أمر على الديار ديار ليلى
أقبل ذالجدارا وذالجدارا
وما حب الديار شغفن قلبى
ولكن حب من سكن الديارا
Emurru alâ ddiyâri diyarı Leylâ,ukabbilu zel cidâra ve zel cidârâ, ve mâ hubbu ddiyâri şeğefne kalbi,ve lekin hubbu men sekene ddiyârâ
Leylânın (Sevgilinin) oturup bir müddet kaldığı yerlere
uğruyorum,(derin bir âh çekerek sevgiliyi hatırlıyor ve sevgilinin yaslanıp oturduğu duvarlardan)bir bu duvarı bir şu duvarı öpüyorum. Aslında benim kalbimi
sevgisiyle esir alan bu duvarlar değil,(bir
müddet,bu yerde,bu duvarların dibinde)bu diyarda yaşamış olan Leylâdır(sevgilidir).
Aşk,sevgi, özlem,hicran,
vuslat ve firkat gönül yarası hususlardır, bunları veya bunların bir kısmını yaşayan
bunların ne demek olduğunu daha iyi bilir.
متى يا كرام الحي عيني تراكم
واسمع من تلك الديار نداكم
امر على الابواب من غير حاجة
لعلي اراكم او ارى من يراكم
Mete yê kiram el hayyi aynî terâkumû,ve esmaû min tilke ddiyâri nidêkümû, emurru alal ebvêbi min ğayri hacetin
leallî erâkum ev era men yerâkumû.
Ey mahallenin yörenin mıntıkanın ölüp giden kıymetli ve kerim insanları! Bir daha sizleri nasıl görebilirim, yıllarca mesken edindiğiniz ve oturup kalktığınız bu yerlerden sesinizi nasıl bir daha duyabilirim.
Hiç bir ihtiyacım ve işim
olmadığı halde kapıların önünden geçiyorum,
umulur ki sizi veya sizi görenleri görürüm diye.
Ey alemlerin rabbi olan yüce Allah! Başta Rasulullah efendimizi güzide ashabını tabiîni, ihsan'la onları takip edenleri gönül erleri büyüklerimizi, sevdiğimiz ve özlediklerimizi ve bütün mümin kardeşlerimizi Firdevs cennetinde cem'eyle.Amin.
Ahmet ÖZKAN
Emekli Müftü
9 Ağustos 2024 Cuma