banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

Türk Dil Kurumu sözlüğünde mutluluk şöyle tarif edilmektedir; Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, olgunluk, kut, saadet, bahtiyarlık, saadetlilik.

Mutluluk, soyut bir kavram olduğu için birçok farklı tanımları da vardır. Genel tabiriyle mutluluk şöyle de tarif edilebilir. Bireyin hayatında istediklerini elde etmesi, başarıyı yakalaması ve sevdikleriyle birlikte olması demektir.

Olaya mikro baz da baktığımız zaman, insanların daha çok hedeflerine ulaşmak için fırsat eşitliğinin olmaması veya bu duruma insanların inanması mutsuz kılabilir. Elde ettikleriyle yetinmemeleri mutsuz olma nedenlerinden birisidir. İnsanlar kanaatkar değillerse mutsuzluk nedenidir. Sömürü düzeni varda, birileri birilerinin sırtından geçinip gidiyor veya haksız kazanç elde ediyorsa mutsuzluk nedenidir.

İnsanlar fıtrat olarak tembel alışmışlarsa, çalışıp kazanıp mutlu olmak yerine eleştiri kültürünün getirdiği bir nedenle, mutsuzdur. Kişilik ve benliğinde ego çok fazla ve hep kendi çıkarlarını ön planda tutma duygusu varsa, mutsuzdur. Kıskançlık duygusu çok fazla ve bunu başka türlü doyuma ulaştıramıyorsa, mutsuzdur.

Yetişme koşullarında sürekli ezilmiş veya ezildiğine inanarak büyümüş ve kişiliği bunun üzerine oluşmuşsa, mutsuzdur. İntikam duygusuyla yaşıyor ve bunu tatmin edememişse, mutsuzdur.

Daha bunlara birçok neden ekleyebiliriz. Ancak bu saydıklarımız mikro ve/veya kişisel baz da ki mutsuzluk nedenleridir.

Birde olayın makro veya toplumsal baz da olan boyutu vardır. Örneğin insanlar komünist sistemin en iyi yönetim şekli olduğuna inanmışlarsa, bırakın diğer rejimleri veya yönetim sistemlerini, sosyalist sistemde yaşamaktan mutlu değillerdir. Kapitalist veya serbest piyasa ekonomisinin iyi olduğuna inanan insanlar, başka bir ekonomik sistemin uygulandığı rejimlerde mutlu değillerdir. Muhafazakar veya dindar insanlar, kendi inanç değerlerine ters düşen uygulamaların bulunduğu veya uygulandığı durumlarda mutlu değillerdir. Mesela, mütedeyyin ve inançlı insanlar, erkek erkeğe veya kadın kadına evliliğin uygulandığı durum ve sistemlere (LBGT’li yaşam), inanç özgürlüğü adına bile olsa karşıdırlar, bu durum söz konusu olursa mutsuz oluyorlar.

Birde, ne olursa olsun her şeye karşıyız zihniyetinde yetişen insanlar veya insan kitleleri var ki, bunlar hiçbir şeyden mutlu olmazlar. Tek mutlu oldukları şey, bu haleti ruhiyelerini dışa vurup eyleme dökmektir ki, ancak bu durumda egolarını tatmin edip, çok azda olsa mutlu olurlar.

Burada her şey gelip, bir yerde düğümleniyor. İnsanlar nasıl mutlu olurlar veya mutlu edilirler? Ya da insanları mutlu edecek rejim, sistem veya yönetim şekli hangisidir? Bu da kişiden kişiye göre farklılık arz eden bir durumdur. Hem de, başlı başına bir araştırma, doktora tezi veya ciltler dolusu bilimsel araştırmayı gerektirecek bir konudur. Çünkü, bir bakıyorsunuz, insanlar bugün şikayet ettikleri bir durumdan, dün mahrum oldukları imkan ve nimetlerden yaralanmaya başladıkları an, şikayetleri bittiği gibi ‘’BAL TUTAN PARMAĞINI YALAR’’ felsefesini geçerli kılıp, birazda biz yiyelim ve yararlanalım mantığıyla hareket ediyorlar veya hareket edebiliyorlar. Dünkü söylediklerini ve savunduklarını unuttukları gibi, yüz seksen derece zıt uygulama ve fikirlerle hareket ediyorlar veya uygulama yapabiliyorlar. Peşinden giden kitlelerde,  şu veya bu nedenlerle, aleni veya zımmi, ses çıkarmadıkları gibi onaylıyorlar. Zaten bu durum da toplum sosyolojisi açısından ayrı bir araştırmayı gerektiren bir durumdur.

Onun için bu durum menfaat, ego tatmini vb. nedenlerle çok iç içe girmiş, çok girift bir durum arz etmektedir. Bu durumu ve nedenlerini, bir başka yazımızda enine boyuna yazalım.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.