Küresel iklim değişikliğinin tetiklediği kuraklık nedeniyle geçen yıl büyük oranda suları çekilen baraj, göl ve göletlerin çoğunda kış ve ilkbahar yağışlarının etkisiyle doluluk oranı arttı
- Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şubesi Başkanı Şükrü Arslan:
- "Su meselesi can meselesidir, hayat meselesidir. O yüzden daha kontrollü kullanmalıyız ve tasarruf sağlamalıyız"
KONYA (AA) - SERHAT ÇETİNKAYA - Konya'da geçen yıl etkili olan kuraklık nedeniyle su varlığı dip seviyeyi gören baraj, göl ve göletlerin doluluk oranındaki önemli yükseliş sevinçle karşılanıyor.
DSİ 4. Bölge Müdürlüğünün verilerine göre, önceki yıl il genelindeki su kaynakları son 10 yılın en düşük seviyesine gerilerken, Türkiye'nin en büyük tatlı su kaynağı Beyşehir Gölü, aktif doluluk oranında kritik eşiğin altına indi.
Son 10 yılın ortalamasında aktif doluluk oranı yüzde 42 olan gölün doluluk oranı, bu yıl yüzde 74'e yükseldi.
Yine kritik eşiğin altını gören Suğla depolamasının doluluk oranı yüzde 89'a, İvriz Barajı'nın doluluk oranı ise yüzde 50'ye çıktı.
Tarımsal sulamanın yanında kentin içme ve kullanma suyuna kaynak olan Bağbaşı Barajı'nın aktif doluluk oranı yüzde 15'ten 58'e, Altınapa Barajı'nda yüzde 51'den 84'e yükseldi.
Çavuşçugöl depolamasında aktif doluluk oranı yüzde 2'den 33'e, Apa Barajı'nda yüzde 4'ten 47'ye çıktı.
- "Yağışlar yer altı sularına da katkı sağlayacaktır ama süreç alır"
Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şubesi Başkanı Şükrü Arslan, AA muhabirine, yüzey sularındaki yükselişin çok sevindirici olduğunu söyledi.
Konya Kapalı Havzası'nın geçen yıl, yakın tarihin en kurak dönemini geçirdiğini anımsatan Arslan, yağış kıtlığından barajların kuruma noktasına geldiğini dile getirdi.
Yüzey sularının yetersizliğinin, yer altı sularının kullanımını ciddi oranda tetiklediğini belirten Arslan, "Çiftçilerimiz geçen yıl tarımsal üretimi sürdürebilmek için tarlalarındaki sulamada yer altı sularını aşırı derecede kullandı. Bu yüzden bazı bölgelerdeki kuyularda 20 metreye varan çekilmeler oldu." dedi.
Kış ve ilkbahar döneminde beklenenin üzerinde yağış düşmesi sayesinde çok bereketli bir yıl yaşadıklarını vurgulayan Arslan, şöyle konuştu:
"Barajlarımız, göllerimiz ve göletlerimiz ciddi anlamda doluluk oranlarına ulaştı. Yağışlar, yer altı sularına da katkı sağlayacaktır ama süreç alır. Yer altı suları hızlı yükselmez. Barajların dolması, tarımda yüzey sularının kullanılma oranını da artırıyor. Bu da yer altı suyu kullanımını ciddi oranda azaltıyor. Bol yağışlı yıllarda sulama periyotları da azalıyor. Yani bu yıl yer altı suyunu geçen yıla göre daha az kullanacağımız için çekilme yavaşlayacak."
Arslan, yer altı sularının sürdürülebilir tarım açısından önemine dikkati çekerek, "Su meselesi can meselesidir, hayat meselesidir. O yüzden daha kontrollü kullanmalıyız ve tasarruf sağlamalıyız. Bu yağışlar sadece bu yılki yer altı su tüketimimizi bir nebze azaltır. Bu yılki gibi onlarca yıllık yağış lazım ki yer altı sularımızı kurtarabilelim. Bu bilinçle hareket etmeliyiz." diye konuştu.