فمن يعمل مثقال ذرة خيرا يره
ومن يعمل مثقال ذرة شرا يره
Yüce Allah vacip olsun mendub olsun kullarına hayrın tümünü(güçleri yettiği kadar) yapmalarını emretmiş, hayrın azına da,çoğuna da sevap vereceğini va'detmiştir "kim zerre miktarı hayır işlerse onu (karşılığını) görür" buyurmuştur.
Zilzal Suresi : 7 Ayet.
Haram olsun mekruh olsun kullarını bütün şerlerden sakındırmış ve şerrin azına da çoğuna da ceza vereceği hususunda kullarını uyarmıştır.
" kim de zerre miktarı şer işlerse onu(karşılığını)
görür buyurmuştur.
Zilzal Suresi: 8 Ayet.
Ayrıca bu konuda;
"Biz kıyamet günü için adalet terazileri kurarız;
artık kimseye hiçbir şekilde haksızlık edilmez, yapılan bir hardal tanesi kadar dahi olsa onu getirir ortaya koyarız. Hesap görücü olarak biz yeteriz" buyurmuş ve kullarını uyandırmıştır.
Enbiya Suresi : 47.Ayet.
Şeytan'ın kendilerine düşman olduğunu, onların da onu düşman edinmelerini ve ona muhalefet etmelerinin gereğini haber vermiştir. Bu konuda kitaplar indirmiş emirler vermiş, yasaklar koymuştur, va'ad etmiş ve uyarmış ve Peygamberler göndermiştir.
Eğer yüce Allah isteseydi bütün bunlar olmadan kullarını ıslah edebilirdi fakat yüce Allah istediğini yapar dilediği gibi hükmeder ve hiçbir zaman kullarına zülmetmez.
Yüce Allah insanoğluna hem akıl verdi, hem de nakil gönderdi,yani kitaplar ve peygamberler gönderdi dolayısıyla insanın içten ve dıştan iki yol göstericisi vardır; içten yol gösterici olan akıldır, dıştan yol gösterici olan da kitaplar ve peygamberdir. Kitaplardan ve peygamberden istifade etmek için içerideki yol göstericiden yani akıldan istifade etmek gerekir zira akıl olmazsa din bâki olmaz din olmazsa akıl yolu bulamaz şaşırır ama ikisi birleşti mi nur üzere nur olur.
Allahı nur, kitabı nur ve Peygamberi nur olan bir ümmet ve fertlerinin karanlıkta kalmaya hakları yoktur.
Mú'minler bu nurlara ( yüce Allah'ın nuru, Kur'an'ın nuru ve Rasulullah efendimizin nuru) sahipken, dünyada da ahirette de nur'suz ve nur yoksunu olanlardan nur, ışık,ziya beklemeleri, Yüce Allah'ın ve mü'minlerin düşmanları olan kimseleri dost edinmeleri ve onlardan yardım beklemeleri ve el açıp dilenmeleri gibi bir derekeye ve rezalete düçar olmaları kabul edilemez.
Bunu yapmaları Seraptan
su beklemek kadar beyhûdedir ki yüce Allah bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi hiç bir zaman bu hale düşürmesin, Herşeyi nurlandıran mubarak nurundan, Kur'an'ın ve Rasülullah efendimizin nurundan gerek fert, gerek toplum,gerek millet ve gerek te ümmet olarak istifade etmeyi nasip eylesin.Âmîn.
Ahmet ÖZKAN
Emekli Müftü
8 Mart 2024 Cuma