Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdür Ahmet Güldal, dün meydana gelen patlamanın ardından tüm ekiplerin, ilgili birimlerin arama kurtarma işlemlerini başlattığını anımsattı.
Patlamanın toz patlaması şeklinde olduğunun değerlendirildiğini vurgulayan Güldal, incelemelerin süratle başladığını, dün ön incelemeler yapıldığını ve şu anda da teknik ekiplerin ayrıntılı incelemelerini sürdürdüğünü kaydetti.
Güldal, patlamada 12 kişinin yaralandığını hatırlatarak, yaralıları dün akşam ziyaret ettiklerini söyledi.
"SİLOLAR 95 BİN TON KAPASİTELİ"
Yaralılara acil şifalar dileyen ve tüm teşkilata geçmiş olsun dileklerini ileten Güldal, şöyle konuştu:
"Bu silolar 95 bin ton kapasiteli ve içinde 75 bin ton ürün olan depolar. 60 adet kuyudan müteşekkil. Bu 60 kuyunun 13 tanesinin zarar gördüğünü biliyoruz, tespit ettik. Ürünler görüntülerde de görüldüğü şekliyle dışarıya doğru akmış durumda. Tabii bu ön tespitlerden sonra öncelikle o ürünlerin başka bir depoya tahliyesi başlayacak. Sürecin bundan sonraki aşamalarında da patlamanın neden kaynaklandığını çünkü tüm sistemin, havalandırma fanlarının, toz toplayıcıların çalışır olduğunu, merkezi kumanda sisteminin faal olduğunu biliyoruz. Toz patlamasının dünyada zaman zaman örnekleri var ama ülkemizde, Toprak Mahsulleri Ofisi tarihinde bu büyüklükte ilk kez karşılaştık. Bununla ilgili de tüm araştırmalar, incelemeler yapılacak."
Bu olayın tekrar yaşanmaması için tüm depolarda tedbirler alınmaya devam edileceğini belirten Güldal, "Malum Toprak Mahsulleri Ofisinin 4,2 milyon tonluk Türkiye genelinde depoları bu şekilde vardır. Yine Derince gibi liman şehri olan illerimizde de bizim 500 bin ton civarında depomuz var." ifadelerini kullandı.
"PATLAMADA TAHIL ZARAR GÖRMEDİ"
Ahmet Güldal, bu depoların gözden geçirileceğini, patlamanın sebeplerinin raporlanacağını belirtti.
Tahılın kullanılabileceğini, içerideki buğdayın herhangi bir zarar görmediğini dile getiren Güldal, ürünün toplanıp sağlıklı bir şekilde başka depolara nakledileceğini, ürünle ilgili bir ekonomik kayıp olmayacağını değerlendirdiklerini anlattı.
"Silolarda yurt dışında üretilen tahıllar mı var?" sorusu üzerine Güldal, "Hayır daha çok yurt içinden aldığımız, buraya sevk ettiğimiz buğdaylar var." dedi.
Zarar gören siloların boşaltılacağını ifade eden Güldal, "Zarar gören silolar boşaltıldıktan sonra onlar tabii ki tekrar gözden geçirilecek. Ona göre yeniden faal hale gelmesi için nasıl bir tedbir alınacaksa o zaman bizim uzmanlarımız tarafından bunlar raporlanacak ve ona göre hareket edecek. Zarar gören 13 depodaki buğdayı kısa sürede, birkaç gün içerisinde boşaltmayı planlıyoruz. Bugün sabahleyin de zaten onun toplantılarını yaptık. Yakın bölgedeki depoları belirledik. Oralara nakletmek için yağmur da gelmeden önce bunları halletmeye çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"BURADAKİ PATLAMAYLA HERHANGİ BİR BUĞDAY EKSİKLİĞİ OLMAYACAK"
Zarar görmeyen depolarda tahıl tutulmaya devam edildiğini bildiren Güldal, "Şu anda 60 kuyuda 75 bin ton mahsul var. Dökülen ürünün de 10-15 bin ton civarında olabileceğini değerlendiriyoruz. Bunları da birkaç gün içerisinde nakletmek mümkün olacaktır." şeklinde konuştu.
Türkiye'yi tahıl konusunda sıkıntıya sokacak bir durumun söz konusu olmadığını vurgulayan Güldal, bu yıl çok bereketli bir hasat sezonu geçirdiklerini, şu ana kadar 7 milyon ton tahıl aldıklarını kaydetti.
TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal, "Üretimimiz 21 milyon ton. Yüksek bir rekolte var, yüksek bir verimlilik var. Buradaki patlamayla herhangi bir buğday eksikliğinin olmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu miktar çok büyük bir miktar değildir. Tabii bunun da ekonomik değeri korunacak. Başka bir depolara nakledilecek, kullanılabilecek durumda. Ekmeklik buğday olarak değerlendiriliyor." dedi.
FİYATLARI ETKİLEMEZ
Türkiye Ürün İhtisas Borsası Başkanı Kırali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kocaeli'nin Derince ilçesindeki TMO silosunda meydana gelen patlamada yaralananlara acil şifalar diledi.
Hasat dönemi boyunca sahada canla başla çalışan başta TMO ve lisanslı depo çalışanları olmak üzere herkese emekleri için teşekkür eden Kırali, Tarım ve Orman Bakanlığının verilerine göre patlamanın meydana geldiği yerde 13 silo kuyusunda ve müştemilatta hasar meydana geldiğini söyledi.
Kırali, TMO Derince Limanı silosunun toplam kapasitesinin 95 bin ton olduğunu, açıklanan bilgiye göre de söz konusu depolarda 75 bin ton civarında ürün bulunduğunu ifade ederek, bu ürünlerin yaklaşık yüzde 20'sinin patlamadan etkilendiğinin aktarıldığını bildirdi.
Türkiye'nin bu yıl buğday rekoltesi beklentisinin 22 milyon ton civarında olduğu bilgisini veren Kırali, "Patlama meydana gelen depolar küçük depolar değildir ancak burada bulunan ve etkilenen hububat stok miktarını Türkiye rekoltesiyle kıyasladığımızda oldukça sınırlı bir rakamdır. Bu elim kaza nedeniyle iç piyasada buğday başta olmak üzere hububat fiyatlarını etkilenmesi mümkün değildir." diye konuştu.
HASAT DEĞERLENDİRMESİ
Türkiye'nin bu sene bereketli bir hasat dönemi geçirdiğini vurgulayan Kırali, hasadın iyi olmasının yanı sıra lisanslı depoların da doluluk oranının yüksek olduğunu kaydetti.
Kırali, "Tahıl Koridoru"nda yaşanan krizin de ülkeyi kısa vadede etkilemeyeceğine dikkati çekerek, bunda TMO'nun iki senedir oldukça temkinli bir duruş sergilemesinin etkisinin büyük olduğunu dile getirdi.
Lisanslı depoların Türkiye'de hububat varlığı için çok önemli olduğuna işaret eden Kırali, depoların artmasının piyasaya olumlu etkiler yapacağın sözlerine ekledi.
PATLAMADA SABOTAJ İDDİALARI
Haber7 Güvenlik Analisti Dr. Eray Güçlüer patlama ile ilgili sabotaj iddialarına ilişkin şunları söyledi:
Böyle bir iddianın olup olmadığını söylemek için henüz erken. Çünkü adli soruşturma ve kriminal inceleme devam ediyor. Görüntüleri incelediğimizde 2 farklı maddenin yanmış olduğunu görüyoruz. Biri etraftaki materyallerin yandığı dumanlar, ikincisi de patlamayla birlikte ortaya çıkan daha koyu renkli yani kimyasal içerikli bir maddenin yandığını gösteren işaretler var. Dolayısıyla bu iki yönden de incelenmelidir. kriminal incelemede de olayın başladığı yerden alınan numunelerin kimyasal incelemesi laboratuvarda yapılınca patlama içerisinde hangi bileşiklerin bulunduğunu rahatlıkla tespit edebilirler. Türkiye'nin bu kriminal altyapısı oldukça yüksek. Diğer bir konuda eş zamanlı olarak iki farklı alanda patlamanın olmasıdır. Bu da kafalarda bir soru işareti oluşturuyor. iki farklı noktada aynı anda bir patlama var ise bu da araştırılması gereken bir konudur. Aralarında mesafe olduğu için patlamalar birbirini tetiklemiş olamaz. Son olarak bir kriminal uzman olarak şunu söyleyebilirim, genellikle gaz ve toz sıkışmaları lokaldir. Mesela bir kalorifer patlaması, o bina da hasar meydana getirir. Ama içerisinde farklı kimyasal bileşikler var ise etkisi en az 10 kat artar. Dolayısıyla burada baktığımızda farklı alanlarda eş zamanlı olması ve farklı birleşiklerin olduğuna dair işaretlerin olmasıyla işin bu yönünden de araştırılması gerekir. Ama bütün bunlara rağmen sabotaj mıdır, değil midir demek için henüz çok erken. Normal şartlarda buğday tozu gibi patlamaların hasarı lokal olur. Türkiye'de araştırdığımızda toz ve gaz sıkılması nedeniyle de bir patlamanın olmadığını biliyoruz. Bunlar adli ve kriminal araştırmaların sonucunda çıkacaklar sonuçlardır.