Kıymetli yarenlerim; bu gün (15.09.2023) rabbim (c.c.) kabul buyursun Cuma namazımı Seydişehir’imiz manevi zatı olan Seyyid Harun Veli Hz.leriCamii’nde kılarken mezkûr cami Müezzin – Kayyımı kıymetli Fatih hocamın çok fesih bir lisan ile hayatımıza ilmek ilmek işlenmek üzere kalplerimizi okşayarak irad etmiş olduğu hutbemizde, maalesef hayatımızda kaybetmiş olduğumuz “Huzurlu ve hakkaniyetli bir hayatın yol haritasını çizen yüce dinimiz İslam, iş ve ticaret hayatımızda temel ilke ve esaslar belirlemiş, her işimizde olduğu gibi ticarette de helal haram duyarlılığıyla hareket etmeyi, doğruluğu, dürüstlüğü ve merhameti şiar edinmeyi emretmiş olmasına rağmen, hırs ve tamahı, yalan ve hileyi, aldatma ve haksızlığı, gayrimeşru ve gayriahlaki her türlü muameleyi ise yasaklamıştır.” İkazını dinlerken içimdengeçen şu ahlaksızlığın hayatımızda yerinin olmadığını özetlediğini dinlerken birkaç kelime ve cümlede bu aciz kardeşiniz olarak terennüm ettiklerimi sizlerle paylaşmak istedim…
Şöyle ki;hiç şüphesiz müslüman ve mümin, sadece dünya kazancını değil, varacağımız ebedi olan ahiret hesabını da gözetmeli.Haksız kazançtan, karaborsacılıktan, fırsatçılıktan, kul ve kamu hakkını ihlal etmekten uzak durmalı. Servet ve malının esiri olamayıp, rızkına kimsenin hakkını bulaştırmamak için çaba sarf edip, ailesinin boğazından haram lokma geçirmemesine özen göstermeli.
Arz talep dengesini bozarak, bir malı değerinden fazlasına satarak, insanların zorunlu ihtiyacı olan yeme içme, ev ve işyerini fahiş fiyatlarla kiraya vererek ah alıp fiyatları yükselterek merhametli bir ev sahibi olmaktan çıkıp merhametsiz ev sahibi olurken, kiracısının da bir aile geçindirdiğini unutmamalı.
Müslüman ve mümin bilecek ki, İslam’a göre bir kişinin canına, malına, ırzına, namus ve haysiyetine zarar vermenin haram olup ve büyük günahlardan olduğunu aklından asla ve asla çıkarmamalı.
Ecdadımız gibi, sevgi ve saygıyı, kardeşlik ve merhameti, doğruluk ve dürüstlüğü, edep ve hayâyı, yakınlaşma, yardımlaşma ve dayanışma ahlakından asal ve asla vazgeçmemeli. Ben müslüman ve müminim diyen bilecek ki, “Bizi aldatan bizden değildir.”Peygamberi bu ikazını kulağına küpe; hayatına düstur eden “ER KİŞİ…”olacaktır “ER KİŞİ.”
Ama maalesef hayatımızda hele hele şu ahir zaman dediğimiz son zamanımızda; alışverişte helal haram hassasiyeti her geçen gün azalıp hayatımızdan fersah fersah uzaklaşmakta. Doğruluk ve dürüstlük erdemleri zayıflayarak bizleri, caddemizi, sokağımızı köyümüzü şehrimizi terk edip, daha çok kazanma hırsıyla tüm İslam’i ve ahlaki değerler maalesefgöz ardı edilip vurdumduymazlıkla, utanmadan sıkılmadan, açız diye hem nara atacaksın,hem de tatillerle, zevki sefalarla lüks ve israf hayatına sahip olacaksın. O zaman demezler mi “Seni sığaya çeken bir molla kasım gereeeeek.”
O halde şu hatırlatmayı unutmayalım, nolur ahlaksızlık deyince aklınıza sadece iffet gelmesin. Nolur iffet deyince aklınıza sadece kadın gelmesin. Nolur kadın deyince aklınıza sadece örtü tesettür gelmesin. Evet, ahlak içerisinde, hayatımızda bunlar yer almalı, olması da gerekir amainsan için sadece bunlar yeterli değil ki, böyle dar düşündüğümüzden dolayı bakın ahlak konusunda,şu ahir zamanda bu kadar kötü bir haldeyiz. Ahlaksızlık dediğimiz zaman bizim çok daha geniş bir biçimde meseleyi ele almamız lazımdır.
*Bakınız yalan söylemek ahlaksızlık mı? Evet ahlaksızlıktır.
*Torpil yapmak ahlaksızlık mı? Evet ahlaksızlıktır.
*Rüşvet alıp vermek ahlaksızlık mı? Evet ahlaksızlıktır.
*Onun bunun malına el uzatmak, şahsına dil uzatmak bir ahlaksızlık mı? Evet ahlaksızlıktır.
*Sözü doğru söylememek ahlaksızlık mı? Evet ahlaksızlıktır.
*Müslümanım, müminin diyerek namaz kılanlara engel, olmak ahlaksızlık mı? Evet ahlaksızlıktır.
*Lüks otellerde, düğün salonlarında, kafeteryalarda depo gibi, rutubet kokan iki üç kişinin sığabileceği mescit yapmak ahlaksızlık mı? Evet ahlaksızlıktır.
*Hz. Allah (c.c.)’ın ve kulların kendisine emaneti olan beden ve herhangi bir şeye ihanet etmek ahlaksızlık mı? Evet ahlaksızlıktır.
*Cadde ve sokaklarda kol bacak ve göbeğini hayâsızca açıp, gece kıyafetleriyle utanmadan sıkılmadan gezmek, özel araçlarıyla korna çalıp, müzik açıp, eksoz sesiyle, motosiklet sesiyle insanları rahatsız etmek ahlaksızlık mı? Evet ahlaksızlıktır.
*Kocanın rızası Hz. Allah (c.c.)’ın rızasına denk olduğunu bildiği halde, namazsız, niyazsız, abdestsiz bir kadının dışarı çıktığında imanı güzelliğini abdest ve namazda değil de, salatalıkta, hıyarda arayıp saçını başını, süsleyerek, cilalayarak, boyalanırken, eve geldiğinde eşini, kocasını üzen, çirkin kıyafet ve yüz şekliyle tabiri caizse kocasını takmayan bir davranış ahlaksızlık mı? Evet ahlaksızlıktır.
*Boşanmaya, yıkılan yuvalara, öksüz kalan yavruların gözyaşlarının akmasına sebep olmak ahlaksızlık mı? Evet ahlaksızlıktır.
*Kocanın rızası Hz. Allah (c.c.)’ın rızasına denk olduğunu bilicinde olan ve kocasına itaat eden cennetlik hanımın kendisine Allah’ın bir emaneti olduğunu hiçe sayan bir erkeğin davranışı ahlaksızlık mı? Evet ahlaksızlıktır.
*Kadının kendisine Allah’ın birer emaneti gibi bakan bir eşi kocayı dışlamak, onu her konuda hüzne boğmak ahlaksızlık mı? Evet ahlaksızlıktır.
*Peki, bu kadar ahlaksızlığa kim veya kimler dur diyecek. Bakınız ona da benim Efendim, önderim, rehberim, iki cihan güneşi insu - cin peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.)’in; Müslim’de geçmekte olan ve Ebu Said Hudri (r.a.)’den rivayet edilen hadislerinde Resulullah (s.a.v.) şöyle buyururken işittim. “Sizden her kim bir kötülük veya çirkin bir şey görürse onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse diliyle değiştirmeye çalışsın. Ona da gücü yetmezse kalbiyle onu hoş görmeyip kabullenmesin ki bu da imanın en zayıf derecesidir.” reçetesi gereği herkes ama herkes kendipayına düşeni alıp görevini hakkıyla yaparsa işte o zaman evimizde, caddemizde, sokağımızda, mahallemizde, köyümüzde, kentimizde hâsılı kelam ülkemizde DİRİLİR. Vesselam.
Yusuf ÇAKICI
Seydişehir/ KONYA
