Enerji dönüşümünde ihtiyaç duyulan ekipmanın imalatında ve batarya teknolojilerinde kullanılan kobalt ve nadir elementlerin üretimi geçen yılın sonunda arttı, lityum, doğal grafit gibi minerallerin üretimi ise azaldı.
AA muhabirinin, Londra merkezli petrol ve doğal gaz şirketi bp'nin 2021 Dünya Enerji İstatistik Görünümü Raporu'ndan yaptığı derlemeye göre, lityum, kobalt ve grafit gibi madenler, sıfır karbonlu enerji sistemlerinin oluşturulmasında gerekli olan ekipman üretiminde büyük rol oynayacak.
Paris Anlaşması çerçevesinde küresel sıcaklık artışını 1,5 ila 2 dereceyle sınırlandırma hedefini karşılayan senaryolara göre, yeşil dönüşümün önemli bileşenlerinden biri de elektrik sistemlerindeki dönüşüm olacak.
Dönüşümde ihtiyaç duyulan teknolojilerin geliştirilmesi ve üretilmesinde madenlerin önemi artacak. Temiz enerji teknolojilerinin toplam dünya maden talebi içindeki payının gelecek 20 yılda nadir toprak elementleri için yüzde 40'ın üzerine, kobalt için yüzde 60-70'e ve lityum için yüzde 90 seviyelerine kadar çıkması bekleniyor.
Ayrıca, elektrikli araç ve batarya depolama teknolojilerinde kullanılan lityumun 2040 yılına kadar paslanmaz çelik üretiminde de kullanılacağı tahmin ediliyor.
Kobalt, pil ve batarya üretiminde, elektrikli arabalarda, nükleer santrallerde, ağır sanayinde, roketlerin üretiminde kullanılıyor. Bu maden ayrıca cam ve metal birleştirmelerinde, jet motoru gaz türbinleri üretiminde ve veri saklama teknolojilerinde de değerlendiriliyor.
Ülkelerin emisyonları azaltma çabaları arttıkça, enerji sistemlerinin dayanıklı ve güvenli kalmasını sağlamaya yönelik çabalarda da artış gözlenecek.
Rapora göre, küresel anlamda enerji dönüşümünde ihtiyaç duyulan ekipmanın imalatında ve batarya teknolojilerinde kullanılan kobalt ve nadir toprak elementlerinin üretimi geçen yılın sonunda arttı, lityum, doğal grafit gibi minerallerin üretimi ise azaldı.
Dünyadaki rezervler
Enerji dönüşümü için ekipman üretiminde, batarya teknolojilerinde, elektrolizle kaplama işlemlerinde kullanılan kobalt, rezerv bakımından dünyada en çok Orta Afrika ülkelerinden Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde bulunuyor. Demokratik Kongo Cumhuriyeti, 3 milyon 600 bin tonla dünya kobalt rezervinin yüzde 52'sine sahip. Bu ülkeyi 1 milyon 400 bin ton rezervle Avustralya, 500 bin tonla Küba ve 270 bin ton rezervle Zambiya izliyor.
Geçen yıl dünyada toplam 127 bin 500 ton kobalt üretimi yapıldı. En çok kobalt üretimini 85 bin 900 tonla Demokratik Kongo Cumhuriyeti gerçekleştirdi. Bu ülkeyi 6 bin 300 tonla Rusya, 5 bin 700 tonla Avustralya izledi.
Kobalt, ağır sanayi üretimi ve yeni teknolojilerin gelişiminde öne çıkan ABD, Çin ve AB arasında kaynakların kontrolü için son yıllarda hızlanan bir çekişmenin de merkezinde bulunuyor.
Özellikle batarya teknolojileri konusunda büyük yatırımlar gerçekleştiren bu ülkeler, geleceğin enerji devrimi olarak nitelenen bu alanda kaynak sıkıntısı yaşamak istemiyor.
Diğer yandan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin Ruanda, Uganda ve Burundi sınırındaki doğu bölgeleri 20 yıldır altın ve kobalt gibi yer altı kaynaklarının ve zengin rezervlerin kontrolünü sağlamaya çalışan silahlı grupların saldırı ve çatışmalarına sahne oluyor.
Nadir toprak elementlerinin az miktarda kullanımı, ürünün kalitesini önemli ölçüde yükseltiyor.
Dünya genelinde bu elementlerin rezerv bakımından en fazla bulunduğu ülke yüzde 35,4 payla Çin. Çin'i yüzde 16,9 payla Brezilya ve yüzde 16,6 payla Rusya takip ediyor.
Geçen yılın sonunda toplam 267 bin 700 ton nadir toprak madeni üretimi gerçekleştirildi. Üretimde en büyük pay 140 bin tonla Çin'in oldu. Bu ülkeyi 41 bin 400 tonla Avustralya, 38 bin tonla ABD izledi.
Lityum ve doğal grafit üretiminde düşüş
Rapora göre, geçen yılın sonunda küresel lityum üretimi yüzde 4,6 azalışla 86 bin 300 ton oldu. En yüksek üretim 40 bin tonla Avustralya'da gerçekleşti. İkinci sırada 20 bin 600 tonla Şili, üçüncü sırada 14 bin tonla Çin yer aldı.
Şili yüzde 48,5 ile dünyanın en yüksek lityum rezervine sahip ülkesi. Bu ülkeyi yüzde 24,8 ile Avustralya, yüzde 10 ile Arjantin izliyor.
Doğal grafit rezervinde Türkiye yüzde 25,8 payla lider konumda bulunuyor. Rezerv bakımından Türkiye'yi yüzde 20,9 payla Çin, yüzde 20 payla Brezilya izliyor.
Üretimde geçen yıl 650 bin tonla Çin lider konumda bulunurken, ikinci sırada 95 bin tonla Brezilya, üçüncü sırada 34 bin tonla Hindistan bulunuyor.
Doğal grafit rezervinde lider konumda bulunan Türkiye ise geçen yıl 10 bin ton üretim gerçekleştirdi.