Toplum olarak bazı sosyal olaylarda abartı ve gösterişi o kadar çok seviyoruz ki bu durumun izah edilir bir tarafı yok.

Bu konular, yapan kişinin sadece kendisini ilgilendiren konular olmadığı için olayın karşı tarafı ve toplumsal boyutu var.

Bu tür olaylar, toplum tarafından ses çıkarılmayıp kabullenilir gibi görünse de hiçte öyle olmadığını herkes biliyor.

Bu tür işleri çok abartanlar eğelendiğini ve eğlendirdiğini zannederken kendine ve topluma eziyet ediyorlar aslında...

İşin ilginç tarafı toplum sessiz kalınca iş o kadar abartılıyor ki çekilmez hale geliyor.

Mesela konvoy yapıyorsun, zaten şehrin trafiği normal olanı bile kaldırmıyor sen kalkıp yüzlerce araçla şehrin içinde konvoyla tur atıyorsun, olmadı. Yetmedi, büyük çekici türü araçları da işin içine kat bir kavşaktan başka bir kavşağa araç kuyruğu ses sınırlarını aşan korna sesleri v.s…

Düğünlerde oluşturulan konvoyların eziyet ve gösterişten başka bir şey olmadığına kalıbımı basarım. Benimle beraber herkes kalıbını basar basmasına ama is başa düşünce illa ki konvoy yine de yapılır. Âcizane desem ki "çevre yolunda konvoy yapalım" orasının durumu zaten belli.

Biz en iyisi konvoy yapacak güzergah belirleyelim veya konvoy yapacak yol yapalım, insanlar burada gönlünce konvoyu yapsın, kornasını doyuncaya kadar çalsın, yolu trafiğe kapatıp oynasın, ne yapmak istiyorsa yapsın.

Ama beyler şehir içinde bu işler olmuyor. Belki konvoy yapanlar eğleniyor gibi gözüküyor ama diğer sürüceler ve yayalar için olay hiçte eğlenceli değil, bunu bilesiniz.

 Evet bir yıldır bunaldık ama stresimiz, eğleneceğiz bu da doğru, doğru da bunu yaparken birilerini strese sokmayalım, bunaltmayalım..

….

Müzik, silah ve havai fişek...

Düğündür eğlencedir ama bunun bir kuralı kaidesi ve adresi olması lazım değil mi?

Şehrin ortasında onlarca apartmanın içinde çok yüksek sesle müzik çalarak düğün yapmak, eğlenmek belki düğün nişan sahipleri için eğlenceli olabilir. Buna içinden gelmese de aparman komşun rıza gösterebilir ama iki blok üç sokak ötedeki insanlar için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Olsa bile bunun içinde hastası var yaşlısı var bebeği var işten gelen işe gidecek olan var vs...

O zaman, bu tür yüksek sesle müzikli düğünler şehrin dışında olması lazım değil mi?

Mesela Kuğulu Park bir tane değil birkaç tane alanın düğün yapılacak şekilde dizayn edilip insanların hizmetine sunulabilir.

Düğün sahipleri veya müzisyenler bilmem kaç bom da ne çalacaklarsa o kadar çalsınlar.

Ne kadar havai fişek atacaksa atsınlar. Bu işler mahalle arasında olmuyor.

 

Düğünde ateşli silah kullanmanın ise hiç bir şekilde izah edilir ve kabullenilir tarafı yoktur ..

Yasak olmasına rağmen hala bu işlere tevessül eden magandalar var. Bu işlerin cezası ağır olmalı.

…

Şehirler trafiği kaldıramaz oldu artık..

Son dokuz günlük bayram tatilinde gördük ki ülkenin bir yerinden başka bir yerine giden araç sayısı o kadar çok olduğu için trafiği ne yollar ne şehirlerin kaldıramadı. Bayramın ikinci günü Konya-Antalya yolu Seydişehir girişi eğer trafik ekipleri trafik ışıklarını bay pas edip akışa yön vermeselerdi, konvoy inanın Konya'yı bulacak şekilde uzayacaktı.

Şehir Merkezindeki durum ise daha bir felaket…

…

Dokuz günlük tatilde doğa ile buluşanlar tüm atıklarını doğada bırakarak eve dönenler, keşke atıklarınızı getirip uygun çöplüklere atsaydınız…

 

Sonuç: Geleceğin en büyük sorunları; "trafik", "temiz su" ve "çevre" olmaya devam ediyor.