Seydişehir’de Şehit dedelerinin izini sürüp anıt yaptırdı.

Konyanın Seydişehir İlçesi Başkaraören Mahallesinde 1. Dünya Savaşı  İstiklal Savaşı  ve Çanakkale Savaşı'nda  şehit olan dedelerini belirleyerek anıt yaptırdı.

Konya’nın Seydişehir İlçesi Başkaraören Mahallesinde yaşayan Hilmi Yılmaz adlı  vatandaş  1. Dünya Savaşı  İstiklal Savaşı  ve Çanakkale Savaşı'nda  şehit olan dedelerinin izini yıllarca sürdü.

Bu kapsamda Uzun süre  Köyde  ve Çevre Köylerde  yaptığı  araştırma Seydişehir Başkaraören  Köyünden  1. Dünya Savaşı  İstiklal Savaşı  ve Çanakkale Savaşı'nda  11 Şehit  ve 4 Gazi  olduğunu belirledi ve köy meydanına anıt dikti.

 Çocukluğundan  beri  içinde   bir  ukde  olarak kalan geçmişi yad etmek ve ecdadı unutmamak için   böyle   bir  çalışma  hayal  eden  Hilmi Yılmaz   Seydisehirhabere  şu  açıklamada  bulundu.

" Büyüklerimizden duyduğumuza Vatan  kurtarmak için 1. Dünya Savaşı  İstiklal Savaşı  ve Çanakkale Savaşı döneminde   köyümüzdeki erkeklerin  tamamı cepheye   koşmuş.Benim köyümüzün tarihinden    tespit edebildiğim  kadarı Savaşa  giden büyüklerimizden   11  tanesi  vatan için şehit olmuş, 4 tanesi gazi. Bu  bilgileri  kesinleştirdikten sonra köy e anıt yaptırmaya karar verdim.

Hiç kimseden yardım  talep  etmedim  yardım  teklif e edelim demelerine  rağmen yardım almadan kendi imkanlarımla   yaptırdım.

Köyümüze, atalarımıza sahip çıkmak istedim. Onlar bizim için, vatan için canlarını feda etmişler. Biz onlara karşı vefamızı en azından bu şekilde göstermeye çalıştık. Anıtımız tek parça.

Özel mermer işçiliği  ile yapıldı  ve  Şehitlerimizin ve gazilerimizin ismini  yazdırdık. Üzerine Gazi Mustafa  Kemal Atatürkün” Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar önce onurlarını, sonra özgürlüklerini, daha sonra bağımsızlık ve geleceklerini kaybederler”        'Bilmeden gelip bastığın bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın bir vatan kalbinin attığı yerdir   ' anlamlı sözünü   ve İstiklal  Marşının  son üç  kıtasını yazdırdık.

 Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arsa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

 yazdırdık.

 İsteğim bu anıtın  yetkiler  tarafından  koruma altına  alınması "dedi.