Mübarek kurban bayramı dolayısıyla verilen tatilin son günlerinde çeşitli il ve ilçelerimizde aynı anda başladığı söylenen orman yangınları, ciğerlerimizi yakmış, vatansever tüm insanlarımızı derinden üzmüş, milli servetimizin yanarak kül olmasına sebep olmuştur.

Haber ajanslarından aldığımız bilgilere göre güzel yurdumuzun birçok noktasında orman yangını çıktığı ve bu yangınlardan bir kısmının söndürüldüğü ve bir kısmının da devam ettiği görülmektedir.

Devam eden yangınların da hızla söndürülmesini temenni ederken, yangınlar sebebiyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Cenabı Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Yangında telef olan hayvanlar için üzülüyor,  vahşi hayatın dengesini de bozan,  bu yangınlarla bir daha karşılaşmamak için yetkililerden gerekli tedbirleri acilen almalarını, ormanlık alanlarda yaşayan vatandaşlarımızın konuya duyarlı olmasını, tarlada anız yakılmasına son verilmesini, piknik alanlarında ateş yakılmamasını veya yakılan ateşlerin söndürüldüğünden emin olunmasını, doğaya cam kırığı gibi atıkların atılmamasını önemle istirham ediyoruz.

Yangınlar hepimizi üzerken, bir kısım iddialar ve eleştirilerinde kamuoyunda tartışıldığı halkımızın bilgisi dâhilindedir. 

Yıkıcı ve yapıcı olarak iki türlü eleştiri vardır. Bizler yapıcı ve yol gösterici eleştirinin gelecekte meydana gelebilecek birçok olumsuz olayı ortadan kaldıracağına inanıyoruz. Bu bağlamda orman yangınları hakkındaki sorulması gerekeni sormak ve yapıcı eleştirilerle de yol gösterici olmak istiyoruz.

Kıymetli vatandaşlarımız!

Orman yangınlarının çıkış sebeplerine baktığımızda çoğunun insan odaklı olduğunu görmekteyiz. Başlıca orman yangınlarının çıkış sebepleri şunlardır:  Anız yakılması, Piknik ateşleri, Elektrik nakil hatlarının tutuşturucu etkisi, Yıldırım düşmesi, Doğaya bırakılan cam ve benzeri malzemelerin tutuşturucu etkisi gibi sebepler sıralayabiliriz.

Sebepler, hepimizi üzen sonuçlar doğurmaktadır. Ancak son çıkan yangınların farklı bölgelerde aynı anda çıkması sabotaj iddialarını da güçlendirmekte ve halkımızın büyük bir kısmı da bu ihtimal üzerinde durmaktadır. Elbette konuya açıklık getirecek yetkili kurumlarımız bu konuyu araştıracak ve gerekli açıklamayı yapacaklardır.

Biz burada eleştirileri ve sorularımızı kamuoyu önünde soralım ve yol gösterici çözüm önerilerimizi sıralayalım.

1.  Yangın mevsimi için Tarım Orman Bakanlığınca gerekli hazırlık yapıldı mı?
2. Türk Hava Kurumunun uçak ve helikopterleri yangında kullanılıyor mu?
3. Türk Hava Kurumunun uçaklarının hangarda atıl vaziyette bulunduğu doğru mu?
4. Yangın söndürme uçak ve helikopterlerimiz var mı? Yoksa nasıl tedarik edilmektedir?
5. Yangında riskli bölgelerde gözetleme ve erken müdahale için İHA’lar kullanılıyor mu?

Yukarıdaki sorular elbette çoğaltılabilir; fakat bu kadarıyla iktifa edip, sorular bağlamında bazı bilgileri de verelim. Bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız ve ilgili Bakanımız tarafından yapılan açıklamalarda bizim yangın söndürme uçak ve helikopterimizin olmadığı anlaşılmaktadır. Orman Genel Müdürlüğümüz tarafından uçak ve helikopter kiralama yöntemiyle ihtiyaç giderilme yöntemine gidilmiştir. Kimden hangi şartlarla ne kadar bir fiyata tedarik sağlandığı kamuoyuna açıklanmalıdır.

Türk Hava Kurumunun yönetiminin 2003 yılından bu tarafa siyasi iktidar ile arasının limoni olduğu kamuoyunun bilgisindedir. Siyasi iktidar tarafından 2019 yılında Türk Hava Kurumunun yönetimine kayyum atanmıştır.  Kayyum Heyeti Başkanı Cenap AŞCI’nın verdiği demeçlere göre; Kurumun 1,5 milyar lirayı aşan bir borcu olduğu, borçlu olan bu kurumun mali yapısını düzeltmek için pilotların iş akitlerinin sonlandırıldığı, bazı uçak ve helikopter kiralamalarının iptal edildiği, hangarda atıl duran uçakların görev yapabilmesi için 4 milyon lira bakım ödeneğine ihtiyaç duyulduğu, Kurumun Tarım Orman Bakanlığınca açılan uçak ve helikopter kiralama ihalelerine ağır şartlar konulduğu için katılamadıklarını, bu durumun uzun bir zamandan beri devam ettiği için kurumun mali yapısı bozulduğu ve mevcut duruma gelindiğini söylemektedir.

Türk Hava Kurumu Kayyum Heyeti Başkanını mevcut hükümet atamıştır. Başkanın demeçlerinden; siyasi iktidarın bilinçli olarak Türk Hava Kurumunu ekonomik krize sürüklemede dolaylı etkisi olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum bir an önce açıklığa kavuşturulmalı kayyum heyeti başkanının açıklamaları ihbar kabul edilerek konu araştırılmalıdır.

Kıymetli hemşerilerimiz!

Orman yangınları şunu göstermiştir. Siyasi iktidar tarım ve ormancılık yönetiminde de başarısızdır. Türk Hava Kurumuna başkan olarak atadıkları bürokratın açıklamaları çok manidardır. Yanan bizim ormanlarımızdır; ancak Tarım orman politikasında karışık işler dönmekte ve bu bakanlık iyi yönetilememektedir.  Bu tespitler neticesinde yol gösterici çözüm önerilerimiz şunlardır.

1. Orman yangınlarında gözetleme ve erken müdahale için yangın mevsimlerinde İHA’lar sürekli kullanılmalıdır.
2. “Yerli savaş helikopteri yapabiliyorsak”  yerli söndürme helikopterini de yapıp kullanıma sunulması gerekir.
3. 2019 yılından bu tarafa kayyum tarafından yönetilen THK nın geriye dönük ve kayyum yönetiminde olan dönemleri incelenmeli ve kayyum heyeti başkanının iddiaları araştırılarak etik olmayan ilişkilere son verilmelidir.
4. Sabotaj ihtimali göz ardı edilmemeli yetkili kurumlar tarafından kamuoyu bu konuda tatmin edici bir bilgiyle aydınlatılmalıdır.

 

Kıymetli hemşerilerimiz!

Yukarıda orman yangınlarına ilişkin eleştiri ve çözüm önerilerimiz paylaşılmıştır. Maalesef ülkemiz iyi yönetilmemektedir. Bu durumu sizler zaten temel gıda malzemelerine, elektrik ve doğal gaza kısacası her şeye yapılan zamlardan zaten anlıyorsunuz. Yanan ormanlarımızın yanında, ceplerinizde de yangının devam ettiğini biliyorsunuz.

Değerli vatandaşlarımız!

Demokrasilerde çare tükenmez. Her sorunun mutlaka çözümü vardır. Biz 1969’dan bu yana Erbakan Hocamızın önderliğinde ve onun koymuş olduğu hedefler doğrultusunda çalışarak nice sorunları çözdük, yine çözeriz.

Yeter ki siz isteyin ve bize destek verin.

Allah’a emanet olunuz.

Saadet Partisi

Seydişehir İlçe Başkanlığı