- "Şu an itibarıyla sadece tek doz aşı olanların iki doza tamamlanması bile 30 milyon vatandaşımızın aşı olması anlamına gelir ki bu da iyi bir noktaya gittiğimizin en önemli göstergelerinden. 50 milyon vatandaşımızın bilfiil aşılı olduğunu gördüğümüz gün, kendimizi rahat hissettiğimiz gündür"
- "Ay sonuna kadar 18 yaş üzeri her birey için, her yerde, istediği aşıya erişim imkanı olacak. Bu çok önemli bir gelişme"
- "Aşılamayla virüs bulaşsa bile kişinin hastalanma, ağır hasta olma ihtimali çok düşük olacak. Vefat ihtimali çok daha azalacak. Ayrıca kişi enfekte olsa dahi hastalığın ağırlığı düşük olacağı için çevreye virüs saçılımı da daha az olacak. Bu da bulaşı azaltacak"
- "İki doz aşısını olan vatandaşlar, çevrelerinde aşısız kimse yoksa, açık alandalarsa aralarında en az 2 metre fiziksel mesafe bırakmak kaydıyla maskesiz bir şekilde oturup sohbet edebilirler"
ANKARA (AA) - BURCU ÇALIK GÖÇÜMLÜ/AYBÜKE İNAL KAMACI - Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, aşılamada iyi bir noktaya doğru gidildiğine işaret ederek, "50 milyon vatandaşımızın bilfiil aşılı olduğunu gördüğümüz gün, kendimizi rahat hissettiğimiz gündür." dedi.
Prof. Dr. İlhan, Türkiye'de Kovid-19'a karşı toplumsal bağışıklığın sağlanması hedefiyle yürütülen aşılama çalışmaları ve 1 Temmuz'dan itibaren atılacak yeni normalleşme adımları hakkında, AA muhabirine açıklamada bulundu.
Mustafa Necmi İlhan, dün itibarıyla 14,5 milyondan fazla kişinin iki doz, 29 milyondan fazla kişinin de tek doz aşısını olduğunu anımsatarak, vaka sayılarında da yaklaşık 15-20 gündür, 5-6 bin bandında ilerlendiğine dikkati çekti.
Türkiye'nin aşılama hedefinin, 50 milyonu geçmek yönünde olduğunu belirten İlhan, "Bu açıdan aşılamada iyi bir noktaya doğru gidiyoruz. Yeni dönemde salgınla mücadelemiz, bireysel önlemler ve hızlı aşılama ile ilerleyecek." diye konuştu.
- İki doz aşısını olanlar açık havada, mesafe kuralına uyarak maskesiz oturabilir
"Maske takmaya devam edecek miyiz?" sorusunu sıklıkla aldıklarını kaydeden İlhan, şu değerlendirmede bulundu:
"İki doz aşısını olan vatandaşlar, çevrelerinde aşısız kimse yoksa, açık alandalarsa, aralarında en az 2 metre fiziksel mesafe bırakmak kaydıyla elbette maskesiz bir şekilde oturup sohbet edebilirler. Buna parklarda, bahçelerde, kırsal bölgelerde zaten şahit oluyoruz. Açık havada maskesiz bir şekilde aşılı vatandaşımız yürüyüşünü yapabilir ancak postane, banka, alışveriş merkezi, sinema salonu gibi kalabalık yerlere girdiğinde maskesini takması gerekecek."
- "Temiz hava Kovid-19 bulaşma ihtimalini kesin olarak azaltıyor"
Güney Kore, Japonya gibi ülkelerde insanların hastalıklar ve hava kirliliğine karşı bilinçlendiğine, gereken tüm durumlarda maske takmayı alışkanlık haline getirdiğine işaret eden Prof. Dr. İlhan, Türkiye'de de böyle bir bilincin oluşmasının önemli olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. İlhan, ortamları sık havalandırmanın, bireysel temizliğin, el hijyenine dikkat etmenin önemini koruduğunun altını çizerek, "Toplu taşımada açık camla seyahat ediliyorsa, iş yerinde, restoranlarda açık camla oturuluyorsa, yani dışarıdan temiz hava alınıyorsa, Kovid-19 bulaşma ihtimali kesin olarak azalıyor. Burada temiz hava önemli, klimadan bahsetmiyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Ay sonuna kadar 18 yaş üzeri her birey için istediği aşıya erişim imkanı olacak"
Aşılamada yaş oranının 25'e indiğini anımsatan İlhan, "Ay sonuna kadar 18 yaş üzeri her birey için her yerde, istediği aşıya erişim imkanı olacak. Bu çok önemli bir gelişme." dedi.
Prof. Dr. İlhan, şu an sırası gelen tüm vatandaşların bir an önce aşısını olması, fiziksel mesafe ve kişisel hijyen önlemlerine dikkat etmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Şu an itibarıyla sadece tek doz aşı olanların iki doza tamamlanması bile 30 milyon vatandaşımızın aşı olması anlamına gelir ki bu da iyi bir noktaya gittiğimizin en önemli göstergelerinden. 50 milyon vatandaşımızın bilfiil aşılı olduğunu gördüğümüz gün, kendimizi rahat hissettiğimiz gündür." açıklamasında bulundu.
- Aşılama sayesinde virüs saçılımı ve bulaş azalacak
İlhan, tüm bu olumlu tabloya rağmen, dünyada Kovid-19 salgını bitmeden, Türkiye gibi dünyanın tam merkezinde olan, iş insanlarının çok seyahat ettiği ve hareketliliğin fazla olduğu bir ülkede salgının bitmesinin çok mümkün olmadığının altını çizdi.
Aşılama ne kadar artarsa, salgınla mücadelede o kadar avantaj sağlanabileceğini vurgulayan İlhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aşılama sayesinde virüs bulaşsa bile kişinin hastalanma, ağır hasta olma ihtimali çok düşük olacak. Vefat ihtimali çok daha azalacak. Ayrıca kişi, enfekte olsa dahi hastalığın ağırlığı düşük olacağı için çevreye virüs saçılımı da daha az olacak. Bu da bulaşı azaltacak.
Örneğin, ben aşılıyken bu hastalığı geçiriyorum, yanımdaki kişi de aşılı, o zaman ben hafif geçirdiğim için yanımdaki belki hiç hastalık geçirmeyebilir. Bu şekilde çevremdeki aşılanan kişi sayısı arttıkça, hastalık da bulaşacak kimse bulamadığı için kaybolacak."
- "Vakalarda tedrici artış yaşanıp yaşanmadığının takibi önemli"
Sokağa çıkma kısıtlamalarının 1 Temmuz'dan itibaren kalkmasıyla vaka sayılarında da artış yaşanabileceğini dile getiren İlhan, ama bunun hangi oranda ve ne kadar sürede olacağının dikkate alınması gerektiğini aktardı.
Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, "Kısıtlamaların kalkmasının ardından vakalarda tedrici bir artış yaşanıp yaşanmadığının ve sebeplerinin takip edilmesi önem taşıyor. Sınırlı bir bölgede mi kalıyor, düğün, cenaze gibi bir sebebi mi var, yoksa ülke genelinde mutant virüsten kaynaklı bir artış mı var, ona göre devletimiz de gerekli değerlendirmeleri yapar." diye konuştu.
Mücadelede iyi bir noktada olunmasına rağmen tehlikenin henüz geçmediğini anlatan İlhan, vatandaşların bireysel tedbirlerden taviz vermemesi gerektiğini kaydetti.