Tarihci Ercan  Arslan  Seydişehirli  Ekiketsiz  Avukat Şükrü Arıkanı yazdı.

Şükrü Arıkan 1927 yılında Seydişehir’de doğdu. İlkokul sonrasıOrtaokulu Şarkikaraağaç’ta tamamladı.Kitabının basıldığı yıllarda Seydişehir İlçe Halk Kütüphanesi memuru idi. Akçalar’lıAğalar Sülalesinden Hüseyin Ağa ile Durdu Hanım’ınaltı çocuğundan ikincisidir (Mustafa Faik, Mehmet Şükrü, Ahmet, Hayrünnisa, Fahrünnisa, Pertev). “Etiketsiz Avukat” isimli kitabı 1963 yılında Ankara’da Kardeş Matbaasında basıldı. Kitabının önsözünde eseri nasıl kaleme aldığını Arıkan şöyle anlatmakta: “ Hukukumun zayiinden mebâhis, hayati bir mesele için müracaat ettiğim hukukçuya, mağduriyetimin sonsuzluğu sebebiyle, talep edilen istişare ücretini ödeyemedim ve dolayısıyla yarı softa akıl hocalarının rehberliği ile kafam, gövdem üzerinde büsbütün yük olmuştu. Zira benim talebeliğim üstümdeki pırpıt elbise kimsenin vicdanını merhamete sevk etmiyor, bilakis ilerde elime geçmesi muhtemel ufak tefek ganimetlerden kendilerine pay çıkarmak için uğraşan leş kargaları…ah, bu cemiyette ne kadar kansız vicdanı çürümüş mahluk varmış. Yeter ki elindekini kaptırmaya gör. Hukuk ahirete kalmış. İşte benim de üç kuruşumu daima elimden çırptılar.

Hikaye uzun…Bir gün komşum arzuhalciden derdimi anlatmaktan çekinerek, işimle ilgili bir arzuhal örneğini vermesini, ona göre kendi elimle yazıp mahkemeye müracaat edeceğimi söylemiştim ki- o zamanki düşünceme göre- bir arzuhalci kendi yazmazsa az bir ücretle örneğini verir kanaati vardı. Bizim komşu arzuhalci, bana bir müddet dikkatli baktıktan sonra, oturduğu yazıhaneyi titretir şekilde uzun bir kahkaha attı. Ben ise kıpkırmızı kalmış, mahcubiyetimden ne yapacağımı şaşırmış, eğile büküle yaptığım hatanın ne olduğunu merak ediyordum. Kahkahanın arkasından gök gürlemesine benzer garip bir ses değişikliğiyle öksürüğünü tamamladıktan sonra ağzına dolan balgamları masası dibine yuvarlamış ve kahvesinden bir fırt çekerek yüzüme: “Hay komşum, senin bu işleri becermen için kırk dağar ekmek daha yemen lazım!” diyerek beni başından savmıştı. Düşünüyordum: Komşumun tahsili yoktu. Herkesten işittiğime göre birkaç sene avukat yanında kapıcılık yapmış. Yazıyı da orada bellemişti. Zır cahil kütük gibi bir adamdı. Benim tahsilim arzuhalcininkinden çok üstündü. Ben niçin bu işleri beceremezdim. İşte ilk kamçıyı arzuhalcide yemiştim.Sosyal ilimde hukuka karşı merakım artmıştı.Heyhat…Hukuk tahsilini becerip bir etiket alamadım. Onun içindir ki bu naçiz eserime “Etiketsiz Avukat” ismini verdim. Cemiyetimizde yukarda arz ettiğim benim eski durumumda olanların sayısı pek de az değildir düşüncesiyle bunlara ufacık da olsun namütenahi satıhta uzayan hukuk ilminden kırptığım, kırıntı ansiklopedik bir bilgiyle yararlı olabilirsem kendimi bahtiyar sayacağım… 15 Ocak 1963 Seydişehir.

 Eserde, Hukuk Mahkemelerine müracaata ait istida (dilekçe) numuneleri ve arada teati eden hukuki muameleler, davada vazife, salahiyet, ehliyet, husumet tabloları, Tapu sicillerinde zuhur eden ilmühaber, dilekçe, beyanname örnekleri, Adi şirket ortaklık mukavelesi örneği, Kat mülkiyetine ait mukavele örneği, senet numuneleri, Temyiz talebi ve içtihat kararları ile ilgili evrak numuneleri metin olarak vatandaşların istifadesine sunulmuştur.Şükrü Arıkan,vatandaşlarca talep edilen arzuhalleri Consul marka daktilosu ile yazmıştır. Bu daktilo günümüzde Bahaddin Paslı Arşivinde bulunmaktadır.

Arıkan Kütüphane memurluğunun ve arzuhalciliğin dışında, Ankara’da Sivil Savunmada bir müddet çalıştı. Seydişehir Ziraat Odası’nın kuruluşunda görev aldı. Güven Partisi İlçe Başkanlığı yaptı. Hükümet Konağından PTT’ye inen cadde üzerinde bir dönem Ahmet ve Pertev Arıkan ile yazlık sinema işletmeciliği de yapmıştır. BuSinemada Bahaddin Paslı film öncesinde saz çalar türkü söyler ve günün filminin reklamını sunardı.

Etiketsiz Avukat Şükrü Arıkan, küçük bir Orta Anadolu kenti olan Seydişehir’de o günün koşullarında eser kaleme alan birkaç müstesna isimden birisidir.Kendisi 1997 yılında Seydişehir’de vefat etmiştir. Akyol mezarlığında medfundur

(Kaynak: Oğlu Prof.Dr. Hüseyin Arıkan ve Şair yazar Bahaddin Paslı ile 24.02.2021 tarihli görüşme)