banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

22 Mayıs 1955: Nene Hatun'un vefatı

Onlar; yaşadıkları döneme maddi manevi anlamda damga vurarak iz bırakıp gittiler. Bugün, Erzurum Zaferi Kahramanı Nene Hatun'u hayırla yâd ediyoruz. 

22 Mayıs 2024
22 Mayıs 1955: Nene Hatun'un vefatı

Nene, Erzurum’un Hasankale ilçesinin Çeperli köyünde doğdu. Doğum tarihi -bir röportajında söylediği “270 senesinde kuzular doğarken ben de doğmuşum” ifadesinden hareketle- 1854 olarak kabul edilir. Kabul edilir diyoruz zira resmî kayıtlarda net bir bilgi mevcut değil. Çocukluğu kardeşi Hasan’la beraber köyünde, annesi Zeliha ve babası Hüseyin’in dizi dibinde, emniyet ve saadet içinde geçti. 17 yaşındayken köylüsü Mehmet Efendi ile evlendi.



Rus ordusunun Kars üzerinden Erzurum’a doğru ilerlediği duyulunca Nene’ninki de dahil Çeperli’de yaşayan pek çok aile Erzurum’a göç etti. Taşmescit Mahallesi’ne yerleşen Nene, vatan uğruna, tarihin en güzel kahramanlık destanlarından Aziziye Müdafaası’nın sembol isimlerinden biri olacağından bihaberdi.
Aynı günlerde Ahmed Muhtar Paşa’nın kumanda ettiği Kafkasya Cephesi’nde Ruslara karşı amansız bir mücadele veriliyordu. Kaybedilen topraklar bir bir geri alınıyor, Gedikler muharebesinde olduğu gibi Yahniler’de de Ruslar püskürtülüyor ve düşman ağır kayıplar veriyordu. Ahmed Muhtar Paşa “Gazi” unvanıyla taltif ediliyor ve hem askerin hem de halkın morali, dersaadetin de iltifatlarıyla hak ettiği şekilde yüksek tutuluyordu.


93 Harbi zamanı Erzurum`a saldıran Rus kuvvetleri şehir dolaylarında. 9 Kasım 1877
(Dönemin ressamlarına ait resimdir.)

Ne var ki 15 Ekim 1877’deki Alacadağ mağlubiyeti hem Kafkasya Cephesi için hem de harbin geneli için bir kırılma noktası olacaktı. Düşmanın destek kuvvetleriyle birlikte sertleşen taarruzu karşısında ordumuz ricat etmek zorunda kalmıştı. Bu ricat arkasına bakmadan kaçmak şeklinde bir ricat değildi elbette. İmkan bulunan her fırsatta yeni bir hat oluşturuluyor, etrafta yaşayan sivillerin de desteğiyle Rusların ilerleyişi yavaşlatılıyordu.
Ne acıdır ki 4 Kasım 1877’de Deveboynu’nda cereyan eden çarpışmada aralarında ihlas ile cihad eden çok sayıda sivil dadaşın da yer aldığı pek çok mücahid şehit oldu. Bu defa Erzurum’a kadar geri çekilmek topyekûn yok olmamak için kaçınılmaz olmuştu.



Ancak Erzurum’da bulunan istihkâmların durumu da pek iç açıcı değildi. Aziziye tabyalarının durumu da diğer bütün tabyalarla aşağı yukarı aynıydı. Tam o sırada Rusların Kafkasya Cephesi Kumandanı Mihail Loris-Melikov, Gazi Ahmed Muhtar Paşa’ya teslim olması istikametinde bir mektup göndermişti. Haberler Erzurum’a ulaşmıştı. Özellikle Ermeniler türlü tezviratla halkın maneviyatını sarsmak ve muhtemel bir direnişi zayıflatmak gayesindeydi. Ancak hiçbir kara haber “dağlara baş eğmemiş” dadaşların çelik iradelerini sarsamadı. Birkaç hane dışında şehri terkeden de olmadı.



Erzurumlular, yaşlarına , kadın erkek olmalarına bakmadan silaha sarıldılar. Ellerine tüfek, tırpan, satır, sopa, balta ne geçirdilerse, toplandılar. Nene Hatun da bu kafileye satırla karıştı. Erzurumlular, ölüme gittiklerini bildikleri halde, Aziziye Tabyası’na doğru koşuyordu. Tabyaya yerleşmiş olan Rus askerleri, gelenlere yaylım ateşi açtı.



Nene Hatun’un vatan için gece başlayan mücâdelesi, tüm düşman Erzurum’dan kovuluncaya kadar devam etti. Erzurum’un her karış toprağında cephâne taşıyarak, yaralılara hemşirelik yaparak, yemek pişirerek, su dağıtarak, hizmetten hizmete koşarak destanlaştı. Nene Hatun, 98 sene yaşadığı Erzurum’da 22 Mayıs 1955’de zatürre hastalığından dolayı 98 yaşında vefat etmiştir. Nene Hatun, kurtuluş mücadelesini verdiği Aziziye Tabyası’na defnedilmiştir.

banner205

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.