İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) temmuz ayı meclis toplantısı, Kurban Bayramı tatili nedeniyle bu ay bir hafta erkene çekilerek dün gerçekleşti. Uzun bir aradan sonra tamamen yüz yüze yapılan ikinci meclis toplantısında İTO Başkanı Şekib Avdagiç, gerçekleştirdiği konuşmada küreselde ve yurtiçinde yaşanan önemli gelişmelere değindi.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın büyüme üzerindeki olumsuz etkilerini paylaşan Avdagiç, konuşmasında enerjide arz güvenliği ve yüksek fiyatların önümüzdeki kış çok fazla gündeme geleceğine ilişkin mesajlar verdi.
Sadece Türkiye’nin değil bütün Avrupa’nın önünde, kışa girerken iki önemli konu olduğunu söyleyen Avdagiç, “Birincisi yakıt bulabilecek miyiz, gaz bulabilecek miyiz? İkincisi bulursak bile parasını ödeyebilecek miyiz? Bu sadece Türkiye’nin değil tüm Avrupa’nın sorunu olacak. 1000 metreküpü 1300 dolarla çıkan doğalgazın, önümüzdeki kışa girerken 2500-3000 dolarla çıkacağı yönünde bir bilgi akışı var Rusya tarafından” diye konuştu.
“ENERJİ TASARRUFUNA YOĞUNLAŞMALIYIZ”
Küresel ekonomiyi derinden etkileyen derinden etkileyen en önemli konunun enerji fiyatları olduğuna dikkati çeken Avdagiç, Uluslararası Enerji Ajansı'na göre, termostatın Avrupa binalarında sadece 1 santigrat derece tasarruf yönünde ayarlanmasının gaz kullanımını yılda 10 milyar metreküp azaltacağını kaydetti. Avdagiç, “Enerji tasarrufu Türkiye’nin de öncelikli konularından biridir. Ve bizim bu konuya önümüzdeki dönemde çok daha fazla yoğunlaşmamız gerekiyor. Daha da önemlisi, enerji tasarrufu, ithal enerji bağımlılığı oldukça yüksek olan Türkiye için cari dengenin iyileştirilmesi için vazgeçilmezdir ve elzemdir” diye konuştu.
Avdagiç, Merkez Bankası’nın bu konuya ilişkin bir araştırmasına değinerek, şöyle devam etti:
“Araştırmaya göre, yenilenebilir enerji kaynaklarında ve enerji verimliliğinde ‘makul’ artışlar sağlanması halinde, 2030’da Türkiye’nin cari işlemler dengesinde 21 milyar dolara yakın bir iyileşme elde edilebilecek. Yine aynı araştırmada, yenilenebilir enerji payındaki yüzde 10 puanlık artışın net ithal enerji payında yüzde 6,5 puanlık düşüş ve cari işlemler dengesinde 4,5 milyar dolar iyileşme sağlayabileceği ifade ediliyor.”
KONUTLARDA YÜZDE 35 TASARRUF OLDUKÇA YÜKSEK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 'Konutlarda Isı Yalıtım Kredi Paketi'ne değinen Avdagiç, bu paketin büyük imkanlar sunduğunu belirtti. Şekib Avdagiç, “Konutlarda Isı Yalıtım Kredi Paketi”nin çok mühim olduğuna inanıyoruz. Paket büyük imkanlar sunuyor. 60 ay vadeli yüzde 0,99 faiz oranıyla kredi kullanımı fırsatı getiriyor. Doğalgazda yüzde 99 dışa bağımlı olan Türkiye’de gazın 3’te 1’i konutlarda tüketiliyor. Dolayısıyla yüzde 35 tasarruf oldukça yüksek bir değeri ifade ediyor” diye konuştu.
Avdagiç, üretici fiyatlarındaki en yüksek artışın enerji girdilerinde yaşanmasının dikkat çekici olduğunu belirterek, akaryakıt fiyatlarındaki artışla birlikte TÜFE’de ulaştırma alt endeksinin yıllık enflasyona katkısının da 19 puan seviyesinde olduğunu kaydetti.
“YÜKSEK GIDA FİYAT ARTIŞINI OLAĞAN GÖREMEYİZ”
Enflasyonla mücadelede gıda fiyatlarındaki artışa dikkati çeken İTO Başkanı Şekib Avdagiç, yıllık tüketici enflasyonunun 23,4 puanlık bölümünün ise gıda fiyatlarındaki artıştan geldiğini vurguladı. Türkiye’nin bu konunun üzerinde dikkatle durması gerektiğini belirten Avdagiç, “Tarımsal potansiyeli büyük bir ülke için bu oranda yüksek gıda fiyat artışını olağan göremeyiz. Gıda fiyatları tüm dünyada rekor düzeylerde arttı, artmaya da devam etmesi bekleniyor. Ancak mevcut tablo, dünyanın artık stratejik bir sektör olarak gördüğü tarım ve gıda sektörüne yönelik politikaları yeniden ve radikal bir biçimde gözden geçirmemiz gerektiğine işaret ediyor” dedi.
“VERGİ BAREMLERİ YENİDEN DÜZENLENMELİ”
Avdagiç, İTO olarak enflasyonda hareketlenme başladığından beri işverenlerin üretim ortağı olan çalışanlarını hayat pahalılığına ezdirmemesi gerektiğini savunduklarını kaydetti. Avdagiç, şöyle devam etti:
“Çalışanlarımızın insanca yaşayabilecekleri bir gelire sahip olmaları ve artan refahtan eşit ölçüde pay alabilmeleri, verimli bir üretim için temel şarttır. Bunu sağlamak da sadece hükümetin değil, iş dünyası olarak bizim de sorumluluğumuz altındadır. O yüzden biz hem çalışanımızın refahının artmasını, hem de alım gücünün korunmasını vazifemiz olarak görüyoruz. Bu çerçevede asgari ücretin Temmuz ayından itibaren 5 bin 500 liraya çıkarılması kararını memnuniyetle karşılıyoruz. Bununla birlikte, vergi baremlerinin asgari ücret artışına bağlı olarak düzenlenmesini bekliyoruz.”
KAYNAK: DÜNYA