Millet olarak çok önemsediğimiz ve bununla da gurur duyduğumuz birçok ortak özelliklerimiz vardır. Bunların başında da bizler için vatan sevgisidir. Vatan sevgisi bizim en kutsalımız olmuştur her zaman.
Her şeyimizden vazgeçebilir ve zaman zaman da geçmiş tiriz ancak vatanımızdan asla vatanımızın ve bağımsızlığımızın simgesi olan bayrağımızdan asla vaz geçemeyiz. Dünyanın neresinde yaşarsak yaşayalım vatanımız ve bayrağımız bizim kutsalımızdır. Tıpkı mensubu olmakla gurur duyduğumuz dinimiz gibidir.
Vatan sevgimiz ve millet sevgimizin de sınırı olmamalıdır. Milletini sevmek vatanını sevmek istikbal ve geleceğimizin yegane garantisidir. Vatan sevgisi bizim ruhumuz ve genimizde mevcuttur. Ülkenin sevilmesi ve yücelmesi için çaba sarf etmek milletine sahip çıkarak onun mensubu olmaktan gurur duymaktan daha güzel ne olabilir.
Milliyetçiliği ırkçılık gibi algılamak ve buna bu şekilde kılıf bulmakta hiç doğru bir yaklaşım değildir. Elbette biz kafatası milliyetçiliğinden bahsetmiyoruz. Milliyetçilik; vatan aşkı ile bunun milletine bağlı yücelmesi ve yükselmesi için çaba sarf eden çalışkan dürüst ve üretken bir düşünce olmalıdır. Kendi vatanında vatanını tanıyan milleti ile gurur duyan tarihine sahip çıkan şanlı tarihine altın harflerle adlarını yazdıran ecdadını severek, heyecanlanmak ve gururla yad etmekten daha güzel ne olabilir.
Bu şanlı ecdadımız tarih boyunca dünyaya hak ve adaleti götürmüş doğrunun ve haklının yanında yer almış haksızlığın ve zulmün karşısında aslanlar gibi durmuştur. Bizlerde bu ecdadın torunları olarak bundan gurur duymamızdan daha doğal ne olabilir.
Yine ecdadımız en buhranlı zamanında bile zulüm ve haksızlıktan kaçınmış canı ve kanını İslam uğruna vatan uğruna seve seve dünyanın dört bir yanında feda etmiştir. Bugün Yemen çöllerinde, Kırım’da, Fizan’da, Selanik’de, Belgrat’da, ,Kerkük’te, Mekke’de, ,Medine’de, Halep’de, Kudüs’de ve daha nice nice yerlerde Mehmet’in kanı ve izi yok mu dur.?..
Bizler bu şanlı ecdadın torunları olarak aziz milletimizi candan, gönülden ve yürekten sevelim, vatanımızın sahibi ve koruyucusu olalım ve onu yüceltmek için hiç durmadan çalışalım. Vatan sevgimizi yüreğimizden, bayrak sevgisini gönlümüzden eksik etmeyelim. Çocuklarımıza da bu sevgiyi anlatalım ve yaşatmak için elimizden geleni yapmaktan asla geri durmayalım. Unutmayalım ki insanoğlu dinini seçebilir veya değiştirebilir ancak milliyetini değiştirme şansı yoktur nereye gidersen git milliyetin sizinle birlikte gelir yani bir başka açıda kaderimizdir. O zaman buna sahip çıkalım ve bu kaderimizle de dinimizle övündüğümüz gibi övünelim. Bu bizlerin hakkı ve bu hakkı da, hak ettiğimiz şanlı tarihimizle ispat etmişizdir.
