- Nakkaş Ahmet Bozkurt Savanç:
- "İçimde tespihe beslediğim duygu olmasa, aşk olmasa, tespihle meşk edemezsem zaten bu sanatı icra edemem. Bu işte en önemli şey sabırdır. Bazı tespihlerim altı ayda, bazıları bir ayda, bazıları da bir hafta da bitiyor"
- "Ben tespihlerimi yaparken, onları ailem, evladım gibi seviyorum. Bazen tespihim teslimat aşamasına gelince içime bir hüzün çöküyor. Bu da gidiyor diye üzülüyorum. Aslında bitmesini de istemiyorum. Ayrılırken sanki bir İslam kültürünün yanında birçok inancın da önemli bir parçası olan tespih, Konya'da nakkaş Ahmet Bozkurt Savanç'ın hünerli ellerinde sanat eserine dönüşüyor.
Sanatını, Meram ilçesindeki küçük atölyesinde icra eden 28 yaşındaki Savanç, yaptığı birbirinden farklı nakışlı tespihleri meraklılarının beğenisine sunuyor.
İşlediği tespihlerle koleksiyonları süsleyen Savanç, çoğunluğu yurt dışından gelen taleplere yetişmekte güçlük çekiyor.
Evinin de bir odasını atölyeye çeviren Savanç'ın gecesini gündüzüne katarak ortaya çıkardığı eseler, nakşedilen motifin yoğunluğu, kullanılan malzeme ve değerli taşlara göre servete dönüşebiliyor.
Çocukluğundan beri ilgi duyduğu tespihlere, fiyatlarından dolayı sahip olamayınca, yapmaya heves eden Ahmet Bozkurt Savanç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yardım istediği ustaların sanatı öğretmek istememesi üzerine evinde deneme yanılma yoluyla öğrenmeye çalıştığını söyledi.
En zor zamanında borçla aldığı nakış makinesiyle çalışmaya başladığını ve bu süreçte tek destekçisinin eşi olduğunu belirten Savanç, iki yılda yeterli seviyeye ulaştığını düşündükten sonra müşterilerine açıldığını anlattı.
- "Tespihle meşk edemezsem sanatımı icra edemem"
Bazen müşterinin, çoğu zaman ise kendi hayal ettiği motifleri tespihlere bezeyen Savanç, benzersiz işlemeler yapmaya gayret ettiğini dile getirdi.
Sanatına aşkla bağlı olduğunu vurgulayan Savanç, "İçimde tespihe beslediğim duygu olmasa, aşk olmasa, tespihle meşk edemezsem zaten bu sanatı icra edemem. Bu işte en önemli şey sabırdır. Bazı tespihlerim altı ayda, bazıları bir ayda, bazıları da bir hafta da bitiyor." diye konuştu.
- "Yaptığım tespihlerden ayrılırken hüzünleniyorum"
Savanç, sürekli kendine özgü yeni motifler çıkarmaya çalıştığını ancak hayal gücünün tıkandığı zamanlarda Selçuklu ve Osmanlı motiflerinden de esinlendiğine değindi.
Nakşettiği tespihlerle arasında duygusal bağ oluştuğunu ifade eden Savanç, "Ben tespihlerimi yaparken, onları ailem, evladım gibi seviyorum. Bazen tespihim teslimat aşamasına gelince içime bir hüzün çöküyor. Bu da gidiyor diye üzülüyorum. Aslında bitmesini de istemiyorum. Ayrılırken sanki bir parçam kopuyormuş gibi oluyor." dedi.
Yaptığı tespihlerin büyük kısmını yurt dışına gönderdiğini kaydeden Savanç, "Tespihlerimi genelde gelir düzeyi yüksek kişiler sahipleniyor. Çoğu yurt dışına gidiyor. Dubai, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Hollanda ve birçok Avrupa ülkesine sürekli gönderiyoruz." ifadelerini kullandı.
- "İşçiliğine göre tespihler 200 bin lirayı bulabiliyor"
Tespihin maddi ve manevi değerinin motif yoğunluğuna göre verilen emekle doğru orantılı olduğuna dikkati çeken Sevinç, şöyle devam etti:
"Bazı işler özel oluyor. Yakut, zümrüt, kök yakut, pırlanta döşediğimiz ürünlerimiz var. Bunlar çok daha fazla itina istiyor. Bugün komple nakış işçiliği yaptığımız bir tespih 8 bin lirayı bulabiliyor ama 'çok özel bir tasarım olsun, dünyada bir ilk olsun, yeni bir tasarım düşünelim' dediğimiz zaman bunların değerleri çok daha yüksek olabiliyor. Üzerinde kullanacağımız değerli taşlara göre 100-200 bin liraya kadar çıkabiliyor."