Demirel  Açıklamasında Sayın basın mensupları;

Değerlendirme ve istişare toplantımıza başlarken davetimize icabet ederek katılım sağladığınızdan dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür eder. Şükranlarımı sunarım.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle Konya Kılıçarslan Meydanında yapılan mitinge Seydişehir teşkilatı olarak katılım sağlayarak liderimizin yanında olduk. Cumhurbaşkanımızın Konya’da gerçekleştirdiği mitinge yoğun bir şekilde katılım sağlayan Seydişehirli kardeşlerime teşekkürlerimi sunuyorum. Konya'daki mitinge toplamda 110 bin civarında vatandaşımız katılım sağladı. Mevlâna diyarının evlatları liderinin yanında olduğunu açıkça göstererek her zaman olduğu gibi bir kez daha sahip çıkmıştır. Cumhurbaşkanımız Konya'mıza sonuna kadar güvenmektedir. 31 Mart'ta yapılacak olan seçimlerde de hem Konya hem de Seydişehir, dünya mazlumlarının umudu, ümmetin kabul olmuş duası liderimizin güvenini boşa çıkarmayacak ve Cumhur İttifakına destek vererek kazanan tarafı belirleyecektir. Sayın Cumhurbaşkanımıza Seyit Harun Veli Hazretlerinin emaneti olan Seydişehir'imize gösterdiği ilgi ve alakadan dolayı teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Abdulkadir Uraloğlu’nun da Seçim Koordinasyon Merkezimizin açılışında ifade ettiği gibi Alacabel tüneli çalışmalarının bizzat takipçisi olacağını söylemiştir. Allah nasip eder milletimizin teveccühü ile göreve geldiğimiz takdirde daha öncede ifade ettiğimiz gibi gerekirse bakanlığımızın önüne çadır kurup konunun takipçisi olacağımızı Seydişehir'imize hizmet için taşın altına elimizi değil gövdemizi koyacağımızı söylemiştik. Çünkü bizler bu şehrin derdi ile dertleniyoruz. Birileri gibi sadece seçim kazanalım diyerek boş vaatlerle halkımızı kandırmıyoruz. Seydişehir için 42 proje hazırladık. Hazırlanan bu projelerin maliyetleri konusunda ekibimiz ile gerekli tüm çalışmaları da yaptık. Allah'ın izni, milletimizin takdiriyle göreve gelir gelmez şehrimize hizmete kaldığımız yerden devam etmek için hemen çalışmalarımıza başlayacağız. Cumhur ittifakı olarak laf değil iş üretiyor, Seydişehir için güzel hizmetler yapmanın heyecanını tüm ekibimiz ile birlikte yaşıyoruz. Her zaman ifade ettiğimiz gibi Güçlü Seydişehir, güçlü Konya, güçlü Ankara için Seydişehir'in Cumhur ittifakı ile yoluna devam etmesi gerekmektedir. Çünkü büyük hizmetlerin hayata geçmesi için mutlaka ama mutlaka hem Konya Büyükşehir'imizin hem de Ankara'da iktidarımızın tam desteğine ihtiyacımız var. Onun için tek arzumuz istikrarın sürsün diyerek Seydişehir’in AK belediyecilik ile yola devam etmesidir. Belediye Başkan adayı olarak ismimiz açıklandıktan sonra vakit kayıp etmeden seçim çalışmalarımızın startını vererek sahaya indik ve halkımızla buluşmaya başladık. Her ne kadar adayın açıklanma sürecinin gecikmesinden dolayı sahaya geç inmiş olsak da yoğun bir şekilde çalışma ortaya koyarak bütün vatandaşlarımız ile kucaklaşma imkânımız oldu. Bizleri kucaklayan, hoşgörü ve sevgi ile bağrına basan kıymetli Seydişehir halkına teşekkür ediyoruz. Gittiğimiz her yerde halkımızın yakın ilgisi ile karşılaştık. Allah’ın izni ile halkımızın verdiği büyük destek ile 31 Mart akşamı yaptığımız bu yoğun çalışmaların meyvesini toplayacak hep birlikte zafere ulaşacağız. Bizim ekmeğini yediğimiz, suyunu içtiğimiz bu mukaddes şehre vefa borcumuz var. İnşallah belediye başkanı olmamız halinde yapacağımız kalıcı eserlerle güzel şehrimize olan vefa borcumuzu ödemenin gayreti içerisinde olacağız.
 
 Sayın Basın Mensupları,
 
Bugün ismini tarihe altın harflerle yazdıran Seyit Onbaşının, Enver Paşanın, Şerife Bacının, Mustafa Kemal’in ve ismini buradan sayamadığım binlerce kahramanın günüdür. Bugün kısıtlı imkanlara rağmen ölmek var ama asla dönmek yok diyerek kazanılan şanlı tarihimizin önemli dönüm noktalarından biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferi’mizin 109. yıldönümüdür. Türk Milleti olarak kazanılan bu kutlu zaferi büyük bir gurur ve heyecanla kutluyor, şanlı zaferimizin tüm kahramanlarını rahmetle ve minnetle anıyorum.
Büyük bir zaferi gerçekleştiren ecdadın evlatları olduğumuzdan dolayı kendimizle ne kadar gurur duysak azdır. 18 Mart Çanakkale Zaferi, bağımsızlık, özgürlük, kardeşlik ve birlik ruhuyla verilen onurlu bir mücadelenin sonucudur. Kahraman atalarımız, ilelebet var olabilme mücadelesinde topuyla, tüfeğiyle, kanıyla ve canıyla, ülkemizin bağımsızlığı için, topraklarımızı ele geçirmenin derdinde olan düşmanın elinde bulunan büyük güce rağmen, azim ve kararlılıkla ortaya koydukları mücadelenin sonucunda kazanma başarısı göstererek bu güzel vatanı bizlere emanet etmişlerdir. Türk milleti olarak atalarımıza layık birer evlat olabilmek için bizlere emanet edilen vatanımıza her zaman sahip çıkmalı ve bizden sonra gelecek olan nesillerimize de emanet etmenin derdiyle dertlenen bir millet olmalıyız.

18 Mart 1915 tarihinde Çanakkale Geçilmez diyerek elde edilen başarı, ulus olma bilincimizin tohumlarının atılmasına ve yıllar geçtikçe büyüyen bu tohumlar, güçlü Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet olma yolunda hızla ilerlemesine vesile olmuştur. Bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüzün simgesi Cumhuriyetimizi, bugün, aynı ruh ve anlayışla korumak temel sorumluluğumuzdur. Demokratik bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizi, temel ilke ve nitelikleriyle geleceğe, dünya milletleri arasında hak ettiği konuma taşımak için mücadele verirken, bizi millet yapan yüksek değerlerimize sahip çıkarak daima yüceltmenin bilinciyle üzerime düşenin fazlasını yapmanın gayreti içerisinde olmamız gerektiği gerçeğini millet olarak asla unutmamalıyız.

Çanakkale Zaferinin, dünyada eşi benzeri yoktur. Çanakkale zaferi vatan sevgisinin ve sarsılmaz güçlü imanın neticesinde ortaya çıkan bir kahramanlık destanıdır. Tüm imkansızlıklara rağmen, birlik, kardeşlik ve dayanışma ile elde edilen bu eşsiz başarı, milletimize zaferi getirmiş, milli mücadele ruhumuza ilham kaynağı olmuştur. Kahramanlık ve fedakâr şehitlerimizden devraldığımız Çanakkale ruhunu, vatanımıza, şanlı tarihimize, birlik ve beraberliğimize yakışır bir şekilde sonsuza kadar yaşatmalıyız. Çünkü bizim ne gidecek bir vatanımız var, nede bu güzel vatandan gitmeye niyetimiz var. Onun için her zaman ve her yerde ne pahasına olursa olsun vatan, bayrak ve ezan gibi bizim için kutsal olan değerlerimize daima sahip çıkmalıyız.

Bu duygu ve düşüncelerle, Çanakkale Zaferi’nin 109. yıldönümünü en kalbi duygularımla kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü’nde bin yıldır istiklalimiz ve istikbalimiz için canlarını veren, bir gül bahçesine düşer gibi toprağa giren tüm şehitlerimizi, rahmetle ve şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet, makamları Alî olsun diyor. Hepinize saygılarımı sunuyorum