Prof. Dr. Osman Müftüoğlu Hürriyet
Bu kanaate ben de katılıyorum. Usulünce uygulandıklarında ölü virüs ve vektör aşılarına oranla çok daha güçlü, etkili ve muhtemelen de uzun süreli bir bağışıklık sağladıkları fikri bende de var. Diğer taraftan bu aşılarla ilgili “şehir efsaneleri” de “tevatürler” de bir türlü bitmek bilmiyor.
Neyse ki ünlü tıp mecmuası “The New England Journal of Medicine”da yayımlanan yeni ve mühim bir araştırmanın sonuçları bu efsanelerin üzerine kocaman ve kalınca bir “çarpı” hatta net bir “çizgi” attı. Kısacası mRNA aşıları (BioNTech ve Moderna) ile ilgili şehir efsanelerinin de sonu nihayet geldi. İsrail’de mRNA aşısıyla aşılanan 885 bin kişiden elde edilen sonuçların net özeti şunlar...
ÖZET BİLGİ
MRNA AŞILARI: NE YAPIYOR NE YAPMIYOR
- BULGU 1: Araştırmada incelenen 885 bin aşılanan kişiden hiçbirinde PIHTILAŞMA sorunu görülmemiş. Kısacası bu aşı pıhtılaşmaya yol açmıyor. Aşılamadan önce ya da sonra kan sulandırıcı kullanmanın hiçbir anlamı yok.
- BULGU 2: Aşılananlarda LENF BEZİ ŞİŞMESİ olasılığı var ama bu olasılık çok çok düşük: 100 binde 78 civarında. Ayrıca şişen lenf bezleri de kısa bir süre sonra kendiliğinden küçülüyor.
- BULGU 3: Sık sık gündeme getirilen KALP KASI İLTİHABI meselesine gelince... Kalp kası iltihabı (miyokardit) aşılananlarda 100 binde 2.7 oranında görülmüş. Buna karşılık aşılanmayıp COVID-19 hastalığına yakalananlarda bu rakam 100 binde 11 olarak bulunmuş. Anlamı şu: mRNA aşıları miyokardit riskini 4 kat azaltıyor.
- BULGU 4: Sık gündeme getirilen bir başka kuşku, daha doğrusu şehir efsanesi de YÜZ FELCİ meselesi. Araştırma yüz felcinin aşılanan grup ile aşılanmayan grup arasında istatistiksel olarak ciddi bir anlam ifade edebilecek farklılık göstermediğini ortaya koyuyor.
ÖZETİ ŞUDUR
EFSANELER NEDEN BİTTİ
İSRAİL’de yapılan bu çalışma bugüne kadar yapılan en kapsamlı mRNA (BioNTech) aşısı takibi araştırmasıdır. Dünyanın en önemli, güvenilen, saygın tıp dergilerinden birinde yayımlanmıştır. Araştırmanın net sonucu da “asıl riskin aşı yaptırmakta değil, aşı yaptırmayıp COVID-19’a yakalanmakta” olduğunu net ve açık olarak göstermiştir.
İYİ BİLGİ
3’ÜNCÜ MRNA AŞISI YAPTIRMALI MI
ANLAŞILAN o ki 3. doz mRNA aşısı ilk 2 dozda sağlanan bağışıklığı daha da güçlendiriyor. BioNTech mRNA aşısını üreten ilaç şirketi 3. doza ilişkin yeni bir araştırmanın sonuçlarını açıkladı. O sonuçlara bakılırsa:
İYİ HABER 1: 3. doz aşı antikor üretimini 2. doza oranla 3 kattan daha fazla attırıyor.
İYİ HABER 2: 3. dozu yaptıran 60 yaş ve üstü kişilerde 3. doz vurulduktan 10 gün sonra enfeksiyona karşı korunma gücü 2. doza oranla 4 kat daha fazla oluyor.
BANA GÖRE
MEHMET CEYHAN HAKLI MI, HAKSIZ MI
ÖNCE şu bilginin altını açık ve güçlü bir şekilde çizmem lazım: Prof. Dr. Mehmet Ceyhan sadece enfeksiyon hastalıkları alanının değil, aşı bilimi (vaksinoloji) alanının da sadece ülkemizde değil dünya çapında saygı gören çok değerli bir biliminsanıdır. Mehmet Hoca’yla 40 yılı geçen bir bilimsel yol arkadaşlığımız ve dostluğumuz var. Birçok önemli kurum ve komisyonda birlikte çalıştık. Mehmet Hoca her daim bilimseldir. Nettir ve açıktır. Bir o kadar da şüphecidir. Ne var ki şüpheciliğin dozunu bazen kaçırdığı, kötümserlik noktasına taşıdığı da olur ki bence son derece normaldir ve bu özelliği ona ayrı bir güç vermektedir. Salgının başından bu yana çoğu konuyu onunla müzakere ettikten sonra köşemde sizinle paylaştım. Çoğu yanlış düşünceden onun uyarıları ile vazgeçtim. Ama yine de okulların açılması konusunda Mehmet Hoca’ya katıldığım ve katılmadığım noktalar var. O noktalar şunlar...
VARAN 1
MEHMET HOCA’YA KATILIYORUM ÇÜNKÜ...
MEHMET Hoca haklı! Salgını sadece aşıyla yavaşlatamayız. Okullarda sadece personeli, öğretmeni aşılamak yeterli güvenlik koşullarını sağlamaz. Delta varyantı gibi son derece bulaşıcı bir varyantla karşı karşıyayız. Çocuklarımızı korumak için hedef en az toplumun yüzde 80’ini aşılamak olmalı ama bu hedefe ulaşana kadar da okullarda “maske, fiziksel mesafe ve hijyen” önlemleri hassasiyetle uygulanmalıdır.
VARAN 2
MEHMET HOCA HAKSIZ ÇÜNKÜ...
MEHMET Hoca’nın “Aktif vakalar artıyor, önümüzdeki günlerde daha da artacak bu nedenle okullarda online eğitim devam etmelidir” şeklinde cümleleriyle özetlenebilecek düşüncesine ise kesinlikle katılmıyorum. Okullarda eğitim her ne olursa olsun derhal ve mutlaka başlamalıdır. Eğitimi aksatabilecek vaka artışı ve bulaş artışı konularının üzerinde ise ısrarla durulmalıdır. Ama eğitimi tümüyle durdurma şeklinde yanlış bir yola asla girilmemelidir.