banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

Tarım Bakanlığı kuraklıkla mücadele kapsamında 10 il ve 45 ilçeyi mercek altına aldı

Tarım Bakanlığı kuraklıkla mücadele kapsamında 10 il ve 45 ilçeyi mercek altına aldı. Buradaki, yeraltı sularının yetersiz olduğu havzaları tespit etti. Çiftçi, kurak alanlarda az su gerektiren ürünlere yönlendirilecek. 

15 Aralık 2020
Tarım Bakanlığı kuraklıkla mücadele kapsamında 10 il ve 45 ilçeyi mercek altına aldı

Küresel iklim değişikliği nedeniyle dünyada boy gösteren kuraklık, gıda sorununu da beraberinde getiriyor. Türkiye'de kuraklıkla mücadele için eylem planı hazırlayan Tarım ve Orman Bakanlığı, değişen şartlara uygun ürün deseninin belirlenmesi ve kuraklığa dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesine yönelik çalışmalarına da hız verdi. Bu kapsamda yeni destek ödemesinden nadas düzenlemesine kadar birçok adım atılacak.

Bakanlıktan alınan bilgilere göre, Türkiye'de yeraltı sularının tarımsal açıdan yetersiz olduğu havzalar, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ölçümler, analizler ve saha ziyaretleri neticesinde belirlendi. Bu kapsamda 10 il ve 45 ilçede, yeraltı sularının yetersiz olduğu havzalar tespit edildi.

İLAVE 50 DESTEK ÖDEMESİ

Tarım Bakanlığı yetkilileri, su kısıtının olduğu havzalarda, su tüketimi az olan ürünlerin ekimini sağlayacak tedbirlerin alındığını belirterek, "Bu havzalarda su tüketimi daha az olan mercimek, nohut yetiştiren çiftçilere ilave yüzde 50 fark ödemesi, fiğ, macar fiği, burçak ile mürdümük eken çiftçilere ise ilave yüzde 50 yem bitkileri üretim desteği yapıldı. Damla sulama yapmayan mısır üreticilerine ise 'Fark Ödemesi' desteği sağlanmadı" dedi.

NADAS DEĞERLENDİRİLİYOR

2018'den itibaren 'Nadas Alanlarının Değerlendirilmesi Projesi'ni hayata geçiren Tarım Bakanlığı, nadasa bırakılan alanlarda az su tüketen ürünleri yetiştirirken boş bırakılmış olan arazileri de tarımsal üretime dahil etti. Bu yıl, gıda arz güvenliğini temin etmek amacıyla, tarım takviminin elverdiği 24 ilde 'Yazlık Ekiliş Programı'nın hayata geçirildiğini aktaran bakanlık yetkilileri, şu bilgileri verdi: "Üreticilerimiz tarafından ekiliş programına alınmayarak boş bırakılan arazilerde ekim yapılması sağlandı. 2020'de pilot uygulanmaya başlayan bu proje, 2021'de ülke genelinde yaygınlaştırılacak. Uygulamada, ürünlerin ekolojilerine uygun sahalarda yetiştirilmesini sağlamak, nadas alanlarını tarımsal üretime kazandırırken az su tüketen ürünlerin tercih edilmesini teşvik etmek, su kısıtının bulunduğu alanlara daha az su tüketen ürünlerin yetiştirilmesi bilincini oluşturmak hedefleniyor."

İKLİME GÖRE ÜRÜN DESENI ÇIKARTILACAK

TARIM Bakanlığı, iklim değişikliği nedeni ile bitkisel üretimde yaşanan sorunlara karşı gerekli önlem ve tedbirlerin belirlenmesi, ürün deseni, destekleme politikaları, gübre tüketimi ve tohum-fidan kullanımına yönelik stratejilerin oluşturulması amacıyla 'Bitkisel Üretim Sektöründe İklim Değişikliğinin Etkisi ve Değerlendirilmesi Bölge Toplantılarına' başladı. Bu toplantılarda, iklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki etkilerini mikro havzalar bazında belirleyerek, en uygun bitki türü tespit edilirken, gübreleme ve sulama yöntemi planlanacak. 

2020'DE HUBUBAT ÜRETIMI YÜZDE 8 ARTTI

TÜRKİYE'DE 2020 yılında 20.5 milyon ton buğday, 8.3 milyon ton arpa, 6.5 milyon ton mısır, 980 bin ton çeltik başta olmak üzere toplam 37.2 milyon ton hububat üretimi gerçekleşti. Bakanlık yetkilileri, "6.5 milyon ton mısır üretimi ile Cumhuriyet tarihinin üretim rekoruna ulaşıldı.

Hasat öncesi alım fiyatlarının açıklanması, destek miktarının artırılması ve buğdaya yapılan pozitif ayrımcılık politikaları neticesinde de buğday üretiminde geçen yıla göre yüzde 8 arttı. Hububat üretiminde ise bu artış yine yüzde 8 oldu. Buğday üretimi ihtiyacı karşılayacak seviyede" dedi.

banner205

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.