Uludağ'da doğa yürüyüşü sırasında mahsur kalan 3 amatör dağcıya 14 saat sonra ulaşıldı. Bursa Vali Yakup Canbolat, "Üç kişini de sağlık durumları iyi. Gün ışıdıktan sonra dönüş yoluna geçilebilir" dedi.
Bursa Vali Yakup Canbolat, kurtarma ekiplerinin zorlu iklim koşullarında yürütülen çalışmalar sonucunda Uludağ'daki 3 kişinin bulunduğu bölgeye ulaştığını söyledi.
Vatandaşlara gerekli müdahalelerin yapıldığını anlatan Canbolat, "Üç kişini de sağlık durumları iyi. Herhangi sorunları gözükmüyor. Ekipler durumu değerlendiriyor. Gün ışıdıktan sonra dönüş yoluna geçilebilir." dedi.
Alınan bilgiye göre, Oteller Bölgesi'nden zirve noktasına doğru yürüyüş yapan Ahmet Çakırer (36), Ali Can (48) ve Ömür Büyüköztürk (49), içlerinden birinin ayağının burkulması nedeniyle mahsur kaldı.
Küçük Zirve ile Büyük Zirve arasında bulunan bu kişiler, telefonla jandarmaya ulaşıp yardım istedi.
Bunun üzerine çalışma başlatan görevliler, telefon sinyalinden mahsur kalanların bulunduğu yeri belirledi.
Bölgeye jandarmanın yanı sıra AFAD ve bazı sivil toplum kuruluşlarından oluşan arama kurtarma ekipleri sevk edildi.
Mahsur kalan 3 kişiyle telefon irtibatının olduğu, ekiplerin 400-500 metre yaklaştığı, sağlıkla ilgili herhangi bir sorunlarının olmadığı öğrenildi.
Ekiplerin, söz konusu kişilere ulaşmak için başlattığı çalışma sürüyor.
50 KİŞİLİK EKİP KATILDI
Bölgede, Jandarma Arama Kurtarmanın (JAK) yanı sıra İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü ile Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE), AKUT Arama Kurtarma Derneği, ANDA Arama Kurtarma, Nilüfer Arama Kurtarma (NAK) görevlilerinden oluşan yaklaşık 50 kişi operasyona katılıyor.
Arazi aracı ATV'lerle çıkan ekiplerin, mahsur kalan Ahmet Çakırer (36), Ali Can (48) ve Ömür Büyüköztürk'ün (49) telefonlarından son sinyallerin alındığı mevkiye yaklaşmaya çalıştığı, fırtına ve sis nedeniyle güçlükle hareket edebildikleri öğrenildi.
"ÜŞÜMEYE BAŞLAYINCA KARDAN MAĞARA YAPMIŞLAR"
Mahsur kalanlardan Ali Can'ın ağabeyi Fahrettin Can, gazetecilere, kardeşinin ve beraberindeki iki kişinin amatör dağcı olduğunu ve her hafta Uludağ'a çıktıklarını söyledi.
Can, sağlık durumları hakkında da bilgi aldıklarını ve şu anda iyi olduklarını anlatarak, şöyle konuştu:
"Üşümeye başlamışlar. Kardan bir mağara yapmışlar. En son 1 saat önce irtibat kurabildik. Jandarmaya konum atmışlar. Ayağı sakatlanan benim kardeşim. Ayağını burkmuş. Ondan dolayı ilerleyememişler. Sise de yakalanmışlar. İglo tarzında bir mağara yapmışlar. Barınıyorlar ve bekliyorlar. Telefonları 1 saattir çekmiyor. Aşırı fırtına bizi engelliyor."
Ali Can'ın arkadaşlarından Ahmet Eraslan da ellerinden ne geliyorsa yapmak için buraya geldiklerini dile getirdi.
Devletin bütün imkanlarını seferber ettiğini gördüklerini belirten Eraslan, şunları kaydetti:
"İnsansız Hava Aracı çıkarılacaktı ama hava muhalefetinden dolayı olmuyor. Helikopter hazır ama fırtınadan dolayı kalkamıyor. Ali sürekli ses kaydı atıyor. Yer tespiti var. En son uykusunun geldiğini söyledi. Biz de uyumaması gerektiğini söyledik. Oraya giden kurtarma ekipleri de problem yaşıyor. Çok zor şartlarda çalışıyorlar. Meteorolojiden bilgi alınmış. Sabah 09.00'da havanın açacağı söylendi. O saate kadar beklemekten başka yapacak bir şey yok. Dua ediyoruz."
Bu arada, mahsur kaldıkları bildirilen kişilerin, sosyal medya hesaplarından en son Uludağ'da gündüz saatlerinde olumsuz hava şartlarında karlı ve rüzgarlı havada yürüyüş yaparken çekilmiş bir video paylaştıkları görüldü.