi. Köylüler nazara çok inanıyorlardı. Nazar değer düşüncesiyle tanıdık ailelerin dışında para ile Ürün(süt, yoğurt) satın alınamazdı. Köylüye kosa ile arpa, buğday, fiğ ve ot biçmeyi, harman savurmayı ben öğrettim.1972’de Etibank’ın Yün Dağındaki idare binasından anti kron kabloyla köy camisine, kuran kursuna ve okula ilk elektrik alındı. 1974’te köyün tamamına elektrik geldi. Kış mevsimi çok uzun sürerdi. Köyün önde gelen avcıları Şeytan Ahmet, Abbas Eker, Ali Topuz, Mevlüt Bakar, Bahri Yıldırım dağ keçisi, tavşan, kurt, tilki, ayı avlarlardı. Et yemekleri ve hamur işleri (Dığanda yapılanı “Keşli bittik”, Sacda yapılanı “Aç yatık”) çok nefis olurdu. Turşu kurmayı ve sebze kurutmayı, yaprak sarmasını buna benzer hazırlıkları benim hanımımdan öğrenip yapar oldular. Bizleri çok sevdiler bizde onları sevdik. Arkadaşlıklar dostluklar kurduk…”
Seyit Ahmet Erol 8.2.1971 tarihinde Nazmiye Hanım ile evlendi. Demet ve Fatma Nur isimlerinde iki kız evlatları, üç torunları vardır. 1982-1988 Ortakaraviran Cumhuriyet, 1988-1991 Seydişehir Vedat Kesmen, 1991-1995 Seydişehir Atatürk İlkokulunda görev yaptı. 25 Mart 1995’te rahatsızlığı nedeniyle emekli oldu. Emeklilik yıllarını Seydişehir’de sosyal yardım faaliyetleriyle sürdürmektedir. Ahmet Erol’un “Kalemimden Akan Anılar” adlı yayınlanmamış hatıralarında “Öğretmen Okulu Anıları, Tipi Köyü Anıları, Düğün Adetleri, Köyümüzdeki Un Değirmenleri, İmece Kültürü, Örf ve Adetler, Köyün Ortak Malları, Yayla Göçümü, Bağ ve Bostan Bozumları, Çobanlar ve Çobanlık Anıları, Danaya Ne oldu?, Koç Katımı, Tembel Merkep, Ağacın İçinde Doğal bal, Gözlü Devlet Üretme Çiftliği Anılarım, Remzi Abimin Elbisesi, Babam Ara bulucu Olmuş, Eşeklere Kravatı Kim Taktı?, Dahınlı Ekmeğe Ne oldu? Karpuzun Olgunu Nasıl bilinir?, Ayşe Teyze ve Helime Teyzeye Ne oldu?, Nazife Halanın Kilimleri, Ekmeği Sofraya Tek Tek Koydular, Benim Ayakkabılara Ne oldu?, Ömer Boyacı Ne Dedi?, Belediye Arazisinin Yardımlaşılarak Ekilmesi, Lokantada Kalan Parça Ekmek, Niye Ciğimli Konuşulmuyor?, Deli Bekçiye Ne oldu?, Yavrusunu Emzirmeyen Deli Keçi, Evtik Dedenin Kızı Ayşe, Cemal Çetin ve Güleser Hala, Adıgüzel Abi ve Makbule Abla, Bu sene Kadıoğlu İftara Gelmedi, İki Renkli Hayvanlar, Eşşek de Şaştı Bekdaş da…” başlıklı anılar, özlü sözler ve deyimler, kendi ve eşinin ailesine dair detaylar yer almaktadır.
Seydişehir’de bu ve benzeri tarzdaki çalışmaların Belediyemizin Kültür Müdürlüğü tarafından projelendirilip bir an evvel yayın hayatına kazandırılması Yerel Tarihimiz, dilimiz, folklorumuz yönüyle önem arz etmektedir. (Seyit Ahmet Erol ,“Kalemimden Akan Anılar” 13 Ekim 2020; Seyit Ahmet Erol ile 22.8.2021 tarihinde yapılan görüşme, Seydişehir Gazetesi,18 Nisan 1963,Yıl 1,Sayı 45)
SEYDİŞEHİR, 25 Ağustos 2021 09:53
Yorumlar (0)