Saygıdeğer Seydişehir halkı ve cefakâr kadınlarımız;
“8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kadınların yüzyıllardır verdikleri evrensel eşitlik ve özgürlük mücadelesinin önemli bir kazanımıdır. Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 8 Mart 1857 tarihinde ABD’de 120 tekstil işçisi kadının haklarını ararken hayatlarını kaybetmesinin ardından bütün dünyada önemli bir sembole dönüşmüştür.
Ne mutlu bize ki, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk kadın erkek eşitliğinin yaşamın bütün alanlarında kusursuz olarak hayata geçirilmesini savunuyordu. Kurucu Genel Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleri hala daha bütün canlılığıyla geçerliliğini korumaktadır: “Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!”
Şunu herkes iyi bilmelidir ki; Türkiye Cumhuriyeti’ni tekrar aydınlık günlere kadınlar ulaştıracaktır.
8 Mart, emekçi kadınlarımızla dayanışma içerisinde olduğumuz önemli bir gündür,
8 Mart, adaletsizliğe karşı direnişin günüdür,
8 Mart kadının toplumda var olduğunu haykırma günüdür.
Ne yazık ki, hala ülkemizde ve dünyada milyonlarca kadın şiddete maruz kalmakta, açlık ve yoksulluk içinde yaşamını sürdürmektedir. Kadınlar hala toplum içinde var olma mücadelesi vermektedir. Kadınlar, hala dünyanın her yerinde seslerini duyurabilmek, eşit yurttaşlar olabilmek için büyük bedeller ödemektedir. Her gün onlarca kadın sokakta, işyerlerinde ve ailede şiddete maruz kalmaktadır. Kadın cinayetleri ise vicdanlarımızın kara lekesi ve ülkemizin yüz karası olarak karşımızda durmaktadır. Türkiye’de her 10 kadından sadece 3’ü iş hayatın da iken yarısı kayıt dışı çalıştırılıyor. Her 10 kadından 2’si yoksul ve her 10 kadından 3’ü 18 yaş altında evlendiriliyor.
Ülkemizde; Tek adam rejiminin yürüttüğü ayrıştırma ve baskı politikalarından en çok da kadınlarımız nasibini almaktadır. Sistemli olarak yürütülen “Kadın Düşmanı” politikalar, kadının sosyal ve iş hayatından uzaklaştırma çabaları, kadına yönelik şiddetin dozunu her geçen gün daha da artmasına sebep olmaktadır. Kadınlarımızın en büyük güvencesi olan İstanbul sözleşmesi hükümet eli ve teşviki ile yok edilmeye çalışılmaktadır. Bundan güç alan zorbalar kadına karşı daha da küstahlaşmakta ve şiddetini artırmaktadır.
İşte bu nedenle, 8 Mart Direnişin sesidir! Adalet, eşitlik ve özgür bir gelecek hayalimiz ancak kadınların güç birliği ve direnişi ile sağlanacaktır. Toplumun öncüsü olan kadınlarımız, bütün yaşadığı olumsuzluklara karşı çıkarak Türkiye'yi, tekrar yaşanabilir bir ülke haline getirmeyi başaracaklardır. Cumhuriyetimizin kuruluşu ve yaşatılması için mücadele veren, bu uğurda şehit ve gazi yiğitlerimizi yüreğinde en çok hisseden kadınlarımızı da saygı ve minnetle anıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; Kadınlarını Geri Bırakan Toplumlar Geride Kalmaya Mahkûmdur.
Özgür, demokratik ve aydınlık bir Türkiye hayaliyle tüm emekçi kadınlarımızın Kadınlar Gününü kutluyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi
Kadın Kolları Başkanı İlçe Başkanı
Şerife Çobanoğlu Orhan Özel