Sabah erkenden vardım pazara
Pazarcıları almış bir telaşa
Kimisi açar henüz tezgahını
Kimisi açmış tezgahını
Kimisi kapatmaya çalışıyor üzerini
Koruması lazım güneşte malını
Kimisi de kasaların üzerine
Yapmış tezgah dizmiş üzerine patatesi soğanı
Yürüyorum arada bakarak etrafıma
Tezgahlarda var mevsimine göre
Yeşillikler ile sebze meyve
Ürünlerin çoğu hitap ediyor yöre halkının ihtiyacına
Tezgahın başında var genci ihtiyarı
Ara ara gözüme çarpar çocuk denecek yaştaki
Üzerine binmiş şimdide hayatın yükü
Heyecan ile o da tutar tazgahdaki ipi
Dizerler sebzeleri meyveleri özenle
Silerler sebzeleri ellerindeki bez ile
Parlatırlar patlıcanları domatesleri
Öne koyarlar pahalı meyveleri
Sesler karışır bir birine
Birisi bağırır domatese gel diğeri gel der limona
Diğerinin elinde malı yapar reklamı
Mest eder beni en çokta bu ortamı
Pazarda sadece yok sebze meyve
Satılır ara ara dizilmiş tuhafiye
Attariye, nalburiye, kap kaçak birde naylon eşya
Pazarda rastlarsın her çeşit mala
En çokta dikkatimi çeker
Bu insanların gayreti sabahtan akşama
Bitmez mi heyecanı
Karşılarlar geleni gideni
Kimbilir neler ile karşılaşırlar bunlar
Ne acılara tatlılara şahitler
Kışın titrer eller çırpınır yürekler
Yazın kavurur sıcaklar yanar dudakları
Üç beş kuruş için hep çabalar
Satarsa malını güler yüzü, sevinç yüreğini kaplar
Çürür bazen etmez para
İşte o zaman düşünür kara kara