ويجعل الرجس على الذين لا
يعقلون.
O, akıllarını kullanmayanları iğrenç bir duruma sokar.
Yûnus Suresi: 100. Ayet
Akıl,men'eden,tutan ve bağlayıp hapseden
gibi anlamlara gelir.
Sahibini din ve dünya tehlikelerine girmesini
engeller.
Akıl insanı doğru çizgide tutup adeta
hakkın üzerinde
onu bağlayandır.
Akıl,aynı zamanda alan manasına da gelir, nasıl ki el zahiri şeyleri
tutup alıyorsa, akıl da manevi olan şeyleri,
fikirleri,ibretleri
alır ve sahibine kazandırır.
Bir el felçli veya kesik olunca bir şey alıp tutamadığı gibi,akıl da görevini yapmazsa manevi olan şeyi, faydalı fikri,ibreti almaz da doğru yerde
durmaz olur,mevzîyi terketmiş ve ağyâr
tarafından esir alınmış
olur.
Bu esaret bazen maddeye olur,bazen şehvete olur,bazen de
şübhelere olabilir.
Maddeye,haram
şehvetlere ve artniyetli
kişiler tarafından dine sokulan şubelere
galib gelen uyanık bir
akıl,sahih bir aklıdır ve bu akla Meâd aklı denir,
sahibini melekler seviyesine çıkarır
hatta daha üstün olur.
Zira insanda akıl ve şehvet,Melek'te sadece akıl, hayvanda ise
sadece şehvet vardır,insanın aklı şehvetine galib
gelirse adetâ melekleşir,yok eğer, şehveti aklına galib gelirse hayvanlar
derekesine iner.
Onun için âlimler üç şey
bir akılda varsa bu akıl sahih bir akıldır demişlerdir.
Taatı ma'siyete,ilmi cehalete,ahireti
dünyaya tercih ediyorsa
böyle bir akıl
sahihtir ve aynı zamanda
meâd aklıdır,yani âhirete hazırlık yapan
akıldır.
Yüce Allah bizlere ve bütün mü'min kardeşlerimize lütfettği aklı,sahibini sırat-ı müstakîmde sabit tutan,sahih ve
selim bir meâd aklı kılsın.Âmin.
Ahmet ÖZKAN
Emekli Müftü
14 Şubat 2024 Çarşamba.