KONYA (AA) - MELİKE KESKİN - Trafik Kazalarını Önleme Derneği Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Lorasokkay, ramazan ayında açlığa bağlı kan şekeri düşüklüğü, stres ve halsizliğin trafik kazalarına neden olabileceğini belirterek, sürücülere uyarılarda bulundu.
Lorasokkay, AA muhabirine, hem ruhsal hem bedensel bir ibadet olan orucun, trafikte yeni ve olumlu alışkanlıklar kazanmaya vesile olabileceğini söyledi.
Sürücülerde bu dönemde farkında olmadan kan şekeri düşüklüğü, tansiyon düşmesi ve buna bağlı sinirsel gerginlikler oluşabildiğini anlatan Lorasokkay, orucun manevi iklimine uygun şekilde sürücülerin daha sabırlı ve daha sakin olması gerektiğini dile getirdi.
Ramazan ayında yoksunluk sendromu görülebileceğini, bunun yarattığı stresin kazalara neden olabileceğini aktaran Lorasokkay, "Özellikle çay, kahve, sigara gibi alışkanlıkların ramazan ayında terk edilmesi neticesinde bu yoksunluk sendromu üst safhalara çıkıyor. Bu da trafik güvenliğini tehlikeye düşürebilir." dedi.
- "Sabırlı ve serinkanlı olmamız gerekiyor"
Lorasokkay, trafikte ufak dikkatsizlik ve ihmallerin önlenemez kazalara neden olabileceğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Kan şekeri düşen kişilerin zorunlu olmadıkça trafiğe çıkmamalarını tavsiye ediyorum. Çıkmışsak da daha sabırlı, serinkanlı olmamız, hem diğer sürücülere hem de yayalara karşı saygılı olmamız gerekiyor. Açlıkla beraber sıvı kaybına bağlı gerginleşmeler de görülebilmekte. Bu durumun önüne geçmek için de iftar ile sahur arasında yeterli sıvı miktarını alarak bu ihtiyacımızı karşılamalıyız. Oruçken yolculuk yapacak sürücülerimiz, özellikle uyku düzenini daha iyi sağlamalı. Ramazan ayında uyku düzeninde birtakım değişiklikler söz konusu oluyor. Bu da sinirlilik ve ruh halinde bazı olumsuzlukları ortaya çıkarabiliyor."
- "Hızlarımızı düşük, molalarımızı uzun tutalım"
Lorasokkay, uzun süren açlık ve susuzluğun etkisiyle yorgunluk ve halsizliğin de ortaya çıkabileceğini bildirerek, şöyle devam etti:
"Yorgunluk hem bedensel hem de zihinsel şekilde karşımıza çıkabilir. Bu da sürücülerin karar verme, dikkatini bir noktaya odaklayabilme kabiliyetlerini azaltacaktır. Hızlarımızı düşük, molalarımızı uzun tutalım. İftara yakın da sabırsızlık ve yorgunluğun en üst düzeye çıkması nedeniyle sürücülerimizin stresli ortamlardan kaçınması gerekiyor. İftara yetişirken hem kendimizi tehlikeye atmayalım hem başkasının hayatını tehlikeye atmayalım. Ramazan ayını inşallah kazasız, sorunsuz tamamlayalım."
Sürücülerin normal zamanda olduğu gibi araçlarını yol şartlarına göre belirlenen hız sınırlarının üzerinde kullanmaması gerektiğine değinen Lorasokkay, sollama kurallarına dikkat etme, aracın hızını, hava, yol ve trafiğin durumuna göre ayarlama, takip mesafesini koruma, yol güzergahındaki trafik işaretlerinin ikaz ve anlamlarına uyma tavsiyelerinde bulundu.