“Ey inkâr edenler… Artık Allah’a ve peygamberlerine iman edin…” Buyuruyor Rabbimiz (c.c.) Al-i İmran 179’da.
Benim uzay Peygamber (s.a.v.)’ime, onun getirdiği şerefli İslam dinine hangi dine mensup oldukları şüpheli olan 28 Şubat’taki fabrika ayarlarına geri dönmeye firavun dostları, İslamlığından şüphe edilen, ortaçağ zihniyeti, gençleri küçümseyen çirkinliğin, kendi milletinin değerlerini hor görmek ve ülkemin güzel mütedeyyin insanlarını ötekileştirenler, kin ve nefret kusanlar haddinizi bilin.
Sözlerime cahiliye devrinin kalıntılarının günümüz yaratıklarına şu ayetlerle başlamak istedim. Rabbimiz (c.c.) omurgalı, müslümanlara, omurgasız yaratıklarla beraber olmamamızı, destek vermememizi emrederken. Onlarla utanmadan sıkılmadan el ele, kol kola olup müslünam görünümlü Ebu lulu’ler, İbnu mülcemler, Sinan bin Enes maalesef utanmadan sıkılmadan Lokman 19. Ayetteki gibi ses vermeye başladılar.
Bakınız Rabbimiz (c.c.) nasıl ikaz ediyor…
- “Ayetlerimiz hakkında alaylı tavırlarla münasebetsizliğe dalanları gördüğünde, onlar başka bir konuya geçinceye kadar kendilerinden uzak dur…” “O zalimler gürûhuyla bir arada oturma.” (En’am /68)
- “Mazeret ileri sürmeye kalkmayın. İman ettiğinizi söyledikten sonra inkârcılığınızı açığa vurdunuz...” (Tevbe /66)
- “O size kitapta şunu indirmiştir. Allah’ın ayetlerinin inkâr edildiğini yahut onların alaya alındığını işittiğiniz zaman, onlar başka bir söze geçmedikçe kendileriyle beraber oturmayın; aksi takdirde şüphesiz siz de onlar gibi olursunuz. Allah elbette münafıkların ve kâfirlerin tamamını cehennemde bir araya getirecektir.” (Nisa /140) Onu bilmem amma Müslüman görünümlülerin onlarla el ele kol kola olmalarına şaşıyorum. Bunlar onlardan arpa yemezseler yürüyemezler. Yarın Allah’ın huzuruna hangi yüzle varacaklar o Müslüman görünümlü süslümanlar… Ne diyeceğimi arifler anladılar galiba. Amma birkaç kelam daha edeyim. Şöyle ki; CHP’li Özgür Özel’in, bir müslüman olarak, Diyanet İşleri Başkanlığımızın tüm camiasının bu ülkemin güzel evlatlarının, neferlerinin dinlerini, diyanetlerini, hak ve hakikatlerini öğretmek için 7/24 Camilerden, Kur’an Kurslarından, Kahve sohbetleriyle mesai sarf ederek, okul öncesi eğitimlerinden biri olan 4-6 yaş gurubundaki evlatlarımızın Kur’an Kurslarında ve Kur’an Kursu öğreticilerimize utanmadan, sıkılmadan 28 Şubat’taki fabrika ayarlarına geri dönmeye aday, ortaçağ zihniyeti, gençleri küçümseyen çirkinliğin, hadsizliğin, gavur aşığı, gavura iyi görünmek için, kendi milletinin kutsal değerlerini hor görmek ve ülkemin mütedeyyin insanlarını ötekileştirenler, çocuklara din eğitimi ve öğretimi veren bu okulların anayasaya uygun olmadığını iddia eden ey yaratık, Anayasamızın 24. maddesine göre kanuni temsilcilerine, yani anne ve babasına verilmesine rağmen ey yaratık, anne babalarının isteği ile çocuklarının bu kurslarda Kur’an öğrenimlerinin, Kur’an’a, İslam’a düşmanlığınızdan dolayı yasal olmadığını iddia edecek kadar kör ve topalsınız. Ey güya müslüman görünüp İslam’la, Kur’an’la, Peygamberle barışık olmayanlar unutmayınız ki; karanlığınız, iyi ahlak ve maneviyatla yetişen evlatlarımızla, gençlerimizle güzel ülkem Türkiye’yi daha güçlü ve aydınlık kılmasını durduramayacak inşallah.
Dolayısıyla; sizi bilmem… Müslüman halkımızın yoğun talepleri karşısında Diyanet İşleri Başkanlığımızın ülkemin çocuklarının gelişimine uygun bir şekilde hem Kur'an-ı Kerim Öğretimi, hem dini değerler ve vatan - millet sevgisini öğretmek üzere çocukların okul öncesi eğitimini kapsayan başarılı bir programla, zaman zaman Milli Eğitim tarafından görevlendirilen elamanlarının teftişleri doğrultusunda 4-6 yaş okul öncesi eğitimini vermektedir. Bak öğren Museviler bile 2-3 yaş çocuklarına Tevrat'ı ezberletir. Hristiyanlar bu yaştaki çocuklarına kendi dini eğitimlerini vermek üzere kiliseye götürmektedirler. Dolayısıyla ey ortaçağ karanlığının zerzevatı ve sevenleri, aklına galiba 1940 yıllarındaki Kur’an okumak yasakları, Arapça ezan okumak yasakları, ambar veya ahır olarak kullanılan camilerin o kalıntılarının kokusunu taşıyan yaratık lokman Suresi 19. Ayetin muhatabı… Seçimden seçime dilleriyle müslüman görünü verenlerden bir maalesef yine iş başında.
Yadırgamadım. Onurlu Müslümanım. Bu zihniyeti oldu olalı hep Hak ile kavgalı, halk ile kavgalı ve şakşakçıları Musa (a.s.) Peygamber amma, Firavunla beraber olan zavallı din yoksunları bu aziz ve şerefli millet ve CUMHUR! 28 Şubat’ın kokmuş zihniyetini sonsuza kadar bu dünyada bir daha kimsenin bunu hortlatmasına izin vermeyecek şekilde yerin dibine, müsebbiplerinide Allah’ın izniyle Ahiret de tevbe etmezseniz ESFEL-İ SAFİLİN’e gitmek üzere hızlı trene bindirilmiştir.
Ey Özel ve sevenleri… Yetişme tarzınıza göre, ağzınızdan akan kin ve nefrete göre, bir numara düşman olarak gördüğünüz, en emin beldenin en emini olan efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.)’in 7 yaşına gelinceye kadar çocuklara dini değerlerinin, temel dini eğitimlerinin verilmesini öğretilmesini emrediyor. Siz de bir Müslüman olarak buna katılmanız lazım. Düşmanlığınız neden anlayamadım.
Dediğim gibi Museviler bile 2-3 yaş çocuklarına Tevrat'ı ezberletmektedirler. Hristiyanlar bu yaştaki çocuklarına kendi dini eğitimlerini vermek üzere kiliseye götürmektedirler. Siz ve sizin gibi düşünenler galiba Eczacı iken almış olduğu din karşıtı ilaçların dozunu kaçırmış olduğunuzdan dolayı hala etkisinde kalmış ve 47 yıllık ömrünüzle hep Allah’a, Peygambere, Kur’an’a, Sünnete, Başörtüsüne, Camilere, Minarelere düşman; Fakat G. evlerine, içkiye, kumara, zinaya, vatan hainliğine, zillete âşık olan kindar olanlar utanmadan şöyle diyorlar bu kafayla, bilimin b'si, fiziğin f'si, matematiğin m'si de olmuyor üniversiteye gidince diyen beyinsizlerin dil uzatıp Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açılan 4-6 yaş anaokulları orta çağ düşüncesi diye hakaret eden zihniyette, emin olunuz ki o zihniyetin mensuplarında özgürlüğün Ö'sü, demokrasi – milli ve manevi değerlerin D'si, bilimin de B’si bile yok. Buda böyle biline…
Ey aciz yaratık ve şakşakçıları; siz ortaçağ karanlığının kalıntısı, batının geç kalmış kötü, iğrenç ve rezil yaratıklarsınız.
Sizler orta çağ Avrupa dediğiniz genel olarak felaketler kokan, kan kokan, kin kokan, nefret kokan, haydutluk kokan yaratıklarsınız.
Mezkûr yaratık galiba Eczacı iken almış olduğu din karşıtı ilaçların dozunu kaçırdığı için hala onun etkisinde kalmış ve 47 yıllık ömrüyle Allah’a, Peygambere, Kur’an’a, Sünnete, Başörtüsüne, Camilere, Minarelere düşman; Fakat genel evlerine, içkiye, kumara, zinaya, vatan hainliğine, zillete âşık olan kindar yaratıklarsınız.
İnşallah İ.S. gibi ölmeden önce vasiyetinizi de edersiniz. Sizinle kimse uğraşmasın hani düşman gördüğünüz, ambar veya ahır yaptığınız Cami minarelerinden ortaçağ karanlığı diye nitelediğiniz şerefli, haysiyetli bir o kadarda NAMUSLU! Diyanet mensupları tarafından sela verilmesin diye.
Biliyorum utandığınızdan dolayı Firavunla beraber olduğunuzu yüksek sesle haykıramıyorsunuz Allaha peygambere Kur’an’a, İslam’a kin ve nefretinizi haykırdığınız gibi Musa (a.s.)’ın Peygamberliğini de inkâr ettiğinizi haykıramıyorsunuz. Çünkü İslam hususunda samimi değilsiniz. Sizler ancak ve ancak “ Bir elde kadeh, bir elde Kur’an; bir helaldir işiniz, bir haram. Şu yarım yamalak dünyada ne tam kâfirsiniz ne tam Müslüman. Ey din yoksunu yaratıklar sarf ettiğiniz Diyanet İşleri Başkanlığımız için Başkanlığımızın gözetiminde verilen 4-6 yaş gurubu ve diğer eğitimler için, İslami eğitimlerini almalarından rahatsız olduğunuz için, o batıcı zihniyet ve “Bu Allah nasıl bir Allah ki; Türkiye’nin içine etmeyi and etmiş, elçi olarak da AKP’yi görevlendirmiş.” diyecek kadar hadsiz KÂFİR olan o KADIN yaratık ve o düşünceyi savunanları bu aziz ve şerefli milletin bir neferi olarak LANETLİYORUM. KINIYORUM.
Yusuf ÇAKICI
Diyanet-Sen
Yalıhüyük İlçe Başkanı