İlçemizde son zamanlarda mantar zehirlenmesi vakaları sıkça görülmektedir. Mantarlar ılıman ve nemli iklimleri sevdiklerinden dolayı bölgemiz yabani mantarların yetişmesi açısından uygun iklime sahip bir bölgedir ve zehirlenmelerin önemli bir oranı yağışların daha fazla olduğu bahar ve sonbahar aylarında görülmektedir. Mantarlar lezzetli olmaları, protein oranlarının yüksek olması ve doğada ulaşılabilirliğinin kolay olması ile birlikte insanları cezbetmektedir. Yenilebilen ve yenilemeyen mantarları birbirinden ayırt etmek için oldukça güçleşmiştir. Yıllar önce zehirsiz olarak bilinen bazı mantar türleri şimdilerde şeklini ve görünüşünü değiştirmeden zehirli bir hale gelmiş olabilir. Zehirli mantarın anlaşılması konusunda kesin bir kriter bulunmazken, kişilerin topladığı mantarların zehirli olup olmadığı laboratuvar ortamlarında inceleme sonucunda belirlenebilir. Uzmanlık ve bilgi gerektiren bu konuda, bilgi sahibi olmayan kişiler yanılabilir ve zehirlenebilir.
Halk arasında pek çok yanlış inanış mevcuttur. “Beyaz mantar yenebilir, ağaçlarda çıkan mantarlar zehirsizdir, sütü akan mantarlar yenir” gibi yaygın yanlış inanışlar var. Yenilen son yemeğin mantar olmaması için çok dikkatli olunması lazımdır.
Zehirli mantarların toksinleri; ısıya, pişirmeye, dondurulmaya ve kurutulmaya dayanıklıdır. Tek bir zehirli mantarın bile yetişkin bir insanı öldürebilecek toksine sahip olma potansiyeli bulunmaktadır. Mantardan zehirlenme olduğunda bulantı, kusma, baş ağrısı, halsizlik gibi basit şikayetler görülür. Bu şikayetler mantar yiyen bir kişi için uyarıcı olmalı ve kişi en kısa sürede bir sağlık merkezine başvurmalıdır. Bu süreç kişiyi 3-4 gün içinde böbrek yetmezliğine, karaciğer yetmezliğine hatta ölüme kadar götürebilir. Mantar zehirlenmesi mantar yendikten 2 ile 6 saat sonra ortaya çıkmaktadır. Öldürücü birçok mantarların panzehiri yoktur. İlaçlarla kişiyi kurtarmak mümkün değildir. Zehirli mantar yendikten sonra kişi ya ölür ya da kurtulur, buradaki önemli husus yenilen miktardır.
09 Mayıs 2023