İstanbul
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve sendika üyeleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Taksim Cumhuriyet Anıtı'na Filistin bayraklı çelenk bıraktı.
Gümüşsuyu Caddesi'nde toplanan sendika üyelerinin yer aldığı kortej, çeşitli sloganlar atarak Taksim Meydanı'na geldi. Grup önce 1 Mayıs 1977'de yaşanan olaylar sırasında hayatını kaybedenler anısına Kazancı Yokuşu'na karanfil bıraktı, Fatiha okudu.
Mahmut Arslan ve beraberindekiler ardından Taksim Cumhuriyet Anıtı'nın önüne geldi. Burada açıklama yapan Arslan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün kendileri için önemli bir gün olduğunu söyledi.
Bugün bütün meydanları Taksim Meydanı, bütün alanları 1 Mayıs alanı gördüklerini belirten Arslan, "Uzun zamandır Türkiye'nin her bölgesinde birlik, mücadele ve dayanışma gününü bir şölen havasında gerçekleştirmekteyiz. Bu yıl da sendikal hareketin merkezi olan Kocaeli'de HAK-İŞ mensuplarıyla bir araya geleceğiz. Aynı zamanda 81 ilde HAK-İŞ il başkanlıkları 1 Mayıs bildirimizi meydanlarda okuyarak, kardeşlerimizle dayanışma içerisinde olduğumuzu ifade edeceğiz." diye konuştu.
Arslan, meydan tartışmalarının, polislerin, TOMA'ların, biber gazlarının ve barikatların olmadığı 1 Mayıs'ları özlediklerini ve hep hayal ettiklerini vurgulayarak, "Bunu gerçekleştirmek için büyük bir mücadele yaptık. Bugün de bu meydanda bize izin verilmiş olsaydı burada mitingimizi yapabilirdik. Ama izin verilmemişse, izin verilen meydanlarda hakkımızı ve taleplerimizi yüksek sesle konuşmak ve bütün dünyaya buradan birlik mesajı vermek bizim sorumluluğumuzdadır. HAK-İŞ olarak bugün Türkiye'nin bütün meydanlarında, dünyanın bütün meydanlarında özgürlük, adalet, barış isteyen, emek hareketinin sorunlarını bir bir ortaya koyup, çözümler talep eden bütün emekçilerle dayanışmamızı buradan bir kez daha ifade ediyorum. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü eğer imkan varsa bu meydan dahil Türkiye'nin bütün meydanlarında kutlanmasını biz destekliyoruz." ifadelerini kullandı.
"1 Mayıs'ın üzerine bu tür gölgelerin düşmesini istemiyoruz"
Taksim Meydanı'nda 2009, 2010 ve 2011'de bütün emek örgütleriyle 1 Mayıs etkinliklerinin gerçekleştirildiğini hatırlatan Arslan, şöyle devam etti:
"Bu meydanla ilgili tartışmaları biz o tarihte sona erdirdik. Bundan sonra Taksim'de verilecek izinle burada yapabiliriz, eğer burada izin yoksa Türkiye'nin bütün meydanları bizim meydanlarımızdır, bütün alanlar bizim alanlarımızdır. Meydan tartışmalarıyla bir kısım güvenlik gerekçeleriyle kaos ve gerilim oluşturmak, kaos ve gerilimin etrafında dönmek emek hareketine büyük haksızlıktır. Kocaeli'de, Bursa'da, İzmir'de, Samsun'da, değişik illerde 100 binlerin meydanlarda haklarını talep ettiği bir günde meydan tartışmalarının, 'geldik, geleceğiz' demenin, polisin, copların, TOMA'ların, barikatların olduğu bir günü asla istemiyoruz. İstanbul'un normalleşmesini, bu meydanın da normalleşmesini istiyoruz. Bütün emek hareketinin temsilcilerine, birleşenlerine buradan çağrı yapıyoruz; ne olursunuz, emeğin bunca sorunları var, emek hareketinin, emekçilerin bunca sorunları var, bu sorunların çözümü için meydanlarda hiç değilse 1 Mayıs'ta birlik mücadele ve dayanışmayı gerçekleştirelim, taleplerimizi yüksek sesle ifade edelim, eleştirilerimizi yüksek sesle yapalım ama bunu bir şölen havasında yapalım. 1 Mayıs'ın üzerine bu tür gölgelerin düşmesini istemiyoruz."
Açıklamanın ardından HAK-İŞ İstanbul İl Başkanı Mustafa İluk tarafından 1 Mayıs bildirisi okundu.
Grup, Taksim Cumhuriyet Anıtı'na Filistin bayraklı çelenk bıraktı.
Memur-Sen tarafından Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bırakıldı
Gümüşsuyu Caddesi'nde toplan Memur-Sen'e üye bir grup, ardından Taksim Meydanı'na yürüdü.
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bırakan grup adına basın açıklaması yapan Memur-Sen İstanbul İl Başkanı Cesur Öztürk, 1 Mayıs'ı Samsun'da on binlerce kişiyle birlikte kutlayacaklarını söyledi.
Fotoğraf: Elif Öztürk/AA
Başta Filistin, Doğu Türkistan, Suriye, Arakan, Yemen, Libya, Afganistan olmak üzere dünyanın her yerinde kan döken ve 60 milyon insanı mülteci durumuna düşüren kanlı emperyal düzeni reddettiklerini belirten Öztürk, "Gazze'de 7 aydır aralıksız soykırım uygulayan, 35 binden fazla kardeşimizi şehit eden, binlerce masum çocuğu katleden siyonist İsrail'i, suç ortağı ABD'yi ve destekçi ülkeleri lanetliyoruz." dedi.
Öztürk, emeğin sömürüsüne karşı olduklarını vurgulayarak, "Mülakatın kaldırıldığı ve ücret skalasındaki çarpıklığın giderildiği, kamu görevlilerinin hak ettiği ücretin bütçe yükü olarak görülmediği, hakça bölüşümün, vergide adaletin, ücretli hakkaniyetin merkeze alındığı bir mali politikanın inşası için hep birlikte çabalamaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Uluslararası Emek Konfederasyonu (ILC) tarafından da anıta çelenk bırakıldı.
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve ILC Genel Sekreteri Dr. Ahmet Gök, yaptığı açıklamada bugünün, dünyanın neresinde olursa olsun ırka, dine ve ideolojiye bakılmaksızın tüm zulümlere dur deme günü olduğunu söyledi.
Gök, 7 Ekim'den bu yana Gazze halkına yapılan katliamın derhal durdurulması gerektiğini belirterek, "İsrail'e destek veren ve katliama karşı sessiz kalan tüm devletleri kınıyoruz. " dedi.
TÜRK-İŞ Kazancı Yokuşu'na karanfil bıraktı
TÜRK-İŞ'e üye bir grup da Kazancı Yokuşu'na karanfil bıraktı.
Ardından Taksim Cumhuriyet Anıtı'nın önüne gelen grup adına Türkiye Otel, Lokanta, Dinlenme Yerleri İşçileri Sendikası (TOLEYİS) Genel Başkanı Cemail Bakındı, 1 Mayıs 1977'de yaşanan olaylar sırasında hayatını kaybedenleri andı.
İşçi sınıfının 1 Mayıs'ları asla unutmayacağını belirten Bakındı, şöyle devam etti:
"Daha önce burada 1 Mayıs'ı kutladık. Bu meydanda bu kutlama esnasında hiçbir hadise olmadı, burada her türlü kitle örgütü bulundu. 1 Mayıs'ları burada barış içerisinde kutlamayı öğrenmeliyiz, buna herkes imkan sağlamalıdır. İnşallah Taksim Meydanı'ndaki bu yasaklama önümüzdeki yıl kalkar, burada polis kardeşlerimizle valimizle bakanımızla milletvekillerimizle siyasetçilerimizle hep birlikte 1 Mayıs'ı kutlarız. Türk insanı ve işçisi, özellikle emekçi kardeşlerim buna layıktır, bu onların hakkıdır."
Konuşmanın ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.
Spor federasyonları, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladı
Türkiye Futbol Federasyonunun internet sitesinden yayımlanan mesajda, "Alın terlerinin her bir damlasına emeklerini sığdıran, vatan ve millet sevgisinden aldıkları güçle hayatın ağır yükünü sırtlanarak ona anlam katan tüm işçi ve emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü içtenlikle kutlarız." denildi.
Türkiye Basketbol Federasyonunun sosyal medya hesabından paylaşılan mesajda ise "Yaşamın her alanına çalışmalarıyla değer katan tüm emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun." ifadesi kullanıldı.
Türkiye Voleybol Federasyonu, "Emeğin, emektarın, alın terinin, dayanışma ve yardımlaşmanın günü: 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun." paylaşımında bulundu.
Türkiye Hentbol Federasyonunun sosyal medya hesabından paylaşılan mesajda, "Alın teri dökerek emekleri ile ülkemizin bugünü ve yarınlarına katkı sağlayan tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun." denildi.
Türkiye Tekvando Federasyonu, mesajında "Çalışan, üreten ve alın teri döken tüm emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun." ifadesini kullandı.
Türkiye Judo Federasyonu, "Judo ailesi olarak emeğin, emektarın, alın terinin, dayanışma ve yardımlaşmanın günü olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutluyoruz." şeklinde paylaşımda bulundu.
Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu ise mesajında, "Bugün, tüm dünyada işçilerin emeğini ve haklarını kutladığımız 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı coşkuyla karşılıyoruz. Emeğiyle toplumumuzu şekillendiren herkesin yanındayız. 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlu olsun." ifadelerine yer verdi.
Diğer spor federasyonları da yayımladıkları mesajlarla 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladı.
"Girişimciliğin ve helal kazanılmış sermayenin çıkış noktası emektir, alın ve zihin teridir"
İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, yaptığı yazılı açıklamada, iktisadi faaliyetlerin ve uygarlığın sürdürülebilmesi ve gelişmesinde en büyük payın emekçilerde olduğunu belirtti.
Kopuz, emekçi ile işverenin bir bütün, birbirini tamamlayan unsurlar olarak görülmesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Nihayetinde girişimciliğin ve helal kazanılmış sermayenin çıkış noktası emektir, alın ve zihin teridir. İşçi işverene, iş de çalışana emanettir. Kültürümüzde ve inancımızda en kutsal değer olan emeği ve anasının ak sütü gibi helal kazanan emekçilerimizi başımızın üzerinde taşımamız lazımdır. Bu sebeple, ülke olarak bir yandan nitelikli istihdamın payını artırırken, aynı zamanda emekçilerimizin milli gelirden aldığı payın daha adil seviyelere gelmesini sağlamak zorundayız. Müreffeh bir ülkenin ve toplumun huzur ve refahı ancak bu şekilde tesis edilebilir. Bunun yanı sıra emeği ve emekçilerin duygularını kendi tekelindeymiş gibi sömüren ideolojilerden bir fayda gelmeyeceğinin de bilinmesi gerekiyor."
"Bütüncül politikaların hızla hayata geçirilmesi gerekmektedir"
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneğinden (TÜSİAD) 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yapılan açıklamada da emeğe saygı duyan, gelir adaletine dayanan ve sosyal hakları güvence altına alan çağdaş bir çalışma yaşamının, demokratik, gelişmiş, adil ve saygın bir toplumun temel önceliklerinden olduğu vurgulandı.
Türkiye'de çalışma hayatını daha iyi standartlara kavuşturmak üzere kayıt dışılıkla mücadele eden, insana yakışır işi ve iş sağlığı ve güvenliğini önceliklendiren, işi ve istihdamı birlikte koruyan ve artıran bütüncül politikaların hızla hayata geçirilmesi gerektiği kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Çalışma yaşamının dinamikleri dijital teknolojilerle beraber değişirken bu süreci insan odaklı ve toplumsal refahı önceliklendirerek yürütmek gereklidir. Bu kapsamda, eğitim ile istihdam arasındaki bağın güçlendirilmesi, başta kadınlar ve gençlerin istihdama katılımının artırılması, kadın-erkek tüm bireylerin eşit fırsatlarla insana yakışır işlere ulaşması, katma değeri yüksek nitelikli işlerin çoğaltılması, tüm çalışanların yetkinlik ve becerilerini geliştirmek üzere kaynak ayrılması kritik önem taşıyor. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, refah düzeyi artan ve refahın tüm toplum kesimleriyle adil bölüşümünü sağlayan bir ülke olmak için işbirliğini ve dayanışmayı temel almalıyız. Çalışma barışının gereği olarak işçi-işveren-devlet arasında yapıcı sosyal diyalog mekanizmasının sürekliliğini sağlamalıyız."
Bursa
TÜRK-İŞ tarafından bu yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlaması Bursa'da yapıldı.
Konfederasyona bağlı sendikaların üyeleri, Nilüfer ilçesindeki Fatih Sultan Mehmet Bulvarı'nda toplanarak kortej oluşturdu.
Bulvarda yaklaşık 500 metre boyunca yapılan yürüyüşün ardından etkinliğin düzenleneceği "Hastane Alanı"na gelen işçiler, slogan atıp halay çekti.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, alandaki açık hava toplantısında yaptığı konuşmada, her zaman emekten ve işçiden yana olduklarını söyledi.
İşçilerin çalışma hayatının merkezinde yer aldığını belirten Atalay, çalışanlardan alınan vergilerde düzenleme yapılmasını istedi.
Bu konuda mücadelelerinin süreceğini aktaran Atalay, "Ekim ayında kanun Meclis'e gelene kadar her sokakta her alanda olacağız. Hep beraber bu mücadeleyi vermezsek temsil ettiğimiz insanlar ekonomik yönden, vergi üzerinden bedel ödemeye devam eder." dedi.
Atalay, yaklaşık 670 bin çalışanın taşerondan kadroya geçtiğini ifade etti.
Şu anda 100 bine yakın taşeron işçisinin kadro beklediğini dile getiren Atalay, bu konunun da çözüme kavuşturulması gerektiğini anlattı.
TÜRK-İŞ olarak gelecek yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü İstanbul'da kutlayacaklarını duyuran Atalay, şöyle konuştu:
"Bu ülkede nefes alıyoruz, bu topraklarda beraber geziyoruz. Bu ülkede yaşayanların, bu ülkede nefes alanların bayrakla problemi olmayacak, Atatürk'le problemi olmayacak, İstiklal Marşı'yla ilgili problemi olmayacak, devlet başkanıyla ilgili problemi olmayacak, emekliyle ilgili problemi olmayacak, kadınla ilgili problemi olmayacak, engelliyle ilgili problemi olmayacak. Bu ülkede yaşıyorsa bu saydıklarıma uymak mecburiyetindeler. Onun için vatan varsa, ülke varsa sendika var, parti var, dernek var, oda var ama vatan yoksa görüyorsunuz Suriyelilerin durumunu. Onun için TÜRK-İŞ, Türkiye'den yana olma yolculuğunu devam ettirecek, işçiden yana olma yolculuğunu devam ettirecek."
Atalay, işçi kökenli milletvekili sayısının artması için çaba göstereceklerini sözlerine ekledi.
Etkinlikte katılımcılar, çalınan müzik eşliğinde oynadı.
Kutlamaya, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, siyasi partilerin temsilcileri, TÜRK-İŞ'e bağlı 35 sendikanın genel başkanları ile çok sayıda işçi katıldı.
İstanbul'da güvenlik önlemleri uygulanıyor
İstanbul Emniyet Müdürlüğünce Taksim Meydanı çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı.
Ekipler, Taksim Cumhuriyet Anıtı ve Taksim Meydanı'na çıkan sokakları demir bariyerle kapattı. Ayrıca meydana çıkılan bazı yerlerde kontrol noktaları oluşturan ekipler, sivil vatandaşların meydana girişlerine izin vermiyor.
Öte yandan meydandan Tünel'e kadar İstiklal Caddesi'ne açılan tüm cadde ve sokaklar, demir bariyerlerle kapatıldı. Her cadde ve sokağın başında polis ekipleri nöbet tutuyor. İstiklal Caddesi'ndeki esnaf ve turistlerin dışında geçişlere izin verilmiyor.
Ayrıca Taksim'e çıkan tüm yollarda ve kavşaklarda trafik ekipleri hazır bekliyor.
Vezneciler ile Gayrettepe arasındaki metro istasyonları 05.30'dan itibaren kapatıldı
Saat 05.30'dan itibaren, M2 Yenikapı-Seyrantepe-Hacıosman Metro Hattı'nın Vezneciler, Haliç, Taksim Meydan, Şişhane, Osmanbey, Mecidiyeköy ve Gayrettepe Zincirlikuyu metro istasyonları kapatıldı. Metro istasyonlarında yapılan anonslarda hangi istasyonlarda durup durulmayacağı bildiriliyor.
Kabataş-Taksim Meydan ile Tünel Meydan-Karaköy arasındaki füniküler hatlarının seferleri ile İstiklal Caddesi'ndeki Nostalji Tramvay seferleri de durduruldu.
Ayrıca İETT'nin Taksim, Tarlabaşı, Ömer Hayyam ve Tepebaşı otobüs durakları Şişli ve Fatih istikametleri olmak üzere çift taraflı kapatıldı.
Bunun yanı sıra Taksim Meydanı'nda itfaiye ve ambulans ekipleri de hazır bekliyor.
Mecidiyeköy ve çevresinde ise Taksim yönüne giden cadde ve bazı sokaklar da alınan güvenlik önlemleri kapsamında kapatıldı.
Saraçhane'de güvenlik önlemleri
Fatih Saraçhane'de de yoğun güvenlik önlemi alındı. Saraçhane'nin çevresindeki yollar trafiğe kapatılırken, araçlar trafik polislerince alternatif güzergahlara yönlendiriliyor.
Saraçhane Meydanı girişine kurulan noktalarda, polis ekipleri bu bölgeye gelenlerin üst aramasını yapıyor. Aramanın ardından sivil girişine de izin verilen meydanda, TOMA gibi polis araçları konuşlandırıldı.
Öte yandan Unkapanı istikametinde Bozdoğan Kemeri'nin altına çevik kuvvet ve TOMA'lar yerleştirildi. Kapatılan Unkapanı istikametine geçmek isteyenlere izin verilmiyor.
Bu arada, CHP İl Başkanlığı ve bazı sendikaların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında kutlama yapacağı Saraçhane Meydanı'nda da hazırlıklar yapılıyor.
Beşiktaş'taki önlemler
Tedbirler kapsamında Galata Köprüsü'nün Karaköy çıkışına yayaların geçebileceği noktalara bariyerler konuldu. Polis ekipleri yayalar ve araçların kontrollü geçişine izin verirken, Karaköy istikametine sadece esnaf ve turistler geçebiliyor.
Kapatılan Bomonti-Dolmabahçe Tüneli'nden de sadece görevlilerin geçişine izin veriliyor.
Beşiktaş'ta da Dolmabahçe Caddesi ve Taksim'e çıkan güzergahlar demir bariyerlerle kapatıldı.
Polis ekipleri sadece bölgede ikamet edenlerin, çalışanların ve turistlerin geçişine izin veriyor.
Öte yandan, normal zamanda megakentin en kalabalık noktalarından biri olan Dolmabahçe Caddesi alınan önlemler sonucu boş kaldı.
Anadolu Yakası'ndan Avrupa Yakası'na geçişlerdeki vapur ve motor seferleri iptal edildiği için iskelelere gelen vatandaşlar da görevlilerin uyarısı üzerine buradan ayrılıyor.
Metrobüs hattında da Zincirlikuyu, Mecidiyeköy ve Çağlayan durakları kapatıldığı için bu bölgeye gitmek isteyen vatandaşlar en yakın Okmeydanı durağında inerek, D-100 kara yolunun kenarından yürüyüp gitmek istedikleri yerlere ulaşmaya çalışıyor.