banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

27 Temmuz 1990'da Bursa'dan ayrıldıktan sonra,  Ôğrenciliğimizde, 1 yıl Osmangazi Talebe Yurdu, 3 yıl da Davutdede Mahallesi'nde evde beraber kaldığımız arkadaşımız ve kardeşimiz Prof.Dr. Hasan Basri ÖCALAN kardeşimin kızının düğünü için 18 Mayıs 2022 tarihinde Bursa'ya tekrar gitmek nasip oldu.

Sabah saat 6,30'da Terminale indikten sonra Ulu camiye gitmek için  belediye otobüsüyle giderken, Fomara''dan sonra Şehreküstü ve Tophane yamaçlarının karşısında bulunan  cami-han ve diğer tarihi eserlerin arasına yapılmış eski bina ve baraka dükkanların %70 oranında kamulaştırılıp yıkıldığını, tarihi dokunun ortaya çıktığını, kalan kısmının da yıkım ve düzenleme faliyetlerinin devam ettiğilni gördüm. Bunları seyri temaşa ederken sabahın o vaktinde camiye girdim ve gezdim.

                İlk dikkatimi çeken, caminin içerisinde bulunan şadırvan da abdest almayı yasaklamışlar. Esbab-ı Mucibesini sordum, pandemi nedeniyle cevabını aldım. Üniversite okul yıllarımız da abdest alıp-namaz kıldığımız için Takunyalı diye nitelendirildiğimiz, suya dayanıklı ve üzeri kalınca bir lastik kemer ile kaplı o zamanların abdest alma terliği Takunyalar (Resim ) tedavülden kaldırılmış.

 

Cami dışına üstü kapalı, yanları açık, çok güzel ve uzunca bir abdest alma yeri yapılmış.

                Caminin çevre ve iç mekanlarının temizliği benimde bir anda dikkatimi çekecek şekilde özen ve itina ile yapılmış / yapılıyor olması beni ziyadesiyle memnun etti.

                Ancak caminin içerisinin daha çok turizme ve turistlere hitap edecek şekilde, silüetine uygun ahşap paravanlar ile bölünmüş olduğunu gördüm.

                Bu durumun, günün şartlarına göre yapıldığını düşünsemde, öğle namazını eda ederken gördüm ki, namazın safları ile huzur ve huşusunu ortadan kaldıran bir unsur olmuş. Meal Esef...

                Mecelle'de ki, "Meşhur olan galat, lügati fasihten evladır." maddesine bir numune-i imtisal olabilecek, yıllardır tesbihattan önce cemaatin sessizce okuduğu Âyetel Kürsü'nün alenen müezzin tarafından seslice okunduğu uygulamanın kaldırılmış olması, olması gereken cemaat tarafından sessizce okunması uygulamasına geçildiğini menmuniyetle müşahede ettim.

                Daha sonra, Orhangazi ve Osmangazi türbelerini ziyaret ederken, türbe girişlerine, Osman-ı Devlet-i Âliye’ye uygun kıyafetlerle nöbetçiler ihdas edilerek, saat başı resmi merasimle nöbetçilerin değiştirildiğini müşahede ettim.

                Ziyadesiyle memnun kaldım ve uygulamayı başlatanlara hayır duada bulunup, müteşekkir oldum.

                Türbelerin alt kısmında, Tophane Yamaçlarının üst kısmında bulunan eski bir evin aslına uygun olarak restore edilerek, kiralanıp restoran ve yemek yeri olarak hizmet sunduğunu gördüm.

                Restarasyonu iyi olmuş. Bir tarihi bina daha yok olmaktan kurtarılmış. Mekanların aslı bir milletin tarihini ve kültürünü yansıtır. Restorasyon ile aslını kaybetmeyen bir yapının kültürel ve tarihi dezenformasyonunu bozmadan hizmet verecek şekilde sosyal alanının düzenlenmesinin ve yöresel yaşantıyı yaşatması açısından yemek ve restorant kiralanmasında bir sakınca olmasa da, yemek ve restorant yeri olarak kiralanması bence iyi olmamış. Çünkü, yarın idareler değişip, kiracılar değiştirildiği zaman, zihniyet değişikliği ile beraber, Orhangazi ve Osmangazi türbelerinin alt kısmında alkol alınan bir mekan hâline geldiği zaman,  bu bizi derinden yaralar. Bu düşüncemi, o anda yanımda bulunan okul arkadaşıma da ifade ettim. O da doğru olduğunu onayladı.

                Aynı mahallenin çocuğu olarak bu özeleştiriyide yapmalıyım.

                Doğruya doğru, yanlışa yanlış demesini bilmezsek, bu bizleri Allah korusun savurur gider. Sonuçta, vebalin hesabını veremez duruma geliriz.

                Bu haftaki yazımızı da fazla uzatmadan noktalayalım.

                İstanbul'dan selam ve dua ile ...

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.