Çoğu anne için çocuk yetiştirmenin en zorlu süreci bebek dünyaya geldikten sonra başlar. Hamilelik süresince ‘Ya çocuğum için iyi bir anne olamazsam?’ endişeleri yerini ‘Ya çocuğumun ne istediğini anlayamazsam?’ korkularına bırakır. Her anne çocuğunun ne istediğini, neyi sevip-sevmediğini, nelerden korktuğunu bilmek ister. Dil gelişimi başlayana dek bu yalnızca bebeğinizin mimiklerini, yüz ifadesini ve çıkardığı sesleri tanımlayabilmek ile mümkündür. Dil gelişimini tamamlayan çocuk ise kendi istek ve beklentilerini, duygularını açıkça ifade edebilecek duruma gelmektedir.
Aslında bebekler çoğu duygularını (kızgın, üzgün, neşeli, korkmuş) yüz ifadeleri ve çıkardıkları seslerle ifade edebilmektedir. Bu ifadeler annelik içgüdüsü ile birleştiğinde arada sağlıklı bir ilişki kurmak aslında sanıldığı kadar da zor değildir. Örneğin, korktuğunda gözlerini kocaman açması, sıkıldığında elindeki nesneleri fırlatma refleksi göstermesi ya da acıktığında parmaklarını emmeye başlaması kendi ifade edebilmek adına seçtiği yollardan bazıları arasında yer alır.
Bloğumuzun devamı ve daha detaylı bilgiler almak için web sitemiz de blok sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
KALİTE İNSAN KAYNAKLARI