banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Kedi sevgisiyle bilinen "Pisili Baba" merhametiyle yüzyıllardır dillerde

Kedi sevgisiyle bilinen "Pisili Baba" merhametiyle yüzyıllardır dillerde 

03 Ekim 2021
Kedi sevgisiyle bilinen

Konya'da, kedilere duyduğu sevgi dolayısıyla halk arasında "Pisili Baba" olarak anılan Pir Esad Sultan'ın türbesi, Türkiye'nin dört bir yanından ziyaretçilerini ağırlıyor
- Türbede "Pisili Baba"nın kedisine ait olduğu rivayet edilen küçük bir sanduka da bulunuyor
Konya Vakıflar Bölge Müdürü Nurullah Osmanlı:
- "Kedi sevgisi o kadar fazla ki vefat ettikten sonra kedisiyle aynı türbede yer almak istediğini vasiyet ettiği rivayet edilir. Dünyada belki de başka bir örneği olmayan özel bir durum"

Konya'da, kedilere duyduğu sevgi dolayısıyla "Pisili Baba" olarak da anılan Pir Esad Sultan'ın türbesinde, "Pisili Baba" ile kedisine ait olduğu rivayet edilen yan yana iki sanduka bulunuyor.

Konya'da Selçuklu dönemi alimlerinden Pir Esad Sultan tarafından 13. yüzyılın ikinci yarısında inşa ettirilen külliye yapılarından, yalnızca türbe günümüze ulaşmış durumda.

Karamanoğulları beylerinden Musa Paşa tarafından 1440 yılında yeniden yaptırılan türbe, moloz taş ve tuğla karışımı duvarlara sahip bir yapı.

Kapısı doğu yönünde yer alan türbenin kuzey, güney ve batı duvarlarının alt taraflarında ikişer büyük pencere, üst kısmında ise dört yönde birer küçük pencere bulunuyor.

Türbenin ortasında, 1263 yılında vefat eden Pir Esad Sultan'a ait sanduka ve bu sandukanın sol ayak ucunda küçük bir tahta sanduka yer alıyor.

Bazı kaynaklarda yer alan rivayetlere göre, bu küçük sanduka, "Pisili Baba" olarak anılan Pir Esad'ın çok sevdiği kedisine ait.

Konya Vakıflar Bölge Müdürü Nurullah Osmanlı, AA muhabirine, Pir Esad'ın kedi sevgisiyle tanındığını, kaynaklarda bununla ilgili farklı rivayetlerin bulunduğunu söyledi.

Pir Esad'ın, Hz. Mevlana'nın öğrencisi olarak anıldığını belirten Osmanlı, "Pir Esad Sultan, 4. Kılıçarslan dönemine tekabül 13. yüzyılın yarısında yaşamış alim bir zat. Vakfiyelerde geçen 'Seyit' lakabı, Hz. Muhammed'e dayanan bir soyu olduğunu gösteriyor. Elimizdeki bilgilerden kendisine atfedilen ve günümüze gelen iki tane vakfı var." diye konuştu.

Osmanlı, Pir Esad'ın, hayvan sevgisiyle anılan bir tasavvuf büyüğü olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Pir Esad Sultan'ın bir kedisi var ve halk arasında da 'Pisili Sultan' lakabına sahip bir hoca, öğretmen. Toplumda da kedilere olan sevgisiyle meşhur. Kedi sevgisi o kadar fazla ki vefat ettikten sonra kedisiyle aynı türbede yer almak istediği rivayeti kaynaklarda yer alıyor. Dünyada belki de başka bir örneği olmayan özel bir durum."

"Pisili Baba"nın kedisine duyduğu sevgi ve merhametin, insanlığa bir mesaj olduğunu dile getiren Osmanlı, şunları söyledi:

"Bizim medeniyetimiz, ecdadımız o kadar merhamet sahibi ki 'Yeryüzündekilere merhamet edin ki gökyüzündekiler de size merhamet etsin.' düsturuyla hareket ediyor. Böylelikle biz merhameti, hayvan sevgisini, canlılara, varlıklara olan sevgiyi bir büyüğümüzde örnek olarak görmekteyiz. Halk arasında 'Pisili Baba' olarak bilinen zatın, sevgisi ve merhametinin bugün insanlığa bir örnek olarak gösterilmesi gerekiyor. Burada da Hz. Muhammed'den bize kalan ve kültürümüzde yer edinen vakıf kültürüyle, insanlara örnek teşkil ettiği bir durumla karşı karşıyayız."

Osmanlı, Pir Esad Sultan'ın, aslında Konyalılar tarafından çok iyi bilinen bir tasavvuf büyüğü olduğuna değindi.

Pir Esad'ın örnek aldığı isimlerden birinin de sahipsiz kedi yavrularını besleyip büyütmesinden dolayı "Kedicik Babası" olarak anılan Ebu Hureyre olduğunu anlatan Osmanlı, "Ebu Hureyre nasıl 'kedilerin babası' olarak biliniyorsa, biz de Pir Esad'ı kedilerin sultanı olarak değerlendirebiliriz. Pisili Baba, hayvanlara ve özellikle kedisine duyduğu sevgiyle insanlığa mesaj veren bir tasavvuf büyüğümüz." diye konuştu.

Osmanlı, vakıfların da kuruluş felsefesinin "Yaratılanı sev Yaradan'dan ötürü" ifadesi temelinde değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

- Hikayesiyle Türkiye'nin dört bir yanından ziyaretçi ağırlıyor

Türbenin çevresindeki alanda pazarcılık yapan Duran Dağlı (55), hikayesiyle türbenin çok ilgi çektiğini ve Türkiye'nin dört bir yanından ziyaretçilerin geldiğini söyledi.

Dağlı, türbeyi ziyarete gelenlere, türbeyi bulamadıklarında yardımcı olduğunu ve hikayesini anlattığını belirterek, "Mesela geçtiğimiz günlerde Hatay'dan gelen arkadaşlar vardı. İnegöl'den, Malatya'dan, Kayseri'den gelenler var. Bu türbe güzel bir türbe, daha çok tanınmasında fayda var. Türbenin, hikayesiyle ziyaret edilip anlatılması gerekiyor." dedi.

Pazar esnafından Akgül Gözübüyük ise 15 yıldır haftada bir kez Allah rızası için türbeyi temizlediğini söyledi.

Türbenin yakınlarında köftecilik yapan Mevlüt Özdemir de "Türkiye'nin dört bir yerinden burayı görmek için çıkıp geliyorlar. İstanbul'dan, Ankara'dan, İzmir'den, Van'dan çok gelen var." diye konuştu.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.